CHP’li Gürer: Deprem riski bulunan bölgelerde zemin etütleri yapıldı mı?

CHP’li Gürer: Deprem riski bulunan bölgelerde zemin etütleri yapıldı mı?
25 Ocak 2020 09:04

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer sorularına Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yanıt verdi.

 

 

Gürer “Deprem riski bulunan bölgelerde zemin etütleri yapılması sonucu yerleşime uygun olmadığı tespit edilen yerlerde daha önceden inşa edilmiş olan yapıların tamamı depreme karşı dayanıklılığı test edilerek yenilenmesi sağlanmış mıdır? Yetkililerce yapılan incelemelerde, yukarıda anılan yapıların depreme dayanıklılığı yeterli bulunmamış olup, yeterliliğe sahip olmadığı halde hali hazırda vatandaşlarımızın ikamet ettiği yapı sayısı kaç adettir?” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yanıt verdi. Kurum “Bakanlığımızca 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında afet riski taşıyan alanların ve yapıların dönüştürülmesi amacıyla uygulamalar yürütülmekte olup, herhangi bir yapının veya alanın bu Kanun kapsamında dönüştürülmesi için ya alanın Cumhurbaşkanlığınca “Riskli Alan” olarak kararlaştırılması veya yapı hakkında 6306 sayılı Kanuna göre “Riskli Yapı” tespiti yaptırılması gerekmektedir.” Dedi.

 

 

195.023 RİSKLİ YAPI

 

 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum”6306 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 2012 yılından bugüne kadar Ülke genelinde 624.539 adet bağımsız bölümü içeren toplam 195.023 adet yapı için bu yapıların maliklerince “Riskli Yapı” tespiti yaptırılmıştır. Diğer taraftan, 6306 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir alan “zemin yapısı” veya “üzerindeki yapılaşma” sebebiyle “Riskli Alan” olarak ilan edilebilmekte olup, bugüne kadar 53 ilimizde yaklaşık 12.450 hektar büyüklüğünde 236 adet alan üzerindeki yapılaşmadan dolayı, 5 adet alan ise zemin yapısından dolayı “Riskli Alan” olarak ilan edilmiştir.

 

 

Zemin yapısından dolayı “Riskli Alan” olarak ilan edilen alanlardan;

-Ankara İli, Çankaya İlçesi, Akpıar Mahallesi’nde “Riskli Alan” olarak ilan edilen 1,07 hektar büyüklüğünde alanda, 66 adet bağımsız bölümü içeren 7 adet bina bulunmaktadır. Söz konusu alanda yapılaşma mümkün olmadığından 3,94 hektar büyüklüğünde “Rezerv Yapı Alanı” belirlenmiş olup, bu alanda hak sahipleri ile uzlaşma süreci tamamlandıktan sonra yeni yapıların yapım işine başlanabilecektir.

-Trabzon İli, Ortahisar İlçesi, Gürbulak Beldesi, Güzelyalı Mahallesi’nde “Riskli Alan” olarak ilan edilen 9,30 hektar büyüklüğünde alanda, 40 adet bağımsız bölümü içeren 22 adet bina bulunmakta olup, söz konusu alana yönelik afet risklerinin bertaraf edilmesi amacıyla Fore Kazık Projesine Ait Sondajlı Jeolojik Zemin Etüt Raporu hazırlanarak zemin iyileştirme çalışmaları tamamlanmıştır.

-Elazığ İli, Maden İlçesi, Camiikebir Mahallesi’nde “Riskli Alan” olarak kararlaştırılan 24,95 hektar büyüklüğünde alan ile ilgili olarak, yeni yapılacak konut ve işyerlerinin yapılacağı yer ile ilgili iş ve işlemlere Bakanlığımızca (Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü) devam edilmektedir.

-Kahramanmaraş İli, Onikişubat İlçesi, Hacı Bayram Veli, Gayberli, Malik Ejder Mahallelerinde Mahallesi’nde “Riskli Alan” olarak ilan edilen 29,88 hektar büyüklüğünde alanda (2 ayrı alan), 1025 adet bağımsız bölümü içeren 481 adet bina bulunmakta olup, bu binalardan 473 adedinin yıkım işlemi gerçekleştirilmiştir. Söz konusu alanlarda yer alan parsellerin %99’unun bedeli ödenerek kamulaştırma işlemleri tamamlanmış, kalan %1’inde ise kamulaştırma iş ve işlemlerine devam edilmektedir. “Riskli Alan” olarak ilan edilen bu alanların biri 15 Temmuz Millet Bahçesi olarak planlanmış ve yapımı tamamlanarak hizmete açılmıştır.

-Artvin İli, Merkez İlçesi, Çayağzı Mahallesi’nde “Riskli Alan” olarak ilan edilen 1,62 hektar büyüklüğündeki alanda 65 adet bağımsız bölümü içeren 40 adet bina bulunmakta olup, söz konusu alanda yapılaşma mümkün olmadığından “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlenen alanda 8 bloktan oluşan yapıların yapım işi tamamlanmıştır.
“ yanıtını verdi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer” ülkemiz deprem riski bulunan bir ülkedir. Ne yazık ki Büyük depremlerden sonra sorunun yoğun biçimde tartışılmasına karşın yeterli önlemler ne yazı ki alınmamaktadır. Deprem değil depreme dayanıksız yapılar mal ve can kaybına neden olduğu bilimsel bir gerçektir. Bu nedenle deprem olmadan önlemler artırılmalıdır. Sağlıksız konut ve sorunlu alanlarda gerekenler yapılmalı, önlemler alınmalıdır. Deprem için oluşan kaynaklar deprem etkileri yok etmek için kullanılmalıdır.” dedi.