CHP’li Çıray: Zeybekçi rüya ile vizyon arasındaki farkı bilmiyor

CHP’li Çıray: Zeybekçi rüya ile vizyon arasındaki farkı bilmiyor
23 Kasım 2014 10:45

CHP İzmir Milletvekili ve PM üyesi Dr. Aytun Çıray, AKP İzmir Milletvekili Ulema’dan sonra Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’ye de meydan okudu:

 

 

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin İzmir Ekonomi Zirvesi’nde yaptığı konuşmayı, “İzmir’de ekonomi zirvesi yaptık. Ekonomi zirvesinde herkes konuştu. CHP’nin ve AK Parti’nin temsilcisi söz aldı. Partimizin temsilcisi Binali Yıldırım konuştu. Muhteşem bir plan, proje çıktı. Konuşmalarının arasında bir tane bile siyaset yoktu. CHP’nin adına konuşan milletvekili genel başkan yardımcısı (Aytun Çıray) bir tek kelime İzmir ile ilgili konuşmadı. İzmir’in geleceği ile zerre kadar derdi yoktur. Orada ‘10 Ağustos seçimlerinin ardından sonuç ne olursa olsun Türkiye darmadağın olacak’ dedi. Bunların derdi falan yok,” sözleri ile eleştirmesi üzerine cevap hakkının doğduğunu söyleyen CHP İzmir Milletvekili ve PM Üyesi Dr. Aytun Çıray yazılı açıklamasında şöyle dedi:

 

 

“İzmir gibi bir derdimiz” olmadığını söyleyen Zeybekçi’ye öncelikle ifade etmek isterim ki ben Türkiye ve İzmir sevdalısı bir insanım. Siyaseti hizmet için yaparım, Zeybekçi’nin mensubu olduğu partinin içindeki bazılarının yaptığı gibi yolsuzluk için değil. Ekonomi Zirvesi’nde yaptığım konuşmadan neden rahatsız olduğunu biliyorum. Çünkü orada yapmak istedikleri icraatın içinden programına benzer tek yönlü propagandalarına izin vermedim. Ama bilsinler ki bundan sonra da vermeyeceğim.

 

 

Zeybekçi beni dikkatle dinleseydi eğer, “Biz inkârcı değiliz. AKP’den farklı olarak tüm taş üstüne taş koyanlara teşekkür ederiz. Atatürk Brajını, ERDEMİR’i, PETKİM’i, Keban’ı yapanlara, Kral kızını yapanlara, otoyolları yapanlara teşekkür ederiz. Ama bizim iddiamız şudur: Türkiye AKP’den daha iyisini yapabilecek potansiyele sahiptir,” dediğimi duymuş olacaktı.

 

 

Nihat Zeybekçi’nin sahip olduğu zihniyetin ne İzmir, ne de Türkiye umurlarında değildir. Olsaydı eğer Ekonomi Zirvesi’nde asıl, “Bugün teşvik rakamlarına baktığınız zaman, oradan PETKİM’i çıkarın İzmir’e bir şey kalmaz. Türkiye yüzde 10’la, işsizlik rekorları kırıyor. Ve İzmirliler milli gelire yüzde 7, kamu bütçesine yüzde 10 katkı vermesine rağmen, bunun yüzde 1’ini bile geri alamayan bir il konumunda,” dediğimde uykuları kaçardı. Ama İzmir’de onların yarattığı % 15,4 işsizlik benim içimi acıtıyor.

 

 

Nihat Zeybekçi’nin ekonomisini yönettiği Türkiye’de kısa vadeli borçlar toplamı 130.6 milyar dolardır. Merkez Bankasının döviz rezervi 130.8 milyar dolardır. Yani Türkiye’nin güvenlik ihtiyaç akçesi yoktur. Türkiye’de doların her bir kuruş artışı özel sektöre 1.7 milyar liraya mal oluyor. Bugün Türkiye’de güvenlik ve aşırı borçlanma nedeniyle özel şirketler kredi bulamıyorlar. İşte bunun için AKP iktidarı kanun çıkartarak devleti, yani milletin parasını kefil yaptı. Bütçe dengesi alarm veriyor. Bu mu Türkiye için, Türk milleti için dertlenmek?

 

 

“Zeybekçi rüya ile vizyon arasındaki farkı bilmiyor”

 

 

“CHP o gün ortaya bir vizyon koymadı,” diyor Sayın Zeybekçi. Ama vizyon ile rüya görmek arasındaki farkı bilmiyor. Çünkü ben vizyonumuzu anlatırken belli ki Zeybekçi rüya görüyormuş. Bir vizyon ortaya koyarken bilincinizin açık olması gerekir; sonra da gelecek resmini oluştururken somut verilerden yola çıkar, gerçeği resmedersiniz.

 

 

Türkiye zor dönemlerden geçip gelmiştir. Ancak AKP’nin eleştirdiği dönemlerin siyasileri 2002 yılına kadar darbelere, savaşlara rağmen ortalama yüzde 5 kalkınma hızı sağlamıştır. Son on yılda sağlanan kalkınma hızıysa ortalama yüzde 4,9’dur. Bizim iddiamız bu 4,9’un 6,5’a çıkarmaktır. Türkiye sürdürülebilir ortalama 6 buçuk hızını sağlamak zorundadır yoksa işsizine iş bulamaz.

 

 

Bizim yöneteceğimiz Türkiye, 2023 yılına geldiği zaman 2 buçuk trilyonluk bir ekonomik büyüklüğe ulaşacaktır. Fert başına düşen milli gelir 31 bin 500 dolar olacak, işsizlik oranı yüzde 6’ya gerileyecektir. İhracatımız 6 yüz milyar dolar olacaktır. İşte Sayın Zeybekçi, söylediklerimizi dinlemiş olsaydınız o gün de birkaç maddesini anlattığım vizyonumuzu anlardınız.

 

 

Bunu yapacak kadrolarımızda vardır.

 

 

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından ne yazık ki kanlı 6-7 Ekim olayları oldu. APO’nun bir emri ile 50 yurttaşımızı kaybettik ve AKP utanmadan olayları durdurması için APO’ya ricacı oldu. Yani egemenliği devretti. Cumhurbaşkanı Anayasa’yı askıya aldı. Bu dağılma değil de nedir?

 

 

Son olarak Sayın Zeybekçi’ye tavsiyem şu: Bu açıklamanın tek amacı size cevap hakkımı kullanmak değil, aynı zamanda yararlanabileceğiniz bir ders vermektir. Sürdürülebilir ekonomik kalkınma için siyasi istikrar şarttır. Siyasi istikrar için şart olan ise “Yurtta sulh, cihanda sulh”tur.