CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Valilik tarafından yapılan ve Çanakkale’nin doğal yapısına zarar vereceği ve ekolojik dengeyi etkileyeceğini ileri sürdüğü Jeotermal Santral (JES) ihalelerinin iptal edilmesinin memnuniyet verici bir gelişme olduğunu söyledi. CHP’li Ceylan, TBMM’de önceki gün düzenlediği basın toplantısında ihalelerinin iptal edilmesini talep etmiş, Aydın’da yaşanan olumsuzlukları örnek göstermişti.

 

 

 
Özgür Ceylan Çanakkale’nin bir ulusun küllerinden doğduğu ve emperyalizme kafa tuttuğu, tarihimizin en büyük savunma savaşının kazanıldığı yerin adı olduğunu belirterek, “Anadolu’dan, Rumeli’den, Yeni Zelanda’dan, Kanada’dan, Avustralya’dan on binlerce ana kuzusunun koyun koyuna yattığı kutsal topraklardır Çanakkale” dedi. Ceylan bugün gelinen noktada ise harp tarihi açısından dünyanın en büyük açık hava müzesi olma özelliği taşıyan Çanakkale’nin gözünü kar hırsı bürümüş enerji şirketlerinin hedefinde olduğunu ileri sürdü.

 
Termik Santraller ve Jeotermal Enerji Santralleri eliyle doğası katledilmeye çalışılan bir tarih, turizm ve tarım kenti olan Çanakkale adeta yaşam savaşı verdiğini kaydeden Ceylan, “Çanakkale’de faaliyette olan Çan 18 Mart Termik Santrali baca gazı filtresi olmadan çalışmaya devam etmekte ve toprağı, suyu ve insanımızın sağlığını tehdit etmektedir” dedi.

 
“Bu İhale İlanı Toprağa Havaya Suya Ve İnsana İhanettir”

 
Çanakkale İl Özel İdaresi; Ayvacık, Ezine, Lapseki, Biga, Bozcaada ve Gökçeada’da toplam 358 bin 668 dönüm alanda 15 adet arama, 2 adet Jeotermal kaynak işletme sahasının ihalesinin yaşanan deprem sonrası Valilik tarafından iptal edildiğini kaydederek, “Bu ilan ile ihaleye çıkılması bile ‘biz toprağa, havaya, suya ve insana ihanet etmeye karar verdik’ demektir. Ama iptali memnuniyet verici” dedi.

 
Türkiye’nin JES sicilinin bozuk olduğunu hatırlatan Özgür Ceylan, Aydın örneğini hatırlatarak, “28 Şubat ihalesiyle parsel parsel verilmek istenen yerler dağ başı mıdır? İhaleye çıkarılan 17 jeotermal sahanın çevresinde köyler ve yaşam alanları, dereler, göletler, antik kentler, turizm, tarım ve hayvancılık alanları bulunmaktadır. İhalenin iptali memnuniyet vericidir” diye konuştu.

 
Kontrolsüz jeotermal faaliyetlerinin sismik hareketleri tetiklediğini ifade eden Ceylan, yaptığı basın toplantısında “Çanakkale’nin bir deprem kuşağında olduğunu ve önceki gün yaşanan depremlerin de ders verir nitelikte olduğunu düşünüyorum” diye konuşmuştu. Devletin MTA eli ile bu işin içinde daha etkin olması gerektiğini ifade eden Ceylan, “Kontrol mutlak suretle kamuda olmalı ve aramadan, işletmeye bütün süreçler iyi kontrol edilmelidir” dedi.

 
Ceylan, düzenlediği basın toplantısında jeotermal enerjinin elde ediliş şeklini yanında getirdiği, içinde akıcı sıvı ile temiz su bulunan bardakla örnek vererek gösterdi. Alttaki suyun istenilen nitelikte olmaması halinde sondajın çıkarıldığını dile getiren Ceylan, sondajlanan bölümün doldurulmaması durumunda suların zehirlenmesine neden olacağını, açılacak yüzlerce sondajdan enerji üretimi için uygun bulmadıklarını olduğu gibi bırakıp gidecek şirketlerin bir çevre katliamına yol açacaklarını belirtti.

 
Ceylan arama ve işletme sahalarında ihalenin tekrar gündeme gelmesi halinde, Gülpınar’ın organik zeytinin, Bozcaada’nın çavuş üzümünün, Kösedere’nin domatesi, Tuzla’nın fasulyesinin, Lâpseki’nin kirazının, Ezine ve Bayramiç’in peynirinin, Yenice’nin kaypa biberinin aynı güzellikte yaşamasının ve hepimizin damak tadında o güzel lezzetlerin korunamayacağını söyledi.

 
Bozcaada’nın 2/3’ünde, Ezine’nin yüzde 20’sinde, Ayvacık’ın yüzde 17’sinde arama faaliyeti izni verilmesinin en hafif deyimiyle cinayet olacağını ifade eden Ceylan, konuyla ilgili Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül ile önceki gün düzenlediği basın toplantısında Jeotermal enerjiye karşı olmamakla birlikte, işletme hatalarının büyük zarara neden olabileceği endişesini dile getirmişti.