CHP’li İnanç, Tsipras’a gidiyor.. Yanında öyle bir şey götürecek ki!

CHP’li İnanç, Tsipras’a gidiyor.. Yanında öyle bir şey götürecek ki!
30 Ocak 2015 16:40

Yunanistan’da Başbakanlık koltuğuna oturan SYRİZA lideri Aleksis Tsipras ’dan CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız’a “Atina’ya gelsin, görüşelim” mesajı geldi.

 

 

9 ŞUBAT’TA ATİNA’DA

 
Hürriyet’ten Okan Konuralp’in haberine göre SYRİZA’nın seçim zaferi sonrası Tsipras’ın sekretaryasıyla temas kuran CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İnanç, “Sayın Tsipras Başbakanlık koltuğuna yeni oturduğu için olağanüstü bir gelişme olması halinde programı değişebilir. Ancak görüşme talebimize ‘Neden olmasın’ dedi. Uygun tarih olan 9 Şubat’ta Atina’da olun, görüşme gerçekleşebilir” yanıtını aldı.

 

 

BELLİ’NİN MEZARINDAN TOPRAK

 
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İnanç, Tsipras’ın huzuruna, 1944- 1948 yılları arasında gerçekleşen Yunan İç Savaşı’na 1946’dan itibaren gerilla olarak katılan, “Demokratik Ordu” saflarında tabur komutanlığına kadar yükselen Mihri Belli’nin hatırasıyla çıkacak. İnanç, Ağustos 2011’de hayatını kaybeden, Türkiye Komünist Partisi geleneğinden arkadaşları Şefik Hüsnü, Reşat Fuat Baraner ve Şevki Akşit’le birlikte İstanbul Feriköy Mezarlığı’nda yatan Belli’nin mezarından alacağı bir avuç toprağı Tsipras’a verecek. İnanç, Selanik 1900 doğumlu Reşat Fuat Baraner’in mezarından alacağı toprağı da Tsipras’a götürecek.

 

 

MİHRİ BELLİ KİMDİR

 

 

Mihri Belli Aralık 1915 yılında Silivri’de doğdu. Kurtuluş Savaşı yıllarında Trakya Direnişi’ni yönetenlerden Urfalı Mahmut Hayrettin Bey’in oğludur.

 

 

‎Robert Kolej’in ardından ABD’de Mississippi Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. Marksist düşünce ve devrimci eylemle 1936’da iktisat okumaya gittiği Amerika’da tanıştı. Orada gençlik ve işçi hareketlerine katıldı. Bir süre Mississippi’de zenci yarıcılar arasında faaliyet gösterdi. 1940’ta Türkiye’ye döndü. TKP ile ilişkiye geçti. Türkiye o yıllarda tek parti (CHP) yönetimi altındaydı. II. Dünya Savaşı’nın ilk yıllarında Alman zaferlerinin etkisi altında kalan CHP, Sovyet dostluğu politikasından ayrılmıştı. Türkiye’de tek muhalefet partisi gizli Türkiye Komünist Partisi (TKP) idi. Belli, yurda döner dönmez o sıralarda İstanbul il sekreteri olan ilk okul arkadaşı Davit Nae aracılığı ile yasa dışı Türkiye Komünist Partisi’yle ilişki kurdu. TKP saflarında faaliyet göstermeye başladı. 1942 yılı sonlarında TKP’nin Merkez Komite üyeliğine getirildi.1943-1944 yıllarında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde Ordinaryüs Profesör Fritz Neumark’ın asistanlığını yaptı. Orada İlerici Gençler Birliği’nin kurucu ve örgütleyicilerinden biri oldu. 1944’de İlerici Gençler Birliği koğuşturmasında tutuklandı, iki yıl hapis ve sürgün cezasına çarptırıldı.

 

 

YUNAN İÇ SAVAŞINA GERİLLA OLARAK KATILDI

 

 

1946’da yurt dışına çıktı. Yunan İç Savaşına gerilla olarak katıldı. Demokratik Ordu saflarında tabur komutanlığına kadar yükseldi. Burada Kapetan Kemal olarak anılıyordu. Çatışmalarda iki kez yaralandı. Bulgaristan ve Sovyetler Birliği’nde tedavi gördü.1950’de Türkiye’ye pasaportsuz girmekten ve tabanca bulundurmaktan tutuklandı ve kısa süre hapis yattı. Serbest bırakıldıktan sonra ertesi yıl, ünlü 1951 TKP tevkifatında tekrar tutuklandı. Yargılandı ve 7 yıl hapis ve iki yıl dört ay mecburî ikamet cezasına mahkûm edildi.Mihri Belli ilk kez 1960’larda yasal olarak, kendi adıyla konuşma ve yazma olanağını elde etti. “Türk Solu” ve “Aydınlık Sosyalist Dergi” adlı yayın organlarının yayınlanmasına yardımcı oldu. Bu dönemde de konuşma ve yazılarından dolayı iki kez tutuklandı, aylarca hapis yattı. Mihri Belli bu dönemde ünlü Millî Demokratik Devrim (MDD) tezlerini geliştirdi. Arkadaşlarıyla birlikte kitlesel bir nitelik kazanmaya başlayan gençlik hareketinin Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibi liderleriyle ilişkiye geçti. MDD kısa süre içinde solcu gençlik hareketi içinde önemli bir etkinlik sağladı ve Türkiye’de, 68 kuşağı gençlik hareketinin devrimci ve Marksist bir nitelik kazanmasında rol oynadı. Mihri Belli, 12 Mart 1971 muhtırasının ardından yakalanmamak için yurt dışına çıktı. Bir süre Filistin Kurtuluş Örgütü’nün konuğu oldu. Ardından Türkiye’ye giriş yaptı. Ama birkaç ay sonra tekrar yurtdışına çıkarak Batı Avrupa’ya geçti. Orada bir süre kalarak Yurtsever dergisinin yayınlanmasına yardımcı oldu. Ecevit’in önderliğindeki CHP’nin en büyük parti olarak çıktığı 1973 seçiminde Türkiye’deydi.

 

 

SALDIRIDA AĞIR YARALANDI

 

 

1974 Af Yasasından sonra arkadaşlarıyla birlikte 1975’de Türkiye Emekçi Partisi’ni kurdu. Parti kurulur kurulmaz Sıkıyönetim Mahkemesi savcılığı harekete geçti Program ve tüzükte Kürt sözcüğünün kaldırılmasını istedi. Aradan yıllar geçtikten sonra Anayasa Mahkemesi harekete geçti ve Partiyi Kürtlere eşit hakları savunduğu için TEP’i kapattı.1979’da kendisine suikast girişiminde bulunuldu. Saldırıda ağır yaralandı. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra, 1981 sonlarına doğru yurt dışına çıktı. Bir süre Ortadoğu’da kaldı. “Faşizme Karşı Birleşik Direniş Cephesi”nin kuruluşuna katıldı. Oradan İsveç’e geçti. Tüm bu süreç boyunca Kürt hareketini yakından izledi. 1992’de Türkiye’ye döndü. 1997’de Abdullah Öcalan ile buluşarak Kürt sorunun fedarasyona gidilmeden de üniter devlet çatısı altında eşitlik temeli üzerinde gönüllü birliğin kurulabileceği konusunda görüş birliğine vardıkları uzun bir görüşme yaptılar. Bu görüşme sonradan kitap olarak yayınlandı. 1996’da ÖDP, 2002’de de SDP kurucusu oldu. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde DEHAP’tan İstanbul birinci bölge adayı oldu.Toplam 11 sene hapis, 18 sene zorunlu sürgün yaşadı. 2006 yılında 90’ıncı yaşı kutlandı.29 Aralık 2007 tarihinde SDP’den istifa etti.2008 Yılında Sosyalist Demokrasi Partisi’nden (SDP) ayrılanlarla birlikte İşçilerin Sosyalist Partisi’nin (Sosyalist Parti) kuruluşunda bulundu. Yazılarında İşçi Partisi’ni ve ÖDP’yi çok sert bir dille eleştirdi.16 Ağustos 2011 tarihinde solunum yetmezliği nedeniyle İstanbul Göztepe’deki evinde yaşamını yitirmiştir. Feriköy mezarlığı’nda toprağa verildi.