CHP’den Bakan Çavuşoğlu’na: Kim bu dış güçler?

CHP’den Bakan Çavuşoğlu’na: Kim bu dış güçler?
15 Kasım 2018 10:41

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Dışişleri Bakanlığına ait bütçenin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, AKP iktidarının ülkemizdeki tüm olumsuzluklardan ve ekonomik krizlerden sorumlu tuttuğu dış güçlerin açıklanmasını istedi.

 

 

 

“Haçlı Seferlerini başlatan, ülkemizi karıştıran, ekonomiyi bozan bu dış güçler kimdir?” diye soran Gürer, AKP sözcülerinin ‘sorun var’ izlenimi yarattığı bu ülkelerle ticaret hacmimizin sürekli arttığını, bu ülkelerde yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının çoğaldığını, Türk vatandaşlarının en çok bu ülkelerde yatırım yaptığını ifade etti ve “Cumhurbaşkanının, AKP Genel Başkanının, o kadar laf saydığı dış güçlerin liderleriyle buluşunca samimi pozlar vermesi nasıl açıklanabilir? Yoksa yalnız, ülkemiz insanına, seçimden seçime oy almak amacıyla oluşturulan bir argüman mıdır?” diye sordu.

 

Zaman zaman hararetli tartışmalara ve atışmalara sahne olan Dışişleri Bakanlığının 2019 yılına ait bütçe görüşmelerinde, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in “dış güçlerle” ilgili sorusu dikkat çekti.

 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katıldığı Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında söz alan Ömer Fethi Gürer, “Referandum ve 24 Haziran seçimleriyle ekonomik kriz sürecinde AKP sözcülerinin en çok dile getirdiği, dış güçler idi. Yeni Haçlı Seferlerinden söz edildi, Almanya, Hollanda, İsrail, ABD’yle dış ilişkilerde büyük sorun var izlenimi yaratıldı. Kim bu dış güçler?” sorusunu yöneltti.

 

AKP iktidarı tarafından ‘dış güçler’ diye ifade edilen ve ülkemizdeki olumsuzluklardan sorumlu tutulan ülkelerle, Türkiye arasındaki ticari ilişkilerle ilgili istatistiki verilerde örnekler de veren CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bu kadar şiddetle tepki üretilen ülkelerle ticari ilişkilerimize bakınca bir sorun görülmemektedir. Şöyle ki: Almanya’yla ticaret hacmimiz 2016 yılında 35 milyar 479 milyon dolarken “Sorun var.” dediğimiz dönemde 36 milyar 438 milyon dolara yükselmiştir. Yine Bakanın yanıtına göre, Hollanda’yla olan ticaret hacmimiz 2016 yılında 6 milyar 605 milyon dolar iken 2017 yılında 7 milyar 608 milyon dolara yükselmiştir. Keza, Kudüs konusunda büyük tepki koyduğumuz ve Filistin’e zulmünü eleştirdiğimiz “katliamcı” dediğimiz İsrail’le de iktidar ticaret hacmini 2016 yılında 4 milyar 342 milyon dolardan 2017 yılında 4 milyar 918 milyon dolara yükseltmiştir” dedi.

 

İsrail’le olan ticari ilişkilerimizin gelişmesine rağmen bu ülkenin silaha yatırım yapmasında ve Filistinlilere zulüm uygulamasında bir azalma olmadığına da dikkat çeken Gürer, “Öyle olunca biz nasıl İsrail’e karşıyız? Sözde karşı olmak yeterli oluyor mu?” diye sordu.

 

Yurtdışında yaşayan 6 milyon vatandaşımızın yoğun yaşadığı ülkelerin sırasıyla Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya, Belçika, ABD, Suudi Arabistan, İngiltere ve İsviçre olduğuna işaret eden Gürer, işletme sahibi, mühendis, şoför, hizmet sektörü, öğretmenlik ilk meslek gruplarıdır. Ayrıca ülkemiz de buğday, arpa, etten samana dünya ülkelerinden ithalat yapma noktasına ermiş durumdadır. Keza, yurt içinde yerleşik olup yurt dışına doğrudan yatırım miktarı, 2017 yılı Kasım ayı itibarıyla Merkez Bankası verilerine göre 2 milyar 840 milyon ABD dolarıdır. Aynı istatistiğe göre, ABD’ye 741 milyon dolar, Hollanda’ya 700 milyon dolar, İngiltere’ye 286 milyon dolar, Azerbaycan’a 256 milyon dolar ve Almanya’ya 176 milyon dolardır” diye konuştu.

 

Tüm bu veriler ışığında, ülkelerle oluşan ticari faaliyet ve insan dokusu dikkate alınırsa, Haçlı Seferlerini başlatan, ülkemizi karıştıran, ekonomiyi bozan bu dış güçlerin kim olduğunu soran CHP Niğde Milletvekili Gürer,” “Yoksa yalnız, ülkemiz insanına, seçimden seçime oy almak amacıyla oluşturulan bir argüman mıdır? Cumhurbaşkanının, AKP Genel Başkanının, o kadar laf saydığı dış güçlerin liderleriyle buluşunca samimi pozlar vermesi nasıl açıklanabilir?” ifadelerini kullandı.

 

AKP iktidarı dönemi başlangıcında Ermenistan, Suriye, Libya’yla başlatılan ilişkilerde yeni bir dış politika anlayışı tanımı yapıldığını ve “Komşularla sıfır sorunlu dış politika” ifadelerinin kullanıldığını hatırlatan Gürer, ,”Bugün bu ülkelerle AKP dönemi öncesi dönem aranır duruma gelmiştir Yunanistan’la ilişkimizin, sorunun üzerine gidilmediği için açığa çıkmadığını söylemek yanlış mı olur? Örneğin, Taşoz Adası’ndaki Yunan değil de Türkiye sahası içinde bulunan bu adada Yunan şirketi petrol arıyor ve petrol çıkarıyor, biz ise bu konuda bir ses çıkarmadığımız için sorun oluşmuyor. “Yurtta barış, dünyada barış.” yaklaşımından geldiğimiz boyutta “ne kadar taviz verirsek o kadar dostluğu sürdürülen bir ülke” konumuna mı taşındık? Bu merakımdır” dedi.

 

CHP Milletvekili Gürer, toplantıda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na yönelttiği şu soruların da yanıtlanmasını istedi: “15 Temmuz sonrası yurt dışına çıkan, farklı ülkelere iltica talebinde bulunan ve bu başvurusu kabul edilen ya da reddedilen sayısı kaçtır? Bunlardan kaçı kamu görevlisidir? 2018 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak için başvuranların sayısı nedir? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkan ya da çifte vatandaş olarak bulunan kişi sayısı nedir? Ayrıca, yurt dışında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da tutuklu bulunan, farklı ülkelerin cezaevlerinde bulunanların sayısı nedir? Bunların suç sıralaması –ilk üçü- nedir? İadesi istenip de ülkemize 2017 ve 2018’de verilenlerin sayısı nedir?”

 

GÜRER’İN SORUSUNA YANIT

 

 

Soruları yanıtlayan Çavuşoğlu, “Ticaret sadece devletten devlete yapılmıyor. Bir ülkeyle küstünüz diye özel sektörü neden cezalandıralım? Bu, üye olduğumuz Dünya Ticaret Örgütü ve uluslararası hukukla çelişmez mi? Böyle bir hakkımız yok.” ifadesini kullandı.

 

YUNANİSTANLA İLİŞKİLER

 

Çavuşoğlu ayrıca, Ege adaları konusunda muhalefet partileriyle gerekli bilgilendirmeleri yaptıklarını söyleyerek, bu konuda her türlü bilgilendirmeyi yaptıklarını ifade etti. “1996 Kardak krizine kadar ne olduysa oldu. Ondan sonrasında hiçbir iktidarın bu konularda sorumluluğu yok. Adaların hiçbirisinde fiili ve hukuki değişiklik yok.” diyen Çavuşoğlu, “Bizden önce istikşafi görüşmeler başladı. Rahmetli Bülent Ecevit’in iktidarı döneminde. Neden başladı? Kıta sahanlığı ve karasuları dahil bu sorunları Yunanistan’ı nasıl çözeceğiz diye. Bu konuyu Yunanistan ile diplomasiyle mi çözeceğiz yoksa mahkemeye mi götüreceğiz? Bizim için bir seçenek daha var. Eğer yüce Meclisimiz ve devletimiz o seçeneği de değerlendirirse tek taraflı bir seçenek. O başka bir şey. Milli Güvenlik Kuruluna da bir rapor halinde bu konuyu getireceğiz.” İfadelerini kullandı.