CHP Olağan Kurultayı’nın hemen öncesinde başlayan “nasıl bir parti” tartışmasının yeni taraflar bularak devam edeceğini söylemek mümkün.

 

 

YAŞAR AYDIN/BİRGÜN-

 

CHP’de seçim sonrası sular durulmuyor. Önce Merkez Yürütme Kurulu (MYK) açıklaması ardından Muharrem İnce’nin “Çatışma yok, değişim talebi var” sözleri ortamı yatıştırmaya yetmedi. Parti il ve ilçe örgütlerinde yaşanan tartışmalara bakılırsa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaya çıkan güçlü enerji kendisine yeni bir mecra bulana kadar da bitmeyecek.

 

Tanıdık hamle: ‘Karşı mahalle’
Parti ile Cumhurbaşkanı adayının oyları arasında oluşan yaklaşık 4 milyonluk farkın (yüzde 7) CHP Genel Merkezi’nde küçük çaplı bir endişeye sebep olduğu çok açık. Bu panik havası Parti Sözcüsü Bülent Tezcan’a ilk açıklamayı yaptırdı, “Karşı mahalleye sesleneceğiz”. Bu açıklamanın yönetim kurullarında ne kadar tartışılarak yapıldığı ayrı bir konu olmakla birlikte çok tanıdık olan bu gündem aslında partinin bavulundan hiç eksik olmuyor.

Anlaşılan o ki ‘karşı mahalle’den isimleri partiye katmakla başlayan süreç o mahalleye çadır açmakla devam edecek.

 

 

Milyonların taleplerini kim temsil edecek?

 

 

Önümüzdeki seçimler için hedef kitlesini netleştiren CHP yönetiminin yanıtını bulması gereken net bir soru var. O soru da hangi toplumsal kesimlerin siyasal temsilcisi olacağı. CHP ve Muharrem İnce’nin kampanyasında yer alanların, destek verenlerin ağırlıklı talepleri çok netti.

Eşitlik, özgürlük, laiklik ve cumhuriyet değerlerine sahip çıkmak olarak ifade edilebilecek taleplerle, karşı mahallenin taleplerinin nasıl ortaklaştırılacağı sorusu hemen yanıtlanacak bir basitlikte değil. Parti içindeki tartışmalardan yola çıkarak CHP Olağan Kurultayı’nın hemen öncesinde başlayan “nasıl bir parti” tartışmasının yeni taraflar bularak devam edeceğini söylemek mümkün.

 

 

‘Cin şişeden çıktı’
Son bir haftadır çok sayıda isimle CHP’nin geleceğine dair konuşma şansını bulduk. Uzun yıllar yöneticilik yapmış bir ismin değerlendirmesi neredeyse ortak yargı oldu: “Cin şişeden çıktı”.

Toplumsal değişim taleplerinin yükseldiği 70’li yılların başı, 80’li yılların sonunda sosyal demokrat hareketlerin sürekli bir değişim yaşadığını anlatan CHP’li bir isim, son bir-iki yılı da bu kategoride değerlendirip ekledi: “CHP ya bu değişim dinamiğini görür ve içinde yer alır ya da ülkede yaşanan değişim talebinin önünde engel olur. Ama her engel eninde sonunda yıkılır”.

Ülkede gençlerin ve kadınların talepleri CHP yönetiminin bugün için çok fazla ilgisini çekmemiş olsa bile partinin tamamını temsil ettiğini söylemek mümkün değil. Aşağılara doğru ilerleyen tartışma başladı bile.

 

 

Gençlik heyecanın arkasından yürüyecek
Seçim kampanyası boyunca CHP ve özellikle de Muharrem İnce’nin toplantılarında çok sayıda genç vardı. Bu CHP’nin hatta diğer partilerin de çok alışık olmadığı bir durumdu. CHP gençliğini çok aşan bu ilgi şimdilerde masada duran bir başka başlık durumunda. CHP Gençlik Kolları sürecin tarafı ve başta üç büyük şehir olmak üzere burada da tartışma başlamış durumda.

En az iki farklı eğilim göze çarpıyor. Birinci eğilim, heyecanı yaratan isim olarak ortada duran Muharrem İnce’nin arkasında güçlü bir gençlik kitlesi olarak var olmak. Gençlik Kolları’ndaki ikinci eğilimin durumu biraz daha zor. Onlar esas olarak Muharrem İnce mitinglerine gelen genç kalabalığın talepleri üzerinden bir tartışma yürütmeyi amaçlıyorlar. Bu durum CHP’nin alışagelmiş yöntemlerinden biraz farklı.