CHP’li Bülbül’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a: Hastalar için af çıkarın!

CHP’li Bülbül’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a: Hastalar için af çıkarın!
20 Nisan 2020 09:58

CHP Aydın Milletvekili Adalet Komisyonu üyesi Süleyman Bülbül, Meclis kürsüsünden Cumhurbaşkanı’na seslendi. “Cezaevinde 457 vatandaşımız ağır hasta. Ağır hasta ve hükümlüler için Cumhurbaşkanı affı çıkarılsın. Madımak katilini affettin onları mı affetmeyeceksin Sayın Cumhurbaşkanı?” dedi.

 

 

İnfaz düzenlemesi yapan yasa teklifinin Meclis görüşmelerine dün de devam edildi. CHP Milletvekili Adalet Komisyonu üyesi Süleyman Bülbül, yaptığı konuşmada teklifin özel af niteliğinde olduğunu söyledi. Teklifin çelişkilerle dolu olduğunu ve yeni mağduriyetleri doğuracağını belirtti.

 

 

ÖLEN İŞÇİNİN AİLESİNE SORDUNUZ MU?

 

 

Cezaevleri boşaltılırken yeni cezaevleri yapıldığını belirten Bülbül, “Şu anda Türkiye’de 355 cezaevi var. Toplam mevcut olmuş 301 bin. MHP’nin 19 Mayıs 2018’den önce işlenen suçlara getirmeyi düşündükleri af tasarısında 253 bin kişi vardı. Yani iki senede 50 bin kişi daha cezaevine girmiş. Şimdi yeni cezaevleri yapılıyor. Kim için? Terörle Mücadele Yasası’ndan kaynaklanan, iktidara karşı muhalif tavır koyan gazeteciler için, düşünce suçluları için… İnfazda eşitlik yok, adalet yok. Ne var? Muhalifleri doldurmak için boşaltılan cezaevleri var” dedi.

Taksirle öldürme suçunun infazdan yararlanacağını söyleyen Bülbül, “TCK’nın 84’üncü maddesi intihara yönlendirme, 85’inci maddesi taksirle öldürme, TCK 86’ıncı maddesi yaralama sebebiyle ölüme neden olma suçları düzenleyen suçlar istisna içinde değil. Bunlar neler? Bunlar Çorlu, Soma, Ermenek, yüksek hızlı tren… Sordunuz mu Soma’da ölen işçinin, Ermenek maden kazasında ölen çocuğun ailesine, Çorlu’daki tren kazasında ölen çocuğun babası Ahmet amcaya ya da kardeşi Zeynep hanıma “Affettiniz mi?” diye” sordu.

 

 

SULH CEZA HAKİMLERİNİN YETKİLERİ GENİŞLİYOR

 

 

“Teklifle tartışmalı kararlarıyla sıklıkla Türkiye kamuoyunun gündemine gelen sulh ceza hâkimliğine bir yetki daha tanınıyor” diyen Bülbül, “Kuruldukları günden bu yana hukuk normlarında uzak gerekçelerle verdikleri tutuklama kararlarıyla pek çok kez eleştirilerin hedefi olmuştur. Tutuklamanın tarafsız ve bağımsız organlarca denetlenmesine ilişkin hiçbir hukuk normunu karşılamamaktadır. Yargısal değil, idari nitelikte kararlar veren sulh ceza hâkimlerini atama ve görevden alma yetkisine sahip olan Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yapısı tartışmalıyken tek yargıç olarak görev yapan sulh ceza hâkimlerinin siyasi etki ve baskılara karşı duramadığı bir gerçektir. Bu yapıdaki yargıçlık makamının görev ve yetkilerini artırmak hukuksal açıdan telafisi mümkün olmayan sonuçların doğmasına neden olmaktadır. Getirilen düzenlemeyle bir kumpas davası organize edilmek istendiğinde sulh ceza hâkimiyle gizli tanık ya da itirafçı seçilen birinin bu gerekçeyle alınması düzenlenmesidir” ifadelerini kullandı.

 

“ADİL YARGIYA MUHTAÇ OLURSUNUZ”

 

 

“Beraber operasyon yaptığınız FETÖ üyeleri sonra adil bir yargılanmaya muhtaç oldular. Bugünlerdeki uygulama da aynen geçmişi hatırlatıyor” diyen Bülbül, Burhan Kuzu ile görüştükleri ortaya çıkan uyuşturucu baronu Zindaştiyi hatırlattı. Bülbül, “Kuzu’nun talimatıyla uyuşturucu baronu Zindaşti’nin bırakılması iktidardan gelen tüm erişim engellemesi taleplerinin istisnasız kabul edilmesi ve hatta erişim engeli haberine dahi erişim engeli getirmeleri sulh ceza mahkemelerinin hukuksuz uygulamalarıdır ve gazetecilerin tutuklanması kararları, bugünün talimatlı sulh ceza hâkimlerinin uygulamadaki hukuksuzluk örnekleridir” dedi.

 

 

CUMHURBAŞKANINA SESLENDİ: HASTALAR İÇİN AF ÇIKARIN

 

 

Bülbül Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da seslendi. Teklifin 52’nci maddesiyle infaz kanunun geçici 6’ncı maddesindeki değişiklik olduğunu hatırlatan Bülbül, “30 Mart 2020 tarihine kadar işlenen suçlarda denetimli serbestlik süresi bir yıldan üç yıla çıkarılıyor. Tabii, istisna suçlar var. Bunlardan biri de terör suçları. 3’üncü yargı reformu stratejisi açıklandığında Sayın Adalet Bakanı, terör tanımına “şiddet” öğesinin eklenmesinden bahsetmişti. Bir memlekette Adalet Bakanı, terör tanımına “şiddet” öğesinin eklenmesinden bahsediyorsa terör tanımının sorunları ve uygulama sorunları olduğunu kabul etmiş anlamına geliyor. İnfazda eşitlik, infazda adalet derken bir kişinin durumu bile önemli. Sayı adaleti olmaz arkadaşlar, Ağır cezalık suçu olmayan, şiddete bulaşmamış tutukluları ne yapacaksınız? Corona virüsüne mi teslim edeceksiniz? Nerede Anayasa’nın yaşam hakkı? Neden onları çıkarmıyorsunuz? 457 vatandaşımız ağır hasta. Ağır hasta ve hükümlüler için Cumhurbaşkanı affı çıkarılsın. Madımak katilini affettin de onları mı affetmeyeceksin Sayın Cumhurbaşkanı?” dedi.