CHP ve Dersim – 2

CHP ve Dersim – 2
8 Aralık 2011 09:02

CHP üyesi olmadığını söyleyen CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün’ün 10 Kasım günü Zaman gazetesinde yayımlanan demeciyle başlatılan ve Başbakan Erdoğan’ın benzin dökmesiyle alevlenen Dersim tartışmasına geç de olsa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı.

          CHP üyesi olmadığını söyleyen CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün’ün 10 Kasım günü Zaman gazetesinde yayımlanan demeciyle başlatılan ve Başbakan Erdoğan’ın benzin dökmesiyle alevlenen Dersim tartışmasına geç de olsa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Kılıçdaroğlu arşivlerin açılmasının yanında dersim sürgünlerinin topraklarının geri verilmesini de isteyerek tartışmayı daha ileri bir boyuta taşıdı.



          Günlerdir kamuoyu kimin haklı olduğu konusunda yoğun bir biçimde tartışıyor. Kimisi Atatürk’ü diktatör ilan ederken kimisi Seyit Rıza’nın İngilizlere yazdığı mektuptan hareketle işbirlikçiliğini anlatıyor. Toplatılan silahlar kimisini çok ilgilendirirken kimisi nüfustan çok insanın öldürüldüğünü ileri sürüyor! Her kafadan bir ses çıkıyor.



           Yandaş medya ikinci cumhuriyetçileri her akşam bir kanalda konuştururken BOP’un eşbaşkanına yardımcı olmak için tarihe mal olmuş bir konuyu yeni yaşanmış gibi allayıp pullayıp anlatıyor. Böylece Cumhuriyetin kurucu kadrosunu ve CHP’yi suçlu ilan edip halkın vicdanında mahkum ettirmeye çalışıyor. Başbakan ve yandaşları bu vesileyle Dersim halkını ne kadar çok sevdiğini açıklamaya çalışıyor. Sanırsınız ki “Alevilerin kestiği et kazana konmaz. Alevilerin malları Müslümanlara helaldır.”  diye fetva veren Ebussuut Efendi’ye Çorum’da,   miting meydanında methiye düzen kendisi değildi. O zaman herhalde Sayın Erdoğan Dersim olaylarından ve Dersim halkının alevi olduğundan habersizdi. Böyle bir durumun söz konusu olamayacağı aşikardır. Ebussuut Efendiye gitmeye de gerek yok. “ Dersimliler dinsizdir” diye vaaz eden Fetullah Gülen Sayın Erdoğan’ın en büyük destekçisi değil mi? Partide ve hükümette koalisyon ortağı oldukları herkesin bildiği bir gerçektir. O halde nedir bu tartışmanın gerçek nedeni?



          Bu tartışmanın birinci nedeni Eşbaşkanlık görevi gereği Cumhuriyetin kurucularını ve CHP’yi suçlu ilan etmektir. İkinci ve güncel olan neden ise Van depremidir. Deprem sonrasında hükümetin başarısızlığının örtülmesi için herkesin ilgisini çekebilecek bir tartışma ancak gündemi değiştirebilirdi. Parti üyesi olmadığını söyleyen milletvekilinin açıklaması ve Sayın Kılıçdaroğlu’un tartışmaya katılması AKP’nin ekmeğine yağ sürmüştür. Güncel sorunlar hasıraltı edilmek isteniyor. CHP yönetimi farkında olmadan bu oyuna katılmak durumunda kaldı. Dışardan gelecek kurtarma ekiplerini kabul etmeyen bakan unutuldu. Validen yardım isteyen yurttaşlara sıkılan biber gazı görmezden geliniyor. Artık açlıktan ölen Vanlı çocuğu kimse konuşmuyor. Ağır kış koşullarında çadırda yaşayan insanların dramı televizyon ve gazetelerde yok. Depremden kurtulup çadırdaki yangında ölen çocuklar kimsenin umurunda değil. Van’daki suçlular unutuldu, herkes tarihteki suçluların peşine düştü!



          Öyle anlaşılıyor ki ölen Kürt yurttaşlarımızın sorunları öne çıkarılarak yaşayan Kürt yurttaşlarımızın sorunları unutturulmaya çalışılıyor.