CHP’li Biçer’den Sağlık Bakanı Demircan’a: Kadro değişiklikleri tarikat savaşı mı?

CHP’li Biçer’den Sağlık Bakanı Demircan’a: Kadro değişiklikleri tarikat savaşı mı?
15 Kasım 2017 12:45

Cumhuriyet Halk Partisi Manisa Milletvekili Dr. Tur Yıldız Biçer, Meclis’te devam eden ve dün görüşülmekte olan Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinde söz aldı.

 

 

 

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’a, Şehir hastanelerinden Bakanlıktaki kadro değişikliklerine kadar birçok farklı alanda soru soran CHP’li vekil; “bakanlıkta yaşanan kadro değişikliği tarikat savaşı mı?” diye de sordu.

 

 

Komisyonda görüşmeler devam ederken Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan bir kısım AKP vekillerine verilen ek süreler de komisyonda ara ara gerginliklerin yaşanmasına neden oldu.

 

 

Komisyon Başkanı ve AKP Isparta Milletvekili Süreyya Sadi BİLGİÇ’in AKP Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir’e verdiği ek süreyi CHP’li Milletvekili Tur Yıldız Biçer’e de tanımaması kısa süreli bir gerginlik yaşanmasına neden oldu. “Süresiniz doldu Sayın Biçer” diyen komisyon başkanından, sözünü tamamlamak için süre isteyen CHP’li Biçer’in bu talebinin komisyon başkanı tarafından reddedilmesini, “Görüyorsunuz, demokrasi bu kadar!” sözleriyle eleştiren Biçer’e CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil, “Çok adil davranıyorsunuz!” sözleriyle destek verdi.

 

 

CHP’li Manisa Milletvekili Dr. Tur Yıldız Biçer’in Bakan Ahmet Demircan’a yönelttiği soruların bazıları şöyle:

 

 

Milletvekilleri; şimdi, buradaki konuşmaları aslında biraz da hayretle izliyorum demek zorundayım çünkü bizim on beş yıldır “Dışı cilalı, içi virane bir sistemdir bu.” dediğimiz sistemi siz “Çağ atladık, sağlıkta devrim yaptık.” diye niteliyordunuz ve şimdi görüyoruz ki aslında bu devrimin yalnızca altı yıllık bir ömrü varmış, bir KHK’lık bir ömrü varmış. 2 Kasım 2011’de gelen bir KHK’yla gelmişti Sağlıkta Dönüşüm Programı, 25 Ağustos 2017’de yine bir gece ansızın bir KHK’yla yok oldu.

 
Şimdi Sayın Bakana ben birkaç soru sormak istiyorum: “2003 yılından beri çağ atladık, devrim yaptık.” diyordunuz demin de dediğim gibi. Bu Sağlıkta Dönüşüm Programı’na ağustos ayında son vermenizin nedenini, biraz önce konuşmanızda, işte “Bürokrasi arttı, üç başlılık, sistem yavaşladı.” şeklinde tam öz eleştiri olarak kabul edilemeyecek üstü kapalı birkaç cümleyle geçiştirdiniz ama ben şunu sormak istiyorum: Bu kadro değişikliği Sağlık Bakanlığında çok ciddi bir kadro yaratılmasına neden oldu, bu rakam 9.831 yeni kadro demek Sağlık Bakanlığında. Acaba bu dönüşümün nedenini, bu kadro değişikliğini, son zamanlarda giderek güçlendiği herkesin malumu olan Menzil tarikatını acaba Sağlık Bakanlığından tahliye edip başka bir tarikatın egemenliğine sokmak üzere yapılmış bir tarikatlar savaşı olarak görebilir miyiz?

 
Onun dışında, biliyorsunuz, şehir hastaneleri İngiltere’de çöktü, İngiltere’den aldığımız bir sistemdi, orada çöktü ve İngilizcedeki 3P’den geliyor bu biliyorsunuz kamu özel ortaklığı ama şunu da biliyoruz ki, İngiltere’de artık bu sistem o 3P’den 12P’ye çıktı. Türkçesini söyleyecek olursak 12P’yi şöyle çevirmek gerekiyor: Gezegendeki bütün insanları ve gelecek nesilleri tehlikeye atan, kamu hazinesini yağmalayan politikaların devam ettirilmesi şeklinde 12 P olarak nitelendiriliyor.

 
Şimdi, şehir hastanesi ihalelerini biz biliyoruz, bununla ilgili elimde ayrıntılı rakamlar da var ama ne yazık ki burada da demokrasi yok, yalnızca beş dakika söz hakkım, sıra kalırsa oraya gelmek istiyorum. Şimdi, ben çok sayıda soru önergesi verdim şehir hastaneleriyle ilgili. Her ne kadar Sağlık Komisyonu Başkanımız “Bu konuda bilgiler var.” dese de bunun böyle olmadığını kendisi de biliyor. Bu konudaki tek rakam yalnızca 2016’da Kalkınma Bakanlığının kitapçığında yer alan rakamdır. Sağlık Bakanlığının bununla ilgili herhangi bir veri paylaşması söz konusu değildir.

 
Bakın, şu soruyu sormuştum Bakanlığınıza, dedim ki: “Bu arazilerin, kapatılacak hastanelerin çok kıymetli, çok büyük rantı olan eski hastanelerin arazilerinin yerine AVM, rezidans, otel vesaire yapılacak mıdır? Bu eski hastane arsaları sözleşmelerde şirketlere verilmiş midir?” diye sordum. Şöyle bir cevap geldi Sağlık Bakanlığınızdan: “Bunlar Danıştay kararıyla iptal edilmiştir.” Yani Allah’tan ki Danıştay var, iptal etti bunu Sayın Bakan, yoksa bu arazilerin ne olacağı -evrakları gösterebilirim size, böyle bir yanıt geldi. Hepinizin malumuydu. Ancak buna rağmen farklı tarihteki bir soru önergemize de “Eski hastanelerin arazileriyle ilgili inisiyatif il sağlık müdürlüklerine verilmiştir.” şeklinde çelişkili bir cevap gelmiştir. İl sağlık müdürlükleri nasıl Danıştay kararına rağmen bu konuda inisiyatif sahibidir, bunu öğrenmek istiyorum.

 
Şimdi, bir başka konu, bence çok önemli bir konu, bugün dile getirilmedi. Sayın Bakan, sağlıkta ciddi bir muhafazakârlaşma yaşıyoruz biliyorsunuz. Artık, bakın, bu ülkede helal ilaç, helal süt, helal kemik iliği, helal kan konuşulur noktaya gelmiş durumdadır. Yine, Sağlık Bakanlığınızın da Bağcılar Araştırma Hastanesinde onaylı sertifikalar verdiği sülük ve hacamat kursları düzenlenmektedir. Şunu öğrenmek istiyorum: Siz tıp fakültesinde okurken böyle bir bilimsel veriyle bilgilendirildiniz mi, böyle bir ders aldınız mı Sayın Bakan? Siz de bildiğim kadarıyla Hipokrat yemini ettiniz. Hipokrat bize şunları söyledi, yeminde de biliyorsunuz buna benzer şeyler söyledik: “Önce zarar verme.” Etmediniz mi Hipokrat yemini?

 
SAĞLIK BAKANI AHMET DEMİRCAN (Samsun) – Ettik.
TUR YILDIZ BİÇER (Manisa) – Ettiyseniz çok iyi bilmeniz lazım,
Hipokrat ana olarak şunu söyledi…
SAĞLIK BAKANI AHMET DEMİRCAN (Samsun) – “Geleneksel tıbbı reddedin.” demiyor Hipokrat. O zaman zaten gelenekseldi.
TUR YILDIZ BİÇER (Manisa) – Sayın Bakan, izin verin, bu sürenin eklenmesini istiyorum yalnız.
“Önce zarar verme.” dedi Hipokrat. Sayın Bakan, bakın, şimdi size nasıl kendimize zarar verdiğimizi ben göstermek istiyorum izin verirseniz.
İstanbul Bayrampaşa’da…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Süresiniz doldu Sayın Biçer.
TUR YILDIZ BİÇER (Manisa) – Bir dakika… Tamamlamak istiyorum.
BAŞKAN – Özür dilerim, veremeyeceğim.
TUR YILDIZ BİÇER (Manisa) – Görüyorsunuz, demokrasi bu kadar!
Çok teşekkür ederim yanıtlarınız için şimdiden.
BAŞKAN – Sayın Yıldırım, buyurun lütfen.
CEYHUN İRGİL (Bursa) – Çok adil davranıyorsunuz!