CHP’li Koç: AKP kongresi hukuksuzdur

CHP’li Koç: AKP kongresi hukuksuzdur
27 Ağustos 2014 14:45

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, AK Parti Kongresiyle ilgili, “Kuzey Kore görüntülerine bizim karnımız tok. ‘Ağla’ diyecek herkes ağlayacak, ‘gül’ diyecek herkes gülecek. ‘El salla’ diyecek herkes el sallayacak… Böyle bir görüntü. Bu disiplin değil tam biatin şekillendiği fotoğraftır” dedi.

 

 
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. Toplantı devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulunan ve sorularını yanıtlayan Koç, AKP 1. Olağanüstü Kongresi’ni değerlendirdi. 15 Ağustos akşamından itibaren Türkiye’de adeta darbe koşullarının gerçekleştiğini ifade eden Koç, “Ciddi hukuk darbesinin yaşandığı bir dönemin içinden geçiyoruz” dedi.

 

 

HALUK KOÇ BASIN TOPLANTISI 27/08/2014 paylaşan: chpvideoyayin
BU REJİMİN ADINI KOYMAMIZ LAZIM

 

 

15 Ağustos’tan bugüne kadar açık bir anayasa ihlali yaşandığını ve konuyla ilgili son olarak Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunduklarını belirten Koç, şöyle devam etti:
“Bu hukuksuzluk dönemi, bugün aleni bir aşamaya geldi. Bugün toplanan AKP 1. Olağanüstü Kongresi hukuksuz bir süreç içinde toplanmıştır. 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanı seçilen, 15 Ağustos’ta resmileşen ve cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, bugün AKP Kongresine katılmıştır. Bir siyasi parti genel başkanı gibi bir konuşma jargonu sergilemiştir. Yine hedefinde CHP. Bir cumhurbaşkanı, bir siyasi partinin kongresinde ana muhalefet partisine ağzına geleni söyleme hakkını kendisinde bulmaktadır. O zaman bu rejimin adını koymamız lazım. Devlet, devlet eliyle maalesef hukuk devleti olmaktan çıkartılmıştır. Tek bir kişinin beklentilerine, dayatmalarına teslim edilmiştir. Bu tablo vahim tablodur. Bir cumhurbaşkanın bir siyasi parti kongresinde, o partinin genel başkanıymış gibi konuşması, açması kongreyi, yönlendirmesi hukuka meydan okumaktır, hukuk tanımazlıktır. Onun için bugün yapılan AKP kongresi yasal dayanaktan yoksundur. Mevcut hükümet zaten düşmüş durumdadır ama yeni hükümete görevi devredecek bir hükümette maalesef fiilen yoktur Türkiye’de.”
Koç, AYM’ye yaptıkları bireysel başvuruyla ilgili de, “Anayasa Mahkemesi’nin bugün bu konuda bir karar vermesi gerekmektedir. Başvurunun olumlu bir sonuca bağlanması beklenmelidir. Hukuk bunu göstermektedir. Son icraatları da Anayasa Mahkemesi’nin bununla uyumludur” diye konuştu.

 

 

BURASI SENİN KİŞİSEL KAPRİS CUMHURİYETİN DEĞİL

 

 

Adli Yıl Açılış Törenine de değinen Koç, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun konuşmasına ilişkin aldığı kararın önemli olduğunu söyledi. Koç, “Burada maalesef Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel kaprisleri ve talepleri sınır tanımamaktadır. Her süreci şekillendireceğine kendisini inandırmış ve kendisini tek yetkili güç olarak görüyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın kaprisi ortada ‘daha da gelmem’. Gelmezsen gelme. Birisi dur demek zorunda artık buna. Burası senin kişisel kapris cumhuriyetin değil. Burası bir hukuk devleti. Kurumları, kurulları, Anayasası var. Senin kafana göre, keyfine göre, senin özel ilişkilerine göre hiçbir kurum, hiçbir uygulama vücut bulamaz. Bunu cumhurbaşkanı değil ne olursan ol, bunu o kafanın içine sok” ifadelerini kullandı.

 

 

BU SİYASETİN İÇİNDE TİRANLIK VAR

 

 

“Bunların mantığında eleştiriye yer yok” diyen Koç, “Sadece sınırsız övgü ve sorgusuz biat var. Hukuku özelleştirmek ve bağımlı kılmak var. İtiraz edenin tasfiyesi var. Çıkar ilişkileri ile bağlanmış suç ortaklığının, zorunlu siyasi yol arkadaşlığına dönüştüğü bir devamlılık var, bu siyasetin içinde. Kapalı zarf usulü başbakan atanması, yeni kadroların belirlenmesi var. Bunların özledikleri düzende, kardeşe şantaj var, açık kapalı tehdit var. Perde önü, perde arkası. Sonuçta tek adam dayatması var, tek adam projesi var yanı bunun adı tiranlık var” görüşünü savundu.
AK Parti Kongresiyle ilgili, “ne kadar düzenli, herkes biliyor yerini” gibi değerlendirmelerin yapılabileceğini de ifade eden Koç, “Kuzey Kore görüntülerine bizim karnımız tok. ‘Ağla’ diyecek herkes ağlayacak, ‘gül’ diyecek herkes gülecek. ‘El salla’ diyecek herkes el sallayacak… Böyle bir görüntü. Bu disiplin değil tam biatin şekillendiği fotoğraftır” dedi.

 

 

“DİNLEMİŞLER USTA, DİYECEK BİR ŞEYİN YOK MU?”

 

 

Alman istihbaratının Türkiye’yi dinlediği iddialarını anımsatan Koç, bu iddiaların üzerinden 10 gün geçtiğini ancak hükümetten halen “çıt” çıkmadığını söyledi. “Recep Tayyip Erdoğan her konuda uzman değil mi?” diye soran Koç, şöyle devam etti:
“Her konuda söyleyecek sözü olan? Alman istihbaratı Türkiye’yi her yönüyle dinlemiş. Bunlar açığa döküldü. Peki bu konunun üzerine ne beklersiniz? ‘Ey Merkel’ tarzı bir girişle, alışılagelmiş meydan okuyan konuşmalardan birini beklersiniz. Var mı? Ama çıt yok. ‘Unutulsun, gündemden düşer gider’ beklenti bu. Yahu sen Kadıköy vapurundan inen kadınların görüntüsü hakkında bile fikir yürüten bir adamsın. Bu hususta söyleyeceğin bir şey yok mu? Dinlemişler usta, dinlemişler. Ne dinlemişler acaba? Niye korkuyorsunuz? Zülfiyare dokunan ne var acaba o dinlenenlerin arasında? Eski wikileaks belgelerinde, eski ABD Büyükelçisinin kriptolarından alıntılar var. İsviçre bankalarında 8 ayrı hesabının olduğunu söylüyor orada. Kozinoğlu’nun anıları var. Alman İstihbaratının dinlemesine bunlar mı takıldı?” IŞİD başta olmak üzere, terör örgütlerince kurduğunuz ilişkiler. Silah, mühimmat transferiyle ilgili bir şeyler takıldı mı o istihbarata? Belgelendi mi o kayıtlarda, neden korkuyorsunuz?
Siz ülkeyi şantaja açık hale getirdiniz, sadece bir birinize tuzak kurmuyorsunuz, şantaj yapmıyorsunuz. Siz ülkeyi uluslararası şantaja açık hale getirdiniz, şantaja teslim ettiniz. Her noktada etrafları sarılmış, istediği kadar tören yapsın gece uyku uyuyamıyor. Belgeli, kanıtlı. Eninde sonunda o çember daralacak.”

 

 

“YALAN YEMİNE TANIKLIK YAPILACAK”

 

 

Koç, Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan için yarın Meclis’te düzenlenecek yemin töreni konusunun MYK’da ciddi bir şekilde tartışıldığını belirterek, “Güya bir cumhurbaşkanının bir siyasi partinin kongresinde yaptığı konuşma ortada. Bir cumhurbaşkanın ana muhalefet partisine söylediği sözler ortada, 15 Ağustos’tan bugüne kadar Anayasayı çeşitli devlet kurumlarına ortak suç işleterek ihlal ettiği ortada. Şöyle bir tablo var, Anayasayı ihlal eden birisi yarın Anayasaya sadakat üzerine yemin edecek. Yalan yemine tanıklık yapılacak” diye konuştu.

 

 

“CHP GRUBU YARIN AÇIKLAYACAK”

 

 

CHP’nin “milletin iradesine” karşı değil, hukuk devletinin iğfal edilmesine, hukukun içinin boşaltılmasına, tek kişinin keyfiyle Anayasanın içinin boşaltılmasına karşı olduğunu ifade eden Koç, yarın Grup Başkanvekillerinin yemin törenine ilişkin partinin tutumuyla ilgili bir açıklama yapacağını da belirtti.
Yemin törenine, davet edilenler arasından, demokrasisi gelişmiş, hukuk devleti kavramından ödün vermeyen tek bir çağdaş demokrasi liderinin katılmayacağını belirten Koç, “Bunun karşısında uluslararası ceza mahkemesi tarafından aranan, suçlu bulunan lider koşarak geliyor. Herkes kendi demokrasi liginde yemin ediyor, görüntü o. Bir söz vardır, ‘Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim’ diye; yemin törenini izlemeye gelen kimliklerin bazıları kendisinin ne olduğunu özetliyor” diye konuştu.

 

 

TÜRKİYE’YE İNANÇ TEMELLİ İTTİFAKLAR ARAYAN BİR ÜLKE ROLÜ BİÇİLİYOR

 

 

AK Parti Kongresinde “Yeni Türkiye” sloganının kullanıldığını belirten Koç, bu söylemin ne anlama geldiğini anlattı.
Koç, “Başbakanlığına getirilen kişinin Dışişleri Bakanlığı görevi süresince Türkiye’yi sorundan soruna taşıyan kişi olduğunu kimsenin unutmaması gerekiyor. Bu kişinin kafasının arkası net, önü de net. Şimdi uygulama noktasında. Düşüncesi şu; 1923’ten itibaren cumhuriyet dönemini, tarihin akışı içerisinde 100 yıllık bir ara dönem olarak kabul ediyor bu kişi. Kendi tarif ettiği o stratejik dehlizlerle Türkiye Cumhuriyeti Devletine yeni inanç temelli ittifaklar arayan ve böylesi bir dünyanın merkezinde olan bir ülke rolü biçiyor. Gördüğü rüya bu. Bunu şimdi elde ettiği siyasi pozisyonuyla gerçeğe dönüştürmek istiyor” görüşünü savundu.

 

 

BUNLARIN PANZEHİRİ DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK

 

Tüm yurtseverlere bir çağrı yapan Koç, “Bu ülkenin harcında, kurtuluşunda, demokrasisini geliştirme mücadelesinde ortak olan, birlikte bedel ödeyen, birlikte ölen, zaman zaman beliren faşizm tehlikesine karşı birlikte can veren, tüm devrimcileri, tüm yurtseverleri, tüm demokratları, Türkü, Kürdü, Alevisi, Sünnisi tüm yurttaşları, bu geçmiş özlemini devlet kavramında yeniden inşa etmeyi kendisine strateji çizmiş, bu yeni kopya figüre karşı, hep beraber kardeşlik, eşit yurttaşlık, özgürlük, birlikte yaşam, demokrasi ve yeniden bağımsız Türkiye mücadelesinde beraber olmaya, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Bunların panzehiri demokrasi, özgürlük ve ortak kardeşliğimizdir” diye konuştu.
Koç, AKP kongresinde akreditasyon alamayan basın kuruluşlarının listesi de gösterirken, “Demokrasi şampiyonlarının karnesi” ifadelerini kullandı.

 

 

HUKUK DEVLETİNE SAYGILI OLDUKLARI ÖLÇÜDE SAYGILI OLURUZ

 

 

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Koç, CHP olarak Davutoğlu’na bir kutlama mesajı gönderip göndermeyecekleri ve bundan sonra kendisine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı tavırlarının ne olacağının sorulması üzerine “Yok birbirlerinden farkı hepsi Osmanlı bankası” değerlendirmesinde bulundu.
Dertlerinin kişilerle değil, kişilerin dayatmaya çalıştığı hukuk ve anayasa tanımazlık olduğunu vurgulayan Koç, “Bunlara karşı hukuk devletine saygılı oldukları ölçüde saygılı oluruz. Anayasaya saygılı oldukları ölçüde saygılı oluruz” diye konuştu.
CHP Grubu olarak yemin törenine katılıp katılmayacaklarına ilişkin soru üzerine de Koç, konunun tartışıldığını, ancak yarın Grup Başkanvekillerinin partinin tavrını kamuoyuyla paylaşacaklarını yineledi.

 

 

 

BİREYSEL TAVIRLA GRUBA BAĞLI MİLLETVEKİLLİĞİ SIFATI YÜRÜMEZ

 

 

Koç, “Süheyl Batum açılım yasasının iptali için gruba bir dilekçe sundu ve ilk imzayı attı. Bu durum MYK gündemine geldi mi, tavrınız ne olacak?” soruna ise “Bir Sayın milletvekilimizin grup çalışmaları içinde müracaat edeceği yer grup yönetimidir. Grup yönetimi süreci değerlendirir ve ona göre tavır alır. Bireysel tavırla gruba bağlı milletvekilliği sıfatı yürümez” yanıtını verdi.