CHP’li Karabıyık: Sokaktan geçenin rektör olmasının önü açıldı

CHP’li Karabıyık: Sokaktan geçenin rektör olmasının önü açıldı
15 Temmuz 2018 12:00

Yükseköğretimde yapılan yeni düzenlemeyi değerlendiren CHP’nin Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, rektörlükteki dört yıllık görev süresi kısıtlaması ve iki dönem şartının ortadan kaldırıldığına dikkat çekerek, “Unvan şartının ortadan kalkması ile üniversite mezunu olmasa bile sokaktan geçen rektör olarak atanabilecek” dedi.
 

 

CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, 703 sayılı KHK’da 2547 sayılı kanun ile ilgili yapılan değişiklikleri değerlendirdi.
“703 Sayılı KHK ile çeşitli kanun ve KHK’larda yapılan değişiklikler genellikle Anayasa’ya uyum sağlamaktan öte, Anayasaya göre kanunla düzenlenmiş konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamayacağı için Cumhurbaşkanı’na, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenleme yapabilmesi için alan açmaya yönelik olmuştur” diyen Karabıyık, KHK yayınlandığında hukuken var olmayan bakanlıklarla ilgi düzenlemeler yapıldığına dikkat çekti.

 

703 Sayılı KHK ile yapılan bu düzenlemelerin 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayımlandıktan sonra kanunla ve TBMM tarafından yapılması gerektiğinin altını çizen Karabıyık, “9/7/2018 tarihinde yayımlanan 703 nolu KHK’yla Cumhurbaşkanı tarafından atanacak rektörlerin profesör olması şartı kaldırıldı. Önceki düzenlemede en az 3 yıl profesör olarak görev yapmış 3 profesör ilgili Yükseköğretim Kurumu tarafından önerilirken, yeni düzenlemede üniversitelerin önerisine gerek duyulmadan doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanması öngörülmüştür. Ayrıca, rektörlükteki 4 yıllık görev süresi kısıtlaması ve 2 dönem şartı ortadan kaldırılmıştır. Unvan şartının ortadan kalkması ile üniversite mezunu olmasa bile sokaktan geçen rektör olarak atanabilecektir. 28-30 yaşında atanan bir kişi istenirse 67 yaşına kadar rektörlük yapabilecektir” dedi.

 

4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda yapılan değişikliklerle, mevcut kanunun 13. Maddesinin ilk paragrafında yer alan “Devlet üniversitelerinde rektör, profesör akademik unvanına sahip kişiler arasından görevdeki rektörün çağrısı ile toplanacak üniversite öğretim üyeleri tarafından seçilecek adaylar arasından Cumhurbaşkanınca atanır” ifadesinin yerine:

 

“Devlet ve vakıf üniversitelerine rektör, Cumhurbaşkanınca atanır. Vakıflarca kurulan üniversitelerde rektör ataması, mütevelli heyetinin teklifi üzerine yapılır. Rektör, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil eder” ifadesine yer verildiğini dile getiren CHP’li vekil, 2547 sayılı yasanın 13 üncü maddesinin birinci paragrafının eski halini hatırlattı.
2547 sayılı yasanın 13 üncü maddesinin birinci paragrafının eski hali şöyleydi:

 

a) (Değişik:17/8/1983 – 2880/7 md.) (Değişik birinci paragraf: 18/6/2008-5772/2 md.) Devlet üniversitelerinde rektör, profesör akademik unvanına sahip kişiler arasından görevdeki rektörün çağrısı ile toplanacak üniversite öğretim üyeleri tarafından seçilecek adaylar arasından Cumhurbaşkanınca atanır. Rektörün görev süresi 4 yıldır. Süresi sona erenler aynı yöntemle yeniden atanabilirler. Ancak iki dönemden fazla rektörlük yapılamaz. Rektör, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil eder. Rektör adayı seçimleri gizli oyla yapılır. Oy veren her öğretim üyesi oy pusulasına yalnız bir isim yazabilir. Birinci toplantıda öğretim üyelerinin en az yarısının hazır bulunması şarttır. Bu sağlanamadığı takdirde toplantı 48 saat ertelenir ve nisap aranmaksızın seçime geçilir. Bu toplantıda en çok oy alan altı kişi aday olarak seçilmiş sayılır. Yükseköğretim Genel Kurulunun bu adaylar arasından seçeceği üç kişi Cumhurbaşkanlığına sunulur. Cumhurbaşkanı, bunlar arasından birini seçer ve rektör olarak atar. Yeni kurulan üniversitelere rektör adayı olarak başvuran profesörler arasından Yükseköğretim Genel Kurulunun seçeceği üç aday Cumhurbaşkanlığına sunulur. Cumhurbaşkanı, bunlar arasından birini seçer ve rektör olarak atar. Vakıflarca kurulan üniversitelerde rektör adaylarının seçimi ve rektörün atanması ilgili mütevelli heyet tarafından yapılır.
YÜKSEKÖĞRETİM KURULU’NUN GÜCÜ ZAYIFLATILDI

 

Lale Karabıyık, “Ayrıca 703 sayılı KHK’nın 135 nci maddesi ile; 21 kişiden oluşan Yükseköğretim Kurulunun 14’ünün doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesi ve atanması öngörülmüştür. Diğer 7 üye Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilirken, yeni düzenleme ile bu hüküm Cumhurbaşkanınca atanma şartına bağlanmıştır. Bunun yanı sıra kurul üyeliğindeki süre kısıtlaması kaldırılmış, Yürütme Kurulunun üyelerinin atanmasındaki Cumhurbaşkanının etkisi arttırılmıştır. Ayrıca Yükseköğretim Kurulunun “Yeni üniversite kurulmasına ve gerektiğinde birleştirilmesine ilişkin önerilerini veya görüşlerini Milli Eğitim Bakanlığına sunma” görevi kanun metninden çıkarılarak Yükseköğretim Kurulunun gücü zayıflatılmıştır” açıklamasında bulundu.

 

CHP’li Karabıyık, “703 sayılı KHK ile 2547 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler kabul edilemez. Genel anlamda bakıldığında tek adam rejiminin etkilerini baskın bir şekilde görmek mümkündür. Özellikle rektörlükteki profesör olma ve süre şartının ortadan kaldırılması kesinlikle kabul edilemez. Akademik unvanı ne olursa olsun tüm akademisyenlerin hatta üniversite mezunu olmasa da sokaktan geçenin rektör olmasının önü açılmıştır. Fakülteler içerisinde bir profesör varken daha alt ünvanlı birisinin bölüm başkanı olamayacağı ortamda profesör olmayan; hatta üniversite mezunu olması bile gerekmeyen birinin rektör olarak atanabilmesi hangi hukukla, hangi yönetmelikle açıklanabilir? Bir yönetmelik veya usul-esas değişikliği ile mevcut kanun daraltılamayacağı için bu hukuksuzluk ancak yeni bir kanun ile düzeltilebilir. Cumhuriyet Halk Partisi bu hukuksuzluğa sessiz kalmayacaktır” diye konuştu.