CHP’de Atatürk resmi olayının gizli ŞİFRELERİ!

CHP’de Atatürk resmi olayının gizli ŞİFRELERİ!
14 Şubat 2016 12:25

Neredeyse iki aydır gündemden düşmeyen ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun krizin büyümesinin önüne geçemeyerek yanlış bir liderlik izlediği, Atatürk resminin indirilmesinin şifrelerini sizler için derledik… Talat Atilla’nın köşesinden olayı duyurmasının ardından bakın neler yaşanmıştı…

 

 

 

 H&H Özel

 

İşte o şifreler:

 

1) Haber ilk sızdığında, kendisini telefonla arayan Yurt Gazetesi muhabirlerine Aylin Nazlıaka, ‘bu olay kesinlikle YALANDIR’ diyerek sinirli bir biçimde konuşmak istemediğini söyleyerek telefonu kapatmıştı…

 

 

2) İzmir milletvekili Aytun Çıray’ın Sözcü gazetesinde Uğur Dündar’a verdiği röportajda, bu söylentiler üzerine Dündar’ın sorusuna verdiği ‘kulağından tutup o vekili partiden atmalı’ yanıtı olayın adeta patlamasına yol açtı.

 

 

3) Gazeteci Mustafa Mutlu’nun köşesinden o isim Zeynep Altıok iddiası ile olay iyice çığrından çıktı. Selvi Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla bilinen İzmir milletvekili Altıok iddiaları reddetse bile, hakkında art arda bir çok haber çıkması okları üzerine çevirdi…

 

 

4) Daha sonra olayın sosyal medya üzerinden büyük yankı bulması üzerine, Nazlıaka kendisini telefonla arayan Aydınlık yazarı Sabahattin Önkibar’a “olay doğrudur” diye teyit etti. Önkibar bu iddiasınının hala arkasında, Nazlıaka da kendisini tekzip etmedi…

 

 

5) Özellikle de eski CHP milletvekili Şahin Mengü’nün dedektif edasıyla olayın peşine düşmesi, konunun kapanıp ve üstünün örtülmesini engelledi.

 

 

6) Daha sonra gazeteci Önkibar, konuyu bir İstanbul milletvekili ile konuştuğunu ve haber kaynağının off the record olarak kendisine resmi indiren kişinin bir kadın milletvekili olduğunu söylediğini aktardı.

 

 

7) Günlerce o ismin Zeynep Altıok olduğu kulislerde yankılansa da Altıok, iddiaları reddeti.

 

 

8) Kılıçdaroğlu ise bu olayı duymazdan ve görmezden gelerek CHP seçmeninin öfkesinin büyümesine yol açtı. Kılıçdaroğlu’nun bu tavrı tepki çekti.

 

 

9) Kılıçdaroğlu CNNtürk ekranlarında canlı yayın sırasında resmin böcek araması nedeniyle, indirildiğini duyduğunu belirtse de Necati Yılmaz meclis çalışanlarından aldığı raporla kendisinin odasında resmin inmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu’nun kastettiği kişi çok önceleri odasında böcek bulunan milletvekili Mustafa Balbay olabilir ancak, çok önceki bu olayı bir genel başkanın gündeme savunma amaçlı getirmesi bile garip kaçtı…

 

 

10) 29 Ocak tarihinde Kılıçdaroğlu konuyu Necati Yılmaz’a açınca Yılmaz şaşırarak ‘Çağırın Aylin Hanım’ı yüzleşelim nereden çıkarıyor’ diye tepki verdi. Bunun üzerine de  Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla bir kez Özel Kalem Müdürü Tuncay Ceylan ve bir kez de Grup Başkan Vekili Özgür Özel aracılığıyla Aylin Nazlıaka günlerce olay medya önünde konuşulduktan sonra çağrılsa da, Nazlıaka koskoca Genel Başkanı iki kez komisyon toplantım var gibi basit bir gerekçe ile gönül koyarak reddeti. Bu olay, Kılıçdaroğlu’nun liderliği ve otoritesinin artık sarsılmaya başladığının açık bir göstergesi olarak algılandı… Yılmaz’ın 29 Ocak günü olayı öğrenmesi üzerinden Grup Başkan vekili Özel’e de ‘Bu iddia ettiği kişi kesinlikle ben değilim getirin Nazlıaka’yı doğruları burada açıklasın’ diye tepki gösterdiği kaydedildi…

 

 

11) PM toplantısı sırasında da Nazlıaka’nın konuşmasını tamamlayamaması ve ağlayarak dışarı çıkmasını da ancak iki şekilde yorumlayabiliriz. Ya konuşmaması ve susması yönünde kendisine birilerince  ağır bir baskı yapıldı. Ya da Nazlıaka yalan söylüyor ve artık bu yalanı daha fazla taşıyamıyordu.
Nazlıaka’nın hedef gösterdiği Necati Yılmaz, kesinlikle CHP örgütlerinin bu olayı yapacağına inanmayacakları bir isim olduğundan Yılmaz’ın ismi ilk ortaya atıldığında, CHP tabanında bu olayı Yılmaz’a üstlendirerek gerçek failin saklandığı yönünde bir algı oluşsa da, Yılmaz’ın yakın dostlarına ‘yahu ben kendimi böyle çirkin bir iftiranın üzerine siper atar mıyım. Allah aşkına niye benim ismimi ortaya attı nereden baksanız garip’ diye veryansın ettiği biliniyor.

 

 

 

 

H&H’nin ulaştığı adının gizli kalmasını isteyen bir PM üyesi de, olay günü söz alan Yılmaz’ın Nazlıaka’ya iki kez üst üste ‘bu isim kimse doğruları açıkla, artık kimseyi zan altında bırakma’ diye yüksek sesle bağırdığı ama Nazlıaka’nın yine de ismi söylemeyerek PM üyelerinin tepkisini çektiğini belirtti.

 

 

12) Olayı ilk haber yapan Türktime sitesinin sahibi Talat Atilla’nın sitesinin yazarı olan Ankara milletvekili Bülent Kuşoğlu’nun, bugüne dek bu kriz hakkında tek bir kez dahi ağzını açmayarak suskunluğunu koruması da ilginç bir başka ayrıntı…

 

 

13) Talat Atilla daha sonra Fatih Altaylı’nın konuğu olduğu Haber Türk’teki canlı yayında resmi indiren kişilerin bir değil üç kişi olduğunu ve bu isimleri bildiğini, çok yakında da açıklayacağını kaydetti. Atilla ayrıca isim vermeden resmi indirenlerden birinin Zeynep Altıok olduğunu ve bir milletvekili danışmanının da ‘evet o isim o isim ama sizi bir arasın konuşun lütfen kapatalım konuyu’ dediğini ortaya attı…

 

 

14) CHP Grup Başkanvekilleri’nin de bugüne kadar bir kez bile Aylin Nazlıaka’yı çekip uyarmamaları ya da konuyu sormamaları da CHP kurum kültürü ve hiyerarşisinin Kılıçdaroğlu döneminde aldığı ağır yaranın ve hiyerarşik dengelerin altüst olduğunun acı göstergesidir.

 

 

15) Hukukçular Nazlıaka ihraç edilse bile dava açıp geri döner görüşündeler.

 

 

16) Talat Atilla’nın ortaya attığı bir başka görüş ise, CHP’nin Atatürksüz CHP söylemini böyle bir sanal krizle, tartışmaya açarak kamuoyunun nabzını yoklama eğilimi olabileceği yönünde…

 

 

Bakalım önümüzdeki süreçte kriz nereye varacak?