CHP’li Barut: İthalat yerine üretim ve üreticiyi teşvik edin! ‘Et üretiminde kırmızı alarm’

CHP’li Barut: İthalat yerine üretim ve üreticiyi teşvik edin! ‘Et üretiminde kırmızı alarm’
12 Mayıs 2019 10:00

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Ocak-Mart 2019 aralığında Türkiye’de kırmızı et üretiminin bir önceki çeyreğe oranla yüzde 18.6, geçen yılın aynı çeyreğine göre ise yüzde 16.5 oranında azaldığını belirterek üretim ve üreticiyi teşvik edici önlemler alınmasını istedi. Yem fiyatlarının kontrol altında tutulması ve kesim fiyatlarının da sürdürülebilir olması gerektiğini vurgulayan Ayhan Barut, “İthalatın durması, üretimin artması ve üreticilerimizin refahı için talep ve öneriler dikkate alınmalıdır” dedi.

 

 

“KIRMIZI ET ÜRETİMİNDE SERT DÜŞÜŞ VAR”

 

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak ve Mart dönemini kapsayan 2019 yılı ilk çeyreğinde Kırmızı Et Üretim İstatistikleri’ni yayınladı. Toplam kırmızı et üretiminin bir önceki çeyreğe oranla yüzde 18.6, geçen yılın aynı çeyreğine göre ise yüzde 16.5 oranında azalarak 211 bin 435 ton olarak tahmin edildi. Sığır eti üretimi bir önceki çeyreğe göre yüzde 20.2, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 13.7 oranında düştü. Koyun eti üretimi de bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 33.7 oranında azaldı.

 

“İTHALAT BÜYÜK ZARAR VERİYOR”

 

 

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) verilerine göre de kırmızı et üretiminde yaşanan daralmanın net olarak görüldüğüne dikkat çeken CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, şöyle konuştu: “TÜİK’in açıkladığı istatistiki bilgiler kesimhanelerdeki derilerin sayımıyla elde ediliyor. Bu da istatistiklerde sadece yerli üretim hayvanların değil aynı ithal edilen hayvanların da hesaba katıldığını gösteriyor. Yani sürekli artan ithalatla birlikte artan nüfusa rağmen et üretiminin azalması, ithalatın yerli üretim ve üreticiye olumsuz etki ettiğini gösteriyor. Bu yılın ilk çeyreğinde toplam üretimde yüzde 16.5, sığır eti üretiminde yüzde 13.7 oranındaki düşüş, canlı hayvan ithalatına rağmen üretimin daha hızlı bir şekilde düştüğünü göstermektedir. Kısaca ithalatçı politikalar nedeniyle yerli üreticilerimiz üretimden uzaklaşmaktadır.”

 

 

ÜRETİCİLERİN BEKLENTİLERİNİ SIRALADI

 

 

TÜİK verileriyle bir kez daha ortaya çıkan kötü tablonun nedenlerini, sektör temsilcileri ve üreticilerin beklentilerini dile getiren Ayhan Barut, şunları kaydetti: “Hayvancılık sektörümüzde yem başta olmak üzere diğer girdilerdeki artışa bağlı olarak üretim maliyetleri sürekli artarken ithalat konusu gündeme getirilip üreticiler üzerinde baskı unsuru olarak kullanılıyor. Kesim fiyatları düşük seyrederken son yıllarda ithalat sürekli artıyor. Yüksek yem maliyetine oranla et fiyatlarının düşük seviyede kalması, buna bağlı olarak üreticilerin hayvanlarını kestirememesi et üretiminde sert düşüşlerin nedenleri arasındadır. Yoğun karkas et ve canlı hayvan ithalatı nedeniyle adeta hayvan pazarlarında alım satımlar durmuştur. Süt sektöründe istikrar sağlanmalıdır. Üreticiyi canından bezdiren ve üretimden uzaklaştıran ithalat politikaları terk edilmelidir. Sanayiden tarıma her alanda olduğu gibi hayvancılık sektöründe üretim ve üreticiyi teşvik edici bir model belirlenmelidir. Özetle üretimi teşvik edici, üreticiye öngörü sunan piyasa oluşumu açısından önlem alınmalıdır. Sektör temsilcilerimizin de ifade ettiği gibi besi üreticileri, besilik hayvan fiyatı, besi süresince oluşacak yem fiyatları ve tahmini kesim fiyatına göre üretim konusunda karar vermektedir. Yani yem ve kesim fiyatlarının ne olacağının bilinmediği bir ortamda üretici satamayacaksa veya maliyetinin altına hayvan satacaksa niye üretim yapsın? Bu kanayan yaraya çözüm bulunması ve üretimin sürdürülebilirliği açısından yüksek üretim ve üretici refahı için güvence verilmelidir. Temel maliyetlerin başında gelen yem fiyatları kontrol altında tutulmalı, kesim fiyatları da üretimin devamı açısından sürdürülebilir olmalıdır. Üreticilerimizin feryadına kulak verilmeli, talep ve önerileri dikkate alınmalıdır.”