CHP’li Erdoğdu: Geleceğimiz referandumda ‘Evet’ çıkması için kurban edildi!

CHP’li Erdoğdu: Geleceğimiz referandumda ‘Evet’ çıkması için kurban edildi!
5 Ekim 2017 14:47

CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, AKP’nin 16 Nisan’da düzenlenen Anayasa referandumunda istediği sonucu çıkarabilmek amacıyla bütçeyi tarumar ettiğini belirterek, “Geleceğimiz, ‘evet’ oyu için kurban edildi” dedi.

 

 

Erdoğdu, AKP’nin uyguladığı ekonomi politikalarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, geçtiğimiz günlerde açıklanan Orta Vadeli Plan ile TBMM’ye sevk edilen yeni torba yasadan zam fırtınası çıktığını belirterek şöyle devam etti:

 

 

“2016’nın ikinci yarısında inişe geçen Türkiye ekonomisi, üçüncü çeyrekte yüzde 1’e yakın daralmış ve kriz sinyalleri vermiştir. AKP yönetimi, OHAL ikliminden de yararlanmak suretiyle parlamentonun yetkilerini de gasp ederek kamu maliyesi araçlarına başvurmuş, krizi ötelemeye çabalamıştır. Referandum öncesi de şirin görünmek ve krizi ötelemek amacıyla bir dizi vergi indirimleri ve vergi bağışıklıkları sağlanmıştır. Bu durum vergi gelirlerinde düşüş getirmiştir. Ayrıca Anayasa referandumuna giderken seçmen oylarını etkilemek üzere hesapsız harcamalara da girişilmiştir. Hesapsız harcamaları gidermek amacıyla getirilen vergilerle 3 bin TL alan çalışanların vergi yükü 500 TL, 4 bin 500 TL alan çalışanları yükü ise bin TL artmıştır. MTV’ye yapılan zamlarla da 1300-1600 cc hacmindeki bir arabanın kapı önündeki maliyeti ise aylık 300 TL’ye çıkmıştır.”

 

 

ÇİFTÇİ AKP’DEN 40 BİN TL ALACAKLI

 

 

Hükümetin çalışanlara ve emeklilere sadaka değerinde artış vermesine ve çiftçinin taban fiyatını maliyetlerinin altında tutmasına rağmen bütçenin 25,1 Milyar TL açık verdiğine işaret eden Erdoğdu şu görüşleri dile getirdi:

 

 

“Tarım Kanunu çıktığından bu yana geçen 10,5 yılda çiftçinin yasal destek hakkı 171,5 milyar TL iken çitçiye sadece 84 milyar TL ödenmiş ve kanunen ödenmesi gereken 87,5 milyar TL çiftçiye aktarılmamıştır. Yani, her çiftçi şimdiye kadar aldığı kadar daha destek almalıydı. Çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olan çiftçi sayısı yaklaşık 2,2 milyondur: cari fiyatlarla her bir çiftçinin geçen 10,5 yıla ilişkin olarak AKP’den yaklaşık 40 bin TL kanuni alacağı vardır.”

 

 

EKONOMİ İFLAS NOKTASINDA

 

 

Kendisinden önceki hükümetten devraldığı mali disiplin mirasını, küresel piyasalarda likiditenin ucuz olduğu dönemin getirdiği rehavet içerisinde korumaya çalışan AKP’nin 2017’de iflas etme noktasına geldiğini ifade eden Erdoğdu’nun açıklaması şöyle:

 

 

“Hükümetin açıkladığı OVP’den ve TBMM’ye sevk edilen yeni torba yasadan zam fırtınası çıkmıştır. MTV artış oranı yüzde 40 olarak açıklanmıştır. Ancak bu Torba Kanun Tasarısının 26. Maddesine göre aracın ithal değeri ve motor hacmine göre vergi artışı yüzde 68’e kadar çıkmaktadır.Türkiye’de akaryakıt üzerinden alınan fahiş vergilerle kurşunsuz benzin 5,30 TL’ye yükselmiştir. Ayrıca trafik sigortası ve kasko maliyetleri de 2 yıl önce çıkarılan kanunla fahiş oranda yükselmiştir. Halkımız akaryakıta, sigortaya ve MTV’ye fahiş tutarlar ödemekte ve bu pahalılık yüzünde aracına binememektedir. Bu pahalılığın sonucu olarak sürücü başına tüketilen akaryakıt tutarında Türkiye dünya sonuncusudur.Yani Halkımızın tekeri dönmemekte arabasına binememektedir. 1300-1600 cc hacminde ve 1-3 yaş arasındaki bir otomobilin kullanılmasa bile aylık masrafı 300 TL’ye çıkmıştır.

 
Torba Kanun Tasarısı ile 3’üncü gelir diliminden alınan gelir vergisi oranı 3 puan artışla yüzde 27’den yüzde 30’a çıkarılmıştır. Bu düzenleme sonucunda aylık 3 bin TL net maaş alan bir çalışanın vergi yükü yıllık yaklaşık 500 TL artmıştır. 4 bin 500 TL maaş alan bir çalışanın vergi yükü ise yıllık yaklaşık bin TL artmıştır.

Torba yasa ayrıca sigara tiryakisini vurmuş ve sigara kağıdı üzerinden 20’lik paket için 2 lira 12 kuruş vergi koyulmuştur. 10 TL’lik bir sigaranın 8TL’si vergidir. Bir koli sigara kağıdının 13 Avro olduğu düşünülürse bu fahiş verginin kaçakçılığı artıracağı ortadadır.

 

 

TEK ADAM YÖNETİMİNİN MALİYETİ 100 MİLYAR TL

 

 

AKP’nin Türkiye ekonomisini getirdiği noktada çifte açık sorunu ortaya çıkmıştır. Ekonomimiz hem cari açık hem de bütçe açığı vermektedir. 2017 yılında Ocak – Temmuz arası cari açık önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artışla 25,9 milyar dolara ulaşmıştır.

Merkez Bankasının açıkladığı Uluslararası Yatırım Pozisyonu tablosuna göre Türkiye’nin net açık pozisyonu 2016 sonuna göre yüzde 24 artışla 450 milyar dolara yükselerek rekor kırmıştır. 450 Milyar Dolarlık net uluslararası pozisyon açığı GSYH’ın yüzde 52’sine ulaşarak alarm vermeye başlamıştır.

Türkiye’nin 1 yıldan kısa vadeli borcu ise 170 milyar dolara çıkmıştır. Üstüne yaklaşık 35 Milyar Dolar cari açık konulduğunda 205 Milyar Dolar finansman açığımız vardır. FED’in parasal sıkıştırmaya gideceği ve bu durumun kurda yukarı yönlü baskı oluşturacağı düşünüldüğünde döviz temini bakımından önümüzde zor bir yıl vardır.

Reel sektörün 205 milyarlık açık pozisyonu dolar kurundaki her bir kuruşluk artışın reel sektörü 2 Milyar TL zarara sokmasına neden olmaktadır. Bu hesapla bakıldığında Başkanlık referandumu açıklamasından hemen önce 3,08 TL civarında olan dolar kuru 1 yıl içinde 3,58 seviyelerine çıkarak 50 kuruş değer kazanmış ve bu referandum reel sektöre 100 milyar TL’ye mal olmuştur. Mühürsüz referandumla çalınan Anayasa üzerine inşa edilen tek adamlık sisteminin özel sektöre maliyeti 100 milyar TL’dir.

 

 

OVP İLE AKP’NİN 2023 HEDEFLERİ ÇÖPE GİTTİ

 

 

Merkezi yönetim bütçesi 2016 yılı Ocak – Ağustos döneminde 4,8 Milyar TL fazla verirken 2017’nin aynı döneminde 25,1 Milyar TL açık vererek bütçe alarm vermeye başlamıştır. Bu açığın nedeni ağırlıklı olarak çalıntı referandum için harcanan kaynaklar olup bu bütçe açığını kapatmak amacıyla yeni vergiler salınmıştır.

AKP’nin 2023 hedeflerine göre ihracatımız yıllık 500 Milyar Dolara, kişi başına düşen gelirimiz 25 Bin Dolara çıkacaktı. Açıklanan OVP ile AKP’nin 2023 hedefleri çöpe atılmıştır. 2020 yılında ihracat hedefi 195 milyar dolara kişi başına düşen gelir 13 bin 24 dolara indirilmiştir. Bu hedeflerin tutturulması da artık mümkün değildir.”