Trabzon’un Araklı ilçesinde meydana gelen heyelan ile ilgili bir televizyon programına katılan CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, buraya yapılmak istenen entegre katı atık değerlendirme inşaatının doğayı katlettiğini belirterek, “Ne hikmetse çevresel etki değerlendirme raporlarında tesisin 250 metre yakınında bulunan o 25’e yakın ev karartılmış. Orada o evler yokmuş gibi bir ÇED raporu çıkartılıyor. Oradaki alan heyelan alanı” dedi.

 

 

“AKLI VE BİLİMİ YOK SAYIYORLAR”

 

 

KRT Kültür TV’de Yerel Manşet programına konuk olan Kaya, meydana gelen heyelana ve bölgenin genel durumuna ilişkin soruları yanıtladı. Can kaybı olmamasının sevindirici olduğunu ifade eden Kaya, “Bugün can kaybının olmaması yarın olmayacağı anlamına gelmiyor. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Burada akıl, bilim ve mühendislik bir şey söylüyor fakat bugün Türkiye’yi öyle bir irade yönetiyor ki, bunların her birini yok sayıyor” diyerek şöyle devam etti:

 

 

“ORTAK AKIL, BURAYA OLMAZ DİYOR”

 

 

“Bugün Karadeniz’imizin doğasına, kültürüne, tarihine sadece Araklı Taşönü’nde değil, bütünüyle bir saldırı yapıldığını söylemek mümkün.

Bildiğiniz gibi Yeşil Yol adı altında yapılan bir proje var. Orada yaşanan sıkıntılar. Akarsularımızın derelerimizin üzerine inşa edilmeye çalışılan projeler, vadi planlaması yapmadan ağaç ve doğa katliamı dikkate alınmadan yapılan akılsızca işler, bölge insanını canından bezdirmiş durumda.

Yaptığımız araştırmalar ve çalışmalar sonucunda mühendis arkadaşların söylediklerini ortak akılla harmanladığımız zaman burada yani Araklı Taşönü’nde bir entegre katı atık değerlendirme projesinin doğru olmadığı düşüncesini net olarak ortaya koyabiliyoruz.”

 

 

“HERŞEYİ YOK SAYIYORLAR”

 

 

Bölge insanının yapılmaya çalışılanı kesinlikle karşı olduğunun altını çizen Kaya, “Bu projeyi yapma hevesi ve iddiası içinde olan insanlar bütün bunları yok sayarak, aklı yok sayarak, bilimi yok sayarak, mühendisliği yok sayarak, yaşanları yok sayarak biz deriz, biz yaparız anlayışıyla orada iş yapmaya çalışıyorlar” diye konuştu. Bölge halkı ile sürekli olarak görüştüğünü ifade eden Kaya, şu değerlendirmelerde bulundu:

 

 

HİLE İLE KARARTILMIŞ

 

 

“Ben bölge insanıyla sıklıkla konuşuyorum. Kıyamet kopuyor. Oradaki insanlar temiz bir çevrede ve huzur içinde yaşamak istediklerini ifade ediyorlar. Bir kere öncelikle bu insanların bu talebi ve bu isteği görmezden geliniyor. Ayrıca orada daha önce yapılan çevresel etki değerlendirme raporlarında 250 metre çevrede yerleşim yeri olmaması şartı, uydu görüntülerinde yok sayılarak, (uydu görüntüleri bir şekilde hile ile karartılmış) diyeceğim ben buna, başka türlü izah edemiyorum çünkü. Çevrede yaşayan insanlar var, arkadaşlarımız var. Süreli bizi arayarak sıkıntılarını, sitemlerini bize ifade ediyorlar. Ama ne hikmetse çevresel etki değerlendirme raporlarında tesisin 250 metre yakınında bulunan o 25’e yakın ev karartılmış. Yok yani. Orada yokmuş gibi bir ÇED raporu çıkartılıyor.”

 

 

“ÇOK CİDDİ SIKINTILAR YAŞANABİLİR”

 

 

Bu bölgenin heyelan alanı olduğunu Jeoloji Mühendisleri Odası’nın da tespitleri arasında bulunduğu vurgulayan CHP’li Kaya, “Orada ciddi sıkıntılar var ve ilerde ciddi sıkıntılar yaşanması öngörülüyor. Fakat dediğim gibi orada o işi yapmayı amaç edinmiş insanlar hiç bunları dikkate almadan, vatandaşın orada yaşayan insanların hassasiyetlerini dikkate almadan, biz deriz olur yaparız anlayışıyla hareket ediyorlar” dedi.

Kaya sözlerini şöyle sürdürdü:

 

 

“TURİZM POTANSİYELİ VAR”

 

 

“Bunun dışında tarihi karstik mağaralar var. Olabildiğine güzel, çevreye ve oraya çok değer katacak turizm potansiyeli olan içinde önemli özelliklere sahip mağara gülleri olarak adlandırılan dikitler ve sarkıtlar bulunduğunu söylüyor arkadaşlar, turizm potansiyeli yüksek nitelikte olabilecek mağaraların olduğundan bahsediyorlar. Bu mağaralar görünmesin, turizme açılması iddiası ortadan kalksın diye bu mağaraların ağızlarının betonlarla doldurulmaya çalışıldığı söyleniyor.

Yani orada gerçekten bütün söylediklerimizi yok sayarak bir iş yapılmaya çalışılıyor. Çevre halkı dinlenmiyor. Mühendisler Odası dinlenmiyor. Akıl, bilim bütün bu değerler dikkate alınmıyor. Orada bütün bunlara rağmen bir iş yapılmaya çalışılıyor, (Yapmayın etmeyin. Yarın sıkıntılarla karşılaşırız) anlamında söylediğimiz bu uyarılarımız dikkate alınmadan yapılan iş burada milletin başına iş açacak diye endişe duyuyoruz.”

 

 

“KONUNUN SİYASİLEŞMESİNİ İSTEMİYORLAR”

 

 

Konuya ilişkin daha önce de basın toplantıları düzenleyerek bölge insanının hassasiyetlerini dile getirdiklerini hatırlatan Kaya, ancak vatandaşların talebi üzerine yasal bir süreç başlatmadıklarını söyledi.

Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben özellikle bölge insanıyla konuştuğumda onların da şöyle bir ricası oldu; Dediler ki (vekilim, biz haklı bir mücadele veriyoruz. Yaşam alanlarımıza yaşam hakkımıza sahip çıkmaya çalışıyoruz.) Ama AKP’liler, AKP siyaseti her alanda olduğu gibi burada şöyle bir kolaycılık yapıyor. (Bakın CHP burada işi karıştırmaya çalışıyor. CHP işin içine girdi. Vatandaşın böyle bir talebi, bir tepkisi yok) şeklinde böyle bir görüş ortaya koydular.

Yani (vatandaş iş siyasallaşmasın. Biz kendi doğrumuzu, kendi hakkımızı savunalım. Sonrasında ihtiyaç duyarsak sizden bu anlamda destek isteriz) dediler. Ben kendileriyle görüştüm. Bu doğrultuda hareket ettik. Kendilerine de ne zaman ihtiyaç duyarlarsa, yanlarında olacağımızı, bu haklı mücadelelerinde yalnız bırakmayacağımızı söyledim.”