CHP ve HDP ne zaman ayrışacak

CHP ve HDP ne zaman ayrışacak
6 Eylül 2018 17:30

Bir CHP delegesi ilçe toplantısında, “Ben oyumu HDP’ye verdim” demiş.
Safile USUL H&H YORUM
Bunun haberinden çıktı bu yazı ve başlığı.
Belki de böyle bir ayrışma, yani CHP-HDP ayrışması hiçbir zaman olamayacak.
Yani HDP bir koluyla CHP içinde yaşamaya devam edecek.
Şöyle de diyebiliriz…
Almanya’da sosyal demokrat partiler içinde çok geniş, sol yelpazeden kanatlar var.
Ve, birarada yaşıyorlar.
Ama Türkiye’de HDP kanadını taşıyan bir CHP merkeze hakim olamıyor.
Sorun burda.
Şimdi, şuna dikkat çekmek istiyorum önemle…
CHP yönetiminde bir değişiklik olamamasının sebebi ilk sırada delege faktöründen kaynaklanıyor.
Ve, CHP delegesi nerdeyse ağırlıklı olarak Kılıçdaroğlu’na, HDP’ye yakınlığı, siyasal geçmiş olarak HDP ile içiçe bir backgrounddan gelmesi, hatta eşi bence HDP’ye CHP’den daha yakın, Kılıçdaroğlu’nun Alevi olması sebebiyle oy veriyor.
Bu nedenle de CHP’nin katiyen Türkiye merkez siyasetinde hakim, ağırlıklı, merkezi yöneten hale gelmesi mümkün değil.
Bu acı gerçekle yaşamak durumundayız ve öyle görünüyor ki yaşamaya da devam edeceğiz.
Durum çok berbat CHP açısından, tahmininizden de öte çok berbat.
Türk merkez siyasetinde CHP yok ve bu durumda olmayacak da.
Bence sağlıklı olan CHP içinde bir yarışma olması ve HDP’ye yakın isimlerin HDP’ye geçmesi.
Örneğin İstanbul İl Başkanı, birçok CHP delegesi ve uzaktan seçemediğim birçok kişi.
Buna Battal İlgezdi ve eşi de dahil olabilir.
Ama tabii bunu yapmazlar.
CHP içinde HDP’li olarak yaşayarak, CHP’yi merkez siyasetten mahrum edip, bizim anamızın daha da fazla ağlamasına, CHP’nin gitgide yok olmasına aldırış etmeden, koltuklarının tadını çıkarmaya devam ederler.
Vay be….
Kuran parti ol, AB’ye taşıyan parti ol, her iyi şeyi doğuran parti ol, sonra da merkez siyasetten izole ol.
Vay be, kadere bak.
AB-RUSYA-TÜRKİYE
Son dönemde Erdoğan AB’ye çıpa atmanın yollarını arıyor demiştim.
AB tarafında da ABD’ye karşı Türkiye ve Rusya ile bir dayanışma havası oluştu.
Zira ABD elinde sapan orayı burayı taşlayan, ilkel bir dış politikaya sahip.
Her yere çomak sokuyor, şimdi bir de ticaret engelleri kullanmaya başladı.
İşte bu durum dünyayı genel olarak destabilize ettiği ve devamlı yeni risk alanları doğurduğu için (özellikle de İran, Çin) AB son dönemde aktif bir ABD siyaseti izlemeye başladı.
Bu kapsamda da Rusya ve ABD’nin devlet egemenliklerini hiçe sayan keyfiliklerinden kaynaklı Türkiye çelişkileri ekseninde, Türkiye ve Rusya’ya  konu odaklı olarak yaklaşmaya başladı.
İşte kilit kelime de bu….
Yani, konu odaklı.
Buna çok dikkat etmek lazım.
AB Türkiye’ye stratejik ve siyasi entegrasyon açısıyla yaklaşmıyor.
Sadece ABD’yi frenlemede parsiyal faydalar sağlayabilmesi açısından yaklaşıyor.
Ama bu yaklaşım bize siyasi olarak içerde birşey sağlamaz.
Bize fayda sağlayıcı bir yaklaşım, AB ile siyasi değerşer kapsamında bir yakınlaşma.
Tıpkı 57. Hükümetin sağladığı siyasi ortak değerler olayı gibi.
Yani, hukuk devleti, sekülarizm, dış politikada barışçıllık, akıl ve AB ile uyum gibi.
Dolayısıyla Erdoğan hükümetinin AB’ye yaklaşma çabası sonuç verebilecek bir çaba değil.
Eğer siyasi içeriklerde yakınlaşma gibi bir durum olabilse zaten AB ile, euro hemen düşer, dolar da.
Ama şu anda böyle bir ihtimal yok.

Yazarın Son Yazıları:
Özel daha o gün tepki vermiş Köksal’a
Galiba bu iş tutacak
AKP seçmeninden oy alacak