CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu, 2004 yılında ordu içindeki birilerinin darbe girişiminde bulunduğunu söyledi. Berberoğlu, “2004’te bir girişim olmuş. O belli, bariz. 2004’te ordu içinden birilerinin kalkıştığı yine ordu içinde birilerinin durdurduğu belli. Bunu ayrı ayrı dava olarak koy, şapkamı çıkartayım.” dedi.

 

 

Berberoğlu, Hizmet Hareketi’nin 2007 yılında Abdullah Gül’e destek verdiği için hükümet tarafından üzerinin çizildiğini söyledi.

 

 

Enis Berberoğlu, haftalık haber dergisi Aksiyon’a önemli açıklamalarda bulundu. Cemal Kalyoncu ve Muhsin Öztürk’ün sorularını cevaplayan Berberoğlu, CHP’nin hedefini, ‘tek başına iktidar olmak’ sözleriyle açıkladı. Enis Berberoğlu, “Erdoğan sizce neden kaybedecek?” sorusuna ise kısaca, “Kibirden.” cevabını verdikten sonra devam ediyor: “Üç kitapta da en büyük günah. Cezasız kalmaz. Bu kadar kendisine oy verenleri ve vermeyenleri -eskiden sadece vermeyenlereydi- bu kadar dışlayarak, ötekileştirerek, asabıyla oynayarak, hakaret ederek, zulmederek iktidar olunmaz. Olunsa da kalınmaz. Kibir. Başka hiç kelime aramıyorum.”

 

 

ORDU İÇİNDEN BİRİLERİNİN İŞİ

 

 

Enis Berberoğlu’na, “2003-2004 süreçleri için ne dersiniz?” sorusu da soruluyor. Berberoğlu, 2004’teki darbe girişiminin (Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz) bariz olduğunu anlatıyor. Şunları söylüyor: “O belli, bariz. 2004’te ordu içinden birilerinin kalkıştığı yine ordu içinde birilerinin durdurduğu belli. Bunu ayrı ayrı dava olarak koy, şapkamı çıkartayım. Hiç kimse bir laf etmez. İşte bunu torbanın içine koyduğunuzda, yan unsurlarla oraya buraya götürdüğünüzde zorlarsınız Türkiye’de.”

 

 

Enis Berberoğlu, iktidarın Ergene-kon’la mücadelesinde samimiyetine her zaman şüpheyle yaklaştığını anlattı. Şöyle konuştu:

 

 

“Danıştay olayı bence 17-25 Aralık refleksinin ilk provası. Danıştay olayını yeterince incelemeye bile gerek duymadan siyaseten kendisine yarayacak bir şekilde ele aldı. Dolayısıyla iktidarın Ergenekon meselesine samimiyetle ne kadar inandığını ben hep şüpheyle karşıladım. Danıştay’la başlayan süreç şu: Erdoğan bir algı operasyonu yürütebileceğini, insanları algılarla yönetebileceğini bence 2006’da keşfetti. Kendisine bir algı operasyonu yapıldığını düşündü. Gezi’ye ‘Ukrayna devrimi’ diyor. İnsaf derler. Ama kendi inanınca milleti de inandırmayı bir şekilde beceriyor. 17-25 Aralık hükümete karşı bir darbe olarak satıldı bu ülkede. 2006’daki Danıştay saldırısı da onun bir örneğidir.”