CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, hükümete IŞİD’le ilgili sorular yöneltti .

 

 

Eylül ayı içinde Konya’dan 150’ye yakın kişinin Suriye’ye geçiş yaptığını, en az 25 kişinin çatışmalarda hayatını kaybettiğini, gerçek ölü sayısının bu rakamın üstünde olduğunu, katılımların Bozkır, Taşkent, Ahırlı, Çumra ve Konya Merkez ağırlıklı olarak gerçekleştirildiğini belirten Atilla Kart, Konya’da yaşanan iki olayı aktararak, şu soruların yanıtlanmasını istedi:

 

 

Konya Merkez’den Karaman yolu çıkışında, Kaşınhanı’na varmadan, Alakova mevkiinde; siyah beyaz renkte boyalı, son 1 yıl içinde inşa edildiği ifade edilen, 2.5 katlı lüks binanın önünde “IŞİD’in bayrağı” var mıdır? Burada, bu binada ne tür faaliyet icra edilmektedir? Buradaki faaliyeti yöneten Kişi Bozkır-Soğucak Köyünden M. S. midir? Bu kişi aynı zamanda Konya’daki IŞİD faaliyetlerinin sorumlusu mudur? Aleniyet kazanan bu faaliyetler hakkında neden yasal işlem yapılmamaktadır?

 

 

 

Konya’da, Kurban Bayramının birinci günü Atatürk Stadyumunda (eski stadyum) tahminen 400 -450 kişinin katıldığı bayram namazı kılınmış mıdır? Bayram namazını kılanlar, cemaatin önüne ve arkasına siyah renkli 2 IŞİD bayrağını asmışlar mıdır? Namaz kılanlar “kırmızı halıfleksin” üstünde mi namaz kılmış-lardır? Namaz kılan erkekler Afgan elbiseli olup, başlarında takke var mıydı? Kadınlar peçeli miydi? Geçen yıl da, yani 2013 yılında yine Kurban Bayramı’nın birinci günü aynı stadyumda bayram namazını kılmışlar mıydı? Bayram namazını U.B ve Ö. … isimli hocalar mı kıldırmıştı? Stadyuma girenler, Öğretmenevleri tarafından, Meslek Lisesinin bulunduğu dış duvar kapısından girip, stadyumdaki “misafir taraftarlar” kapısından mı içeriye alınmışlardı? Kart, “Sorunun esası şudur: IŞİD’e yönelik olarak bu kadar ciddi bulguların olduğu bir dönemde bile Kent Merkezinde böylesine bir örgütlenme, devletin gözü önünde nasıl gerçekleştirilebilir?” diye sordu.

 

 

 

Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar, telefonla ilçe müftülüklerini arayan birçok ailenin çocuklarının Suriye’ye giderek IŞİD saflarına katılacağı ve kurtarabilmek için kendilerinden yardım istediklerini belirterek, “Beyinleri yıkanan gençlerin bu tür örgütlere katılmalarını önlemek için ilçe müftüleri ve cami imamlarına görevler düşüyor” açıklamasında bulunmuştu.