Meclis İçtüzüğünde AK Parti ve MHP tarafından hazırlanan ortak teklifin TBMM Anayasa Komisyonu tarafından kabul edilirken, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, düzenlemenin ‘muhalefetin sesinin kısılması’ anlamına geldiğini söyledi. Gürer, içtüzüğün geri çekilerek Meclisteki 4 partinin uzlaşacağı biçimde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

 

 

 

GÜRER, DÜZENLEMEYE KARŞI ÇIKTI

 

 

CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM İçtüzük görüşmeleri sırasında söz alarak, düzenlemeye karşı çıktı. Genel itibariyle sorunlarla dolu olmasına rağmen içtüzük maddelerini doğal karşıladığını anlatan Gürer, “Çünkü 1 Kasımda milletvekili olduğumdan beri AKP hangi konuda ne söylerde tam tersini yapıyor. 16 Nisanda Meclisin yapısının güçlendirildiği, daha aktif hale getirildiği ve daha üretken olacağı söyleniyordu. Ancak kabul ettirilen içtüzük muhalefetin düşüncelerini söylemesinin engellendiği maddelerde dolu” dedi.

 

 

Çok seslilik anlamına gelen demokratik sistemde herkesin düşüncelerini söylemesine olanak tanındığına işaret eden Gürer, muhalefetin söylediklerini iktidarın doğru değerlendirmesi halinde ortaya avantajlı bir durumun çıkabileceğini vurguladı.

 

 

“AKKAYA İLE İLGİLİ MECLİS ARAŞTIRMA TALEBİM NEDEN KABUL EDİLMEDİ, ANLAYAMADIM”

 

 

Niğde’de yıllardır çevreye yaydığı pis kokunun yanında on binlerce kişinin sağlığını olumsuz etkileyen Akkaya Barajı’yla ilgili Meclis Araştırması istediğini anımsatan Ömer Fethi Gürer, bu talebin reddedilmesinin yadırgadığını ifade ederek, “Çünkü çevre felaketi, orada yaşayan AKP’lisini, MHP’lisini, CHP’lisini, herkesi içine alan ve yıllardır çözülmeyen bir konuydu. Meclis eliyle belki bir düzen bulur dedik, reddedildi, şaşırdım. Çevreyle ilgili ve herkesi ilgilendiren bir konuda bir Meclis araştırması yapılsa bunun ne olumsuz yansıması olabilir diye düşündüm” ifadesini kullandı.

 

 

Getirilen teklifte milletvekilleri tarafından verilen kanun tekliflerinin süresi içinde komisyona gitmediğini, 5 dakikada düşüncelerinin anlatılması gerektiğini ve tekliflerin reddedileceğini kaydeden CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ancak bürokratlar tarafından hazırlanan kanun tekliflerinin bakana sunulup komisyona gelerek hemen kanunlaştığını, ancak bir yıl sonra yeniden değiştiğini belirtti.

 

 

Aynı konuda 5 yılda 4 kez kanun değişikliklerinin bile yapılmış oldıuna vurgu yapan Ömer Fethi Gürer, böyle sürekli değişiklikler yerine temel kanun olarak kanunların meclise getirilmesinin daha uygun olacağına işaret etti.

 

 

AKP’NİN AMACI NE?

 

 

CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, İç tüzük değişikliği ile muhalefetin sesini kısan AKP’nin “Biz iktidardayken istediğimizi yapalım, nasıl olsa Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olduğunda onların düşünce yapısı böyle bir şeyi kabul etmez, içlerine sindiremezler, zaten o zaman da bu değişir, o değişenlerle biz yine söyleyeceğimizi söyleriz, yapacağımızı yaparız” mantığını güdüyor olabileceğini vurguladı.

 

 

İktidar partisi milletvekillerinin kanun oylaması dışında zaten Meclise gelmediğine de değinen Ömer Fethi Gürer, “Buradaki yapılan düzenlemelerle muhalefet partisi milletvekillerinin de konuşması, önermesi ve bu konuda fikir belirtmesinin de önü kesilmek isteniyor. O zaman Meclis fiiliyatta adı milletvekili olan, bir binası bulunan, gelip gidip önüne geleni onaylayan bir mekanizmaya dönüştürülmek isteniyor. Bir yerde muhalefetin sesinin kısılması, yok edilmesi, düşüncesini söylemez kılınması, toplumsal kesimlerin yoğunlaşan sorunlarının Meclise yansımaması ileriye dönük sıkıntıları artırır” dedi

 

 

Muhalefetin daha çok konuşmasına olanak sağlanması gerektiğini söyleyen CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer, Çünkü muhalefetin konuşmasına olanak sağlanması; toplumun sorunlarının buraya yansımasının, Hükûmetin kendine çekidüzen vermesinin ve yapılacakları doğru değerlendirmesinin önünü açar” şeklinde konuştu.

 

 

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Milletvekillerinin var olan haklarının ellerinden alınması, düşüncelerini yansıtmasının engellenmesi, kanun teklifleri veremeyecek derecede sınırlama getirilmesi, Meclisin yalnızda ‘el kaldır, indir’ mekanizmasına dönüştürülmesinin hiç kimseye faydasının olmayacağını kaydederek, “Ülkenin onca sorunu varken bunlar mı gündeme gelmeliydi. Mesela burada taşeron işçilerin kadro sorunun tartışmalıydık, çocuk işçiler, kaçak işçilerin durumunu konuşmalıyız. Çocuk işçileri tartışmalıyız. Bakınız, okulda olması gerekirken, sanayi bölgelerinden geçerken gördük, çocuklar iş yerlerinde çalıştırılıyor; kayıt dışını tartışmalıyız” dedi.

 

 

İktidar partisi milletvekillerinin de gördükleri sorunları kürsüde dile getirmesi gerektiğini anlatan Gürer, “Çünkü biz Meclisi güçlendirir isek, Meclisin işlevini artırır isek Türkiye’de demokrasiyi güçlendiririz, demokrasinin geleceğinin önünü açarız. Sınırlamalar, engellemeler birikimleri artırıp bu bağlamda ülke için faydalı bir yarın yaratmaz. Bunun için de ben bu İç Tüzük değişikliği yerine Türkiye’nin gerçek gündeminin gündeme getirilmesi ve İç Tüzük ’ün tümden geri çekilerek dört partinin uzlaşacağı biçimde yeniden değerlendirilip ele alınması temenni ediyorum” şeklinde konuştu.