CHP’li Ceylan, Alamos şirketinin CEO’sunun açıklamalarını değerlendirdi: CEO parayı veren düdüğü çalan diyor!

CHP’li Ceylan, Alamos şirketinin CEO’sunun açıklamalarını değerlendirdi: CEO parayı veren düdüğü çalan diyor!
8 Ağustos 2019 14:36

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Kazdağları’nda yaşanan katliamın birincil sorumlularından Alamos şirketinin CEO’sunun yaptığı açıklamanın ibret verici olduğunu belirtti.

 

 

Alamos CEO’su McCluskey İşbirlikçilerini Açığa Düşürdü

 

 

Kanadalı şirketin CEO’sunun yaptığı açıklamalarla yerli işbirlikçilerini açığa düşürdüğünü söyleyen Ceylan, Bu şirketin yerli işbirlikçileri, maden şirketinin avukatlığına soyunan Enerji Bakanlığı ve iktidar milletvekilleri gerek mecliste gerekse sosyal medyada yaptıkları açıklamalarla “altın aramaları konusunda, ÇED süreçlerinde, altın arama ve çıkarma çalışmalarında siyanür kullanılması söz konusu değildir. Arama çalışmaları sırasında kullanılan solüsyon su, bentonit ve baritin karıştırılmasıyla oluşturulmuş doğal bir çamurdur”, altın madeninin ateşli savunucuları meselenin “milli menfaatler” olduğunu vurgulamaktan geri durmadılar dedi.

 

 

Kazdağları günlerdir, yaşam savunucularına ev sahipliği yapıyor. Kanadalı madencilik şirketi Alamos Gold CEO’su McCluskey Yaşam savunucularının yaptığı protesto gösterilerini ‘siyasi amaçlı dezenformasyon’ olarak nitelendirmiş. Bu firmanın siyasal karar alıcıların dezenformasyonu konusunda oldukça mahir olduğu Çanakkale Kazdağları örneğinden açıkça anlaşılmaktadır diyen Ceylan açıklamalarını “Yemin ederek göreve başlayan milletvekillerinden dahi projeleri için destekçi devşirmeyi başarmış olmaları ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milli servetini neredeyse sıfır maliyetle çıkarıp götürecek olmalarına rağmen neredeyse bütün karar vericilerin kendi saflarında durmasını sağlamış olmaları firmanın hedef ülkelerdeki hareket tarzını göstermektedir” diyerek sürdürdü.

 

 

Alamos Yetkililerin Gözüne Perde Çekmiş

 

 

Günlerdir Çanakkale’de tanık olduğumuz katliam hiçbir gerekçe ile savunulamaz diyen Ceylan, “Marmara Bölgesinin akciğerleri sökülüyor ve yöre halkı dünya mirası, Kaz Dağları’nı ve onun hayat verdiği habitatın yaşam hakkını savunuyor. Halkın burada yapmaya çalıştığı gözlerine perde çekilmiş politikacıların önünden AlamosGold’un çektiği perdeyi aralama çabasıdır” dedi.
Çanakkale Kirazlı’da altın çıkarmak için çevreyi katleden Kanadalı şirketin CEO’su John McCluskey, siyanürün projenin son aşamasında kullanılacağını belirterek, sızıntının imkânsız olduğunu söylüyor diyen Ceylan,“Olabilecek kazaların önüne nasıl geçeceğini ise kendisi dahil kimse bilmiyor. O siyanür bölgeye taşınırken devrilecek bir tankerin yaratacağı felaket, işletme esnasında borularda yada havuzlarda olabilecek olası bir sızıntıdan daha büyük bir felakete yol açacaktır. Bölgenin deprem kuşağı olduğu gerçeği ise hep göz ardı edilmektedir. Bu ve benzeri kazlar dünyadaki birçok maden örneğinde yaşanmıştır” dedi.
Kazdağları’nda siyanür kullanılmayacağını ifade eden siyasilere ve bu şirketin maniple ettiği STK görünümlü yapılara en iyi yanıtı yine şirketin CEO’su vermiş. Siyanür kullanacaklarını itiraf etmiştir.
Parayı Veren Düdüğü Çalar Mı?
Ağaçları Alamos Gold şirketinin değil hükümet birimlerinin kestiğini belirten McCluskey, “Bunun için parayı önceden ödedik. Anlayışla karşılamanız gerekir ki, ormancılık izinleri kapsamında, bu izinler için 5 milyon dolar ödedik” diyor.
Şirket yetkilileri o kadar pişkinler ki utanmasalar parayı verdik düdüğü de çalarız diyecekler. Bu halk size o düdüğü çaldırmayacak.
Termik Santraller eliyle Türkiye’nin kazan dairesine çevrilen Çanakkale’de şimdi de cehennem çukurları açılıyor. Halk buna izin vermemek için direniyor.
Mesele sadece katledilen 100 binlerce ağaçtan ibaret değil. Çanakkale ve Balıkesir’de tarımla uğraşan 800 bin insan bu topraklardan geçimini sağlıyor. Yüzlerce canlı bu ormanda nefes alıyor doğuyor, büyor ve ölüyor. Şimdi vahşi kapitalizm yerli işbirlikçileri ile bu toprakları yağmalıyor.
Siyanür madenciliğine güçlü bir şekilde karşı çıkmaz isek yarın bu bölgede kullanacak temiz su ve tüketilebilecek sağlıklı gıdaya erişim konusunda sorunlar yaşayacağız diyen Çanakkale milletvekili Ceylan, “Biz madenlerimizin ekonomimize kazandırılmasına karşı değiliz ancak yabancı şirketlerin çıkarı uğruna Kaz Dağları’nın yok edilmesine de seyirci kalamayız” dedi.
Maden kanunumuzun 4. Maddesi “Madenler Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, içinde bulundukları arzın mülkiyetine tabi değildir.” Dese de öyle görünüyor ki burada atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiştir. Kanadalı firma altın ve gümüşün sahibi olmuştur. Bu madeni yerli ve milli olanakları ile işletme gücü olmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti devletinin Kanada’lının altını alıp gitmesine ve doğamızı katletmesine seyirci kalması kabul edilemez.