Şimdi kimse darılmasın, ama CHP skandallar partisi haline geldi. Bir süredir kanuna aykırı şekilde televizyon sahibi olduğu, yayıncılık yaptığı iddiaları ortalıkta dolaşıyor. Kimseden çıt çıkmıyor.

Emin Pazarcı / Akşam

Şimdi ben biraz gerilere gitmek istiyorum. Hatırlarsınız, İSKİ Skandalı vardı…

17 Eylül 1993’te bir gazetenin manşetiyle patlamıştı. Ancak, başlangıcı 1989 Yerel Seçimlerine dayanır. SHP, o seçimde yüzde 28,69 oy alıp, büyük bir zafer kazanmıştı. İçlerinde İstanbul ve Ankara’nın da bulunduğu 39 ilin belediye başkanlığını almıştı. Ama o seçimler, SHP’nin ve Genel Başkan Erdal İnönü’nün sonu oldu.

O günlerde SHP’nin Genel Merkez Binası yoktu. Seçimin ardından Erdal İnönü, Genel Sayman Fikret Ünlü ve partinin bazı kurmayları bir araya geldi. SHP’ye Genel Merkez Binası satın alınması ve gerekli kaynağın da belediyelerden sağlanması kararlaştırıldı. İnönü, kurmaylarına “Siz üzerinde çalışın” dedi.

Yapılan çalışmalar sonunda İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep, Adana, Kayseri, Mersin ve Kocaeli belediyeleri seçildi. Kaynağın buralardan sağlanması kararı alındı. Operasyon planlandığı gibi yürüdü ve SHP’ye Willy Brand Sokak’ta bir Genel Merkez Binası satın alındı.

İstanbul Belediyesi’ndeki operasyon, Belediye Başkanı Nurettin Sözen ve İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel üzerinden yürütüldü. Ergun Göknel, paranın tadını aldıktan sonra kendine çalışmaya başladı ve İSKİ Skandalı patladı.

İSKİ, SHP’nin sonu oldu. Sonraki seçimde, neredeyse bütün belediyeleri kaybetti. İstanbul’u Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’yı da Melih Gökçek kazandı. 1994 Seçimlerinde, SHP’nin oyu yüzde 20’ye kadar düştü. Erdal İnönü ise ilk kurultayda siyaseti bıraktı ve köşesine çekildi.

Bir parti böyle bitti!

***

Bunları CHP’de yürütüldüğü iddia edilen KRT TV. Operasyonu için yazdım. Çünkü, o noktada da belediyelerin işin içinde olduğu iddia ediliyor…

Halk TV’nin yayınlarından rahatsız olan CHP’nin bir televizyon arayışı içinde olduğunu daha önce bu köşede duyurmuştum. Bunun için KRT TV. ile irtibat kurulduğu ve 35 milyon liralık bir kaynak arandığı iddialarını sizinle paylaşmıştım.

Ardından internet sitelerine bir haber düştü. KRT’nin yüzde 51 hissesinin CHP’li Tuncay Özkan tarafından 1,5 milyon dolara satın alındığı iddia edildi. Tuncay Özkan ise haberi yalanladı.

Haber yalanlandı, ama KRT ile CHP arasındaki işbirliğine ait çok ciddi gelişmeler var. Sözleşmelerin bile hazır olduğu, KRT’nin “tanıtım” karşılığında CHP’li belediyelerden her ay 400 bin lira reklam bedeli alacağı söyleniyor. Doğru mu bu? Doğruysa ne reklamı ve neden KRT? CHP’li belediyeleri tanıtacak KRT’den başka bir televizyon kanalı yok mu? Belediyeler, halkın parasını bu şekilde dağıtabilir mi?

Biliyorsunuz, siyasi partilerin yayıncılık yapması suç! Durum bu olunca, insan “Acaba yakında yeni bir İSKİ benzeri skandal mı patlayacak?” diye düşünmeden edemiyor!

***

Bir başka skandal, birkaç gün önce patladı. CHP’nin ABD Temsilcisi Yurter Özcan’ın 17.800 ABD Doları, Brüksel Temsilcisi Kader Sevinç’in ise 18.650 Avro aylık aldığı basında yer aldı.

CHP’den çıt çıkmadı.

İnanılması güç rakamlar bunlar! Özcan’ın aylığı 120 bin, Sevinç’in aylığı da 145 bin liraya geliyor.

Kamunun, 80 milyonun parası bu! CHP’nin Parti Meclisi’nde de çok tartışıldı ve tepkilere yol açtı. Ama ödenmeye devam ediyor…

Şimdi sormak istiyorum:

Kimin ya da kimlerin yakını bu isimler? Yurtdışında ne iş yaparlar? Ülkeye ve CHP’ye hizmetleri nedir? Ağızlarıyla kuş tutuyor olsalar bile, onlara bu paralar ödenirken hiç mi vicdanlar sızlamaz?

Bu nasıl bir sosyal demokrat parti? “Halk Partisi” adını taşıyor, ama halkın parasını işte böyle eşe-dosta dağıtıyor!