CHP’li Koç: Devlet olanaklarını kullanarak adaletsizce cumhurbaşkanı seçildi

CHP’li Koç: Devlet olanaklarını kullanarak adaletsizce cumhurbaşkanı seçildi
13 Ağustos 2014 13:36

CHP Sözcüsü Haluk Koç gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

 

Haluk Koç’un konuşmasından satır başları.

 

Anayasaya göre Cumhurbaşkan seçilen kişinin TBMM üyeliği ve partisi ile ilişiği kesilir. Bunun için ayrıca bir tebligata gerek yoktur. Göreve başlanması beklenmeden bu takvim çalışır. Anayasada yemin etmesi mazbata alması değil seçilmiş olması denmektedir. YSK ne zaman ilan edecek 15 Ağustos’ta. 27 Ağustos’ta iktidar partisinin kongresini açmaya yelteniyor.

 

Erdoğan bu hükümler nedeniyle bu sıfatıyla bu kongreyi yönetebilmesi mevzu bahis değildir. AKP organlarının bu kongrede yapacakları da yok hükmünde olacaktır. 15- 27 Ağustos arasında Başbakan imzasışyla yapacağı tüm işlemler de yok hükmünde olacaktır. Bu çerçevede sayın Cemil Çiçek’e de çok önemli bir görev düşüyor.

 

Dün Konya Milletvekilimiz Atilla Kart Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bu süreçle ilgili başvurdu.

 

Erdoğan Daha seçilir seçilmez Anayasayı ihlal etmeye başladı. Önümüzdeki süreçte kafasındaki tek adam rejimine gidecek anayasayı takmayacak bir rejim krizine kapı açılmaktadır.

 

Devlet olanaklarının tek bir adayın arkasında yığıldığı, her türlü güç dengesinin eşitsiz dağıldığı bir seçim süreci yaşanmıştır.

 

Erdoğan herkesin cumhurbaşkanı değil sadece kendisine oy verenleri temsil edeceği seçim kampanyası sürecinde kendisi tarafından söylenmiştir.

 

Yani yeni bir devlet ve rejim krizine doğru süratle sürükleniyoruz.

 

Sayın Abdullah Gül partisine dönmek istediğini açıklamış AKP kurmayları toplanıp Gül’ün görev süresinin bitiminden 1 gün önce konfgre toplama kararı vermiştir.

 

Balkon konuşması sırasında Bilal Erdoğan fiziki olarak tökezlemişti. Esas o gece o balkondan Sayın Abdullah Gül siyaseten düşmüştür.

 

Abdullah Gül kardeşine “sana gelecek planlarımda yer yok” mesajı vermiştir. Arınç’ın yeni yetmeler ifadesinden kardeşlik hukukunun da sona erdiğini anlıyoruz.

 

Ortalık toz duman. Kimin eli kimin cebinde değil belli olmadığı dönemde, “hayır AKP gündemde olmamalı CHP gündemde olmalı” diyen istirahatteki CHP’li arkadaşlarımız var. Zaten buna teşne olan bir medya var. Nasıl olur da AKP’deki sorunları gündemden uzak tutarız diyenlere bir can simidi atılmıştır.

 

CHP’nin çatı aday projesi genelde doğru bir taktiktir. Her parti kendi adayıyla katılsaydı inanın bu arkadaşlar çatı aday formülünün yanında olurlardı. Burda ilke sözkonusu değil.

 

Bugün hesap soruyoruz diye ortaya çıkanların önce kendilerinden hesap sormaları gerekir.

 

CHP programı tüzüğü ilkeleri olan bir siyasi bir partidir. CHP’nin kendine karşı taleplerle ortaya çıkanlara tavrı bellidir. CHP yöneticileri hiçbir delegeye imza verin ya da vermeyin diye bir telkinde bulunmayacaktır.

 

CHP kendi koyduğu seçim stratejisi de dahil mutlaka özeleştirisini yapacaktır. Ancak AKP’nin fetret döneminde gündemin CHP içi sorunlara getirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz.