CHP’li vekilden Ensar, Birlik Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti ile protokoller yapan Milli Eğitim Bakanlığı’na atasözlü çağrı: Akıllıyı arkada tutma, akılsızı kılavuz etme!

 

 

 

CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil, ‘eğitim’ adı altında Ensar, Birlik Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti ile yaptığı protokollerin eğitim alanındaki hangi hedefe ulaşılmasında yararı olacağını Milli Eğitim Bakanlığı’nın kamuoyuna açıklaması gerektiğini belirterek; “Değerleri örseleyerek, varolanları karalayarak tek tip anlayışları hakim ve hükümran kılmanın meyvesi altyapısız cehalet olacak” diye konuştu.

 

 

BİNLERCE ÖĞRETMENİN HAKKI YENİYOR

 

 

Söz konusu protokollerle ‘eğitim’ adı altındaki faaliyetlerde görevli vakıf personeli ücretinin bakanlık tarafından ödenmesine de sert çıkan İrgil şu ifadelerde bulundu:

 

 

“Bütçe yok diye kadrolu öğretmen atamayan MEB, yüz binin üzerinde atanmayı bekleyen ve mülakat mağduru öğretmen varken ‘öğretmenimsi’ kişilere bütçe ayırıyor. MEB, kimin hakkını kime yediriyor? Bu parayı nereden kesip buraya aktarıyor? Asıl dert; öğretmen olabilmek için eğitim ve formasyon alan, KPSS’lerde ter döken, sözleşmeye zorlanan, mülakatlarda mağdur edilen öğretmenleri kapının dışında bırakmak mı? Mesleği öğretmenlik olanların yerine kimlikleri ve liyakatleri belli olmayanları mı getirmek? Tüm bunları çıkıp açıklamak, en başta işsizlikten perişan olan öğretmenlere izah etmek zorundalar.”

 

 

ALIŞTIRA ALIŞTIRA GEÇİŞ YAPIYORLAR

 

 

Öte yandan Bakanlığın başta Ensar ile olmak üzere yanıtlaması gereken pek çok soru bulunduğunu da belirten İrgil şöyle devam etti:
“Görüyoruz ki, Milli Eğitim Bakanlığı ülkede bir yıkıma neden olan cemaatten sonra dini değerleri önceleyen bu vakıflarla arasına mesafe koymak bir yana yakınlığını iyiden iyiye meşrulaştırıyor. MEB, diğerlerinden daha ayrıcalıklı bir protokole imza attığı Ensar’ı da kendisine yeni yoldaş mı seçti acaba? MEB, artık dini değerleri içeren anlayışı önceleyen vakıflar olmaksızın, eğitim faaliyetlerini yürütemez halde mi? Yoksa alıştıra alıştıra topluma söylemek istediği şey, bunun dışında bir hedefi olmadığı mı? Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti; milli eğitim işini vakıflara, derneklere devretmek, imkanı olanları özel okullara parası olmayan garibanı ise imam hatibe mecbur etmek değildir. Toplum da artık bunu anlamalı, eğitim doğuştan haktır ve eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz olmalıdır. Yoksa akılsız MEB’in cezasını önce çocuklar, sonra ülkemiz çekecek.”