CHP yine yalpalıyor

CHP yine yalpalıyor
15 Kasım 2016 17:30

CHP yönetimi geçtiğimiz hafta siyasi olarak sert bir bildiri kaleme almıştı iktidara karşı.

 

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
İçinde, iktidarın terör örgütlerine yataklık yapmasından, iktidarın diktatörlüğünden, halkın buna karşı direniş hakkından söz ediliyordu.

 

 

 
Bildirinin yanınlanmasının ardından Erdoğan ve AKP bildiriye karşı dava açmak için başvurdu.

 

 

 
Bunun ertesi günü Selin Sayek Böke, “bildirinin arkasından durmaya devam ediyoruz” mesajlı bir basın toplantısı yaptı ve aynı bildiriyi bir kez daha okudu kameralar karşısında.

 

 

 
Bunun hemen ardından ise, çok belli ki, iktidar kanadından gelen sert tepkiler Kılıçdaroğlu’nu biraz sarstı.

 

 

 
Bu Kılıçdaroğlu’nun, “Direniş hakkı ne demek olacak canım, toplantı, miting gibi demokratik haklar çerçevesinde yapılacak şeyler” mealinde konuşmasından belliydi.

 

 

 
Oysa ciddi bir siyaset izlemek isteyen herkes şunu bilir ve bilmeli ki, direniş hakkı denen şey bu değildir.

 

 
Bize Alman anayasasından gelen bu kavram Almanya’nın Nazi zamanına atfen Alman anayasasına alınmış olan ve, “Almanya’da iktidara bir daha böyle bir siyasi parti gelirse halkın bu iktidarı tanımama, meşru görmeme ve onun kurallarına uymama, onun temsil ettiği iktidar erkini meşru görmeme ve tanınama, onun verdirdiği mahkeme kararlarına uymama hakkı vardır” anlamına gelen bir kavram.

 

 
Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi böyle oyuncak gibi önce bir kavramı ortaya atıp, sonra geri adım atabilmek için, kavramın içeriğine farklı anlamlar vermeye çalıştığı sürece kimse onları ciddiye almaz.

 

 
Zaten almıyor da.

 

 
Ne Erdoğan onları ciddiye alıyor ne de CHP kamuoyu ve seçmeni.

 

 
Bu çok hazin bir durum CHP için ama gerçek hal bu.

 

 
Bir siyasi parti ne diyorsa onu der.

 

 
Veya hiç demez.

 

 
Halkın direniş hakkı diye öyle çalakalem karalamak, sonra, “yok, biz miting yapma hakkını kastettik” demek çok büyük bir ciddiyetsizlik.

 

 
Siyasi partiler ağızlarından çıkacak lafı süzüp, olmayacak lafı etmezlerse, veya ettikleri lafı sonuna kadar taşırlarsa siyasi parti olarak etkinlik ve saygınlık taşırlar.

 

 
Veya CHP’nin mevcut durumunda olduğu gibi olduğunda toplumun hiçbir kesiminde güven ve beklenti uyandırmazlar.

 

 
CHP yönetimi başkanlık meselesinde de aynısını yaptı.

 

 
Önce, “Başkanlık konusuna kapımız kapalı, bu konuyu konuşup, tartışmayız bile” dendi.

 

 
Sonra bakıldı ki AKP ve MHP işi tek başlarına kotarıyor ve basındaki bazı kalemlerden CHP’ye, “Ya, siz de dışarda kalmayın, siz de görüşün” şeklinde yazılar yazıldı, Kılıçdaroğlu önceki gün televizyonda, “Binali Yıldırım’dan bize görüşme talebi gelmedi, gelirse kapımız açık” dedi.

 

 
Fakat ertesi gün Özgür Özel’den, “Başkanlığın b’sini tartışmayız” açıklaması geldi.

 

 
Bu da CHP yönetiminin karar vermekte, kararını taşımada zorluk çektiğini ve bu nedenle de hep yalpaladığını açıkça gösteriyor.

 

 

 
Biri birşey diyor, ona meylediyorlar, sonra bir başkası başka birşey diyor, bu sefer oraya kayıyorlar.

 

 

 
Böyle muhalefet partisi olur mu? Olmaz tabii.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İYİ Parti istifaları
Özel daha o gün tepki vermiş Köksal’a
Galiba bu iş tutacak