CHP ve Dersim

CHP ve Dersim
29 Kasım 2011 09:37

Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görevini hızlı bir biçimde yapmaya devam ediyor. Ortadoğu’da çivisi her şeye karşın sökülememiş Türkiye ve Suriye ile uğraşıyor. Gevşetilmedik vida bırakmıyor. Suriye’de sunni-şii ayrımı yaparken Türkiye’de otuz küsür etnik kimlik sayıyor, Cumhuriyetimiz’in sağlam yurttaşları Aleviler’i Cumhuriyet’e ve Cumhuriyet’in kurucularına karşı kışkırtmak için tarihi çarpıtarak görev yapıyor.

Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görevini hızlı bir biçimde yapmaya devam ediyor. Ortadoğu’da çivisi her şeye karşın sökülememiş Türkiye ve Suriye ile uğraşıyor. Gevşetilmedik vida bırakmıyor. Suriye’de sunni-şii ayrımı yaparken Türkiye’de  otuz  küsür etnik kimlik sayıyor, Cumhuriyetimiz’in sağlam yurttaşları Aleviler’i Cumhuriyet’e ve Cumhuriyet’in kurucularına karşı kışkırtmak için tarihi çarpıtarak görev yapıyor.


 


Hilmi Saral – HH Haber


 



    Sayın Erdoğan’ı dinlerseniz o zamanın CHP’si ve onun yöneticileri Dersim’de Alevi’leri ve Kürt’leri kadın, genç, yaşlı demeden katletti. Onun için şimdiki CHP ve yöneticisi Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu, Alevi ve Kürtlerden özür dilemelidir. Devlet adına özür dilemek gerekirse de kendisi diliyor zaten. CHP içinden birileri de bu konuda Erdoğan’la yarışıyor. Zaten bu görevli CHP milletvekilinin 10 Kasım günü yayınlanan demeci  Sayın Erdoğan’a rahat görev yapma olanağı sunuyor.



    İki haftadır ülkenin gazete ve televizyonları bu konuyu tartışıyorlar. Tarihçilerden başka herkes ahkam kesiyor. Bilen bilmeyen konuşuyor. Konuyu sağduyu ile ele alanlar yeni kurulan Cumhuriyet’e karşı feodal ağaların bir başkaldırısı olduğunu ve İngilizlerle işbirliği içinde hareket ettiklerini söylüyorlar ama sesleri cılız çıkıyor. Öyle ki isyancı Seyit Rıza’nın İngilizlere yazdığı mektubu yayınlamak Halkın Habercisi’nden başka kimsenin aklına gelmiyor. Sanki bu isyancılar karakolları basmamış, askerleri öldürmemiş, köprüleri yıkmamış da Cumhuriyet’in kurucuları Kürt ve Alevi düşmanı oldukları için Dersim’in dağını taşını bombalamış, yakaladıklarını da sadistçe öldürmüşlerdir. Tarihimizle yüzleşmeli, katliamcı olduğumuzu kabul etmeli, emperyalistlerin başaramadığı ulusal birliğimizi bozma çalışmasını onların istediği biçimde biz tamamlamalıyız. Topluma dayatılan budur.



    Dersim Harekatı Alevi’lere karşı yapılmamıştır. Alevi yurttaşlarımız Trakya’dan Ege’ye yurdun her tarafında varlıklarını sürdürüyorlar. Eğer bastırma ve yok etme harekatı Alevi’lere karşı yapılmış olsaydı bu olaylar her yerde olurdu.



     Dersim Harekatı Kürtlere karşı da yapılmamıştır. Kürt yurttaşlarımız bu harekattan sonra yurdun önemli bir bölümüne yayılmadılar ki.  Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde Kürt yurttaşlarımız eskiden beri ağırlıklı olarak varlıklarını sürdürmektedirler. Bu harekat Kürtler’e karşı  yapılmış olsaydı bütün bu bölgelerdeki insanlarımıza da aynı muamele yapılırdı. Böyle bir durum yok.



    Konuyu anlamak için çok tarih bilmeye gerek yok. Harekatın sadece Dersimle sınırlı kalması dikkate alınırsa isyancılara karşı yapıldığı akıl ve vicdan sahibi herkes tarafından anlaşılır. Zaten Dersim halkının eskiden beri CHP’yi seçmesinin nedeni de budur . Bugün Tunceli Türkiye’nin okuma-yazma oranı en yüksek ili ise  Cumhuriyetin feodal yapıyı kırmasının sonucudur. Dersimli’ler kendilerini feodal ağa-şeyh baskısından kurtarıp yurttaş seviyesine yücelten Cumhuriyet’e sahip olduklarının bilinciyle her dönem CHP’yi seçiyorlar.
   


Bütün bunlara karşın ikna olamadıysanız Dersimin yiğit evladı Sayın Kamer Genç’e kulak verin. 1983’den beri TBMM’nin Doğrucu Davut’u Sayın Genç’i milletvekili seçen Tunceliler’in bir bildiği olmalı.