CHP uzun süre tepki veremedi
18 Eylül 2013 17:30

Suriye helikopterinin önceki gün düşürülmesinden sonra CHP’nin uzun süre nasıl bir tepki vereceği konusunda karar veremediği belli oluyor.

Safile USUL H&H YORUM

CHP yaklaşık 24 saat tepkisiz kaldı.

Ondan sonra da Faruk Loğoğlu aracaılığı ile yazılı, Muharrem İnce aracılığı ile sözlü bir açıklama yaptı.

Loğoğlu’nun açıklamasında daha bariz, İnce’nin açıklamasında ise daha geri planda bir, “Tabii, sınırımızı geçen vurulur.” ifadesi vardı. (mealen)

Ki, Muharrem İnce bu ifadenin hemen ardından savaş karşıtlığını ön plana çıkardı, Loğoğlu’nun yazılı açıklamasında da Suriye’de barışa şans verilmesi gerektiğine vurgu yapılıyordu.

Ancak…

Ana muhalefet partisinin böyle bir olayda ilk tepkiyi yaklaşık 24 saat sonra vermesi, bunun da ötesinde verdiği tepkide utangaç olması ve seçilen kelime ve cümle formulasyonlarında Hükümetten çekinen bir tutum alması, psikolojik olarak iktidar partisine baskınlık sağlar.

CHP’nin, kanımca, tepkisini ilk 2-3 saat içinde vermesi gerekirdi; geç tepki, ayrıca da, verilen tepkiyi etkisiz kılar.

Şimdi, bir de…

Hepimiz biliyoruz ki, CHP helikopterin düşürülme sebebinin Hükümetin kontolsüz kızgınlık ve hırsı olduğunu biliyor, nitekim Umut Oran’ın dün yönelttiği soru önergesi de CHP’nin söz konusu Suriye helikopterinin düşürülmesini onaylamadığını gösteriyor.

CHP’nin uzun süre tepki vermemesinin ve verdiği tepkinin utangaç bir tepki olmasının sebebi ise, Hükümetin, “CHP Türkiye’nin düşmanlarını savunuyor” yalanının seçmen kitlesi ve kamuoyu üzerinde etkili olmasından çekinmesi.

Ancak, CHP’nin kendi abdestinden şüphe duymasını gerektiren hiçbir husus olmadığı gibi, iş milliliğe ve vatan savunmasına gelince Atatürk’ün kurduğu CHP’nin yanına dahi kimse yaklaşamaz.

Bu vatanın topraklarını kimin savunduğu ve bu vatanı kimin koruyup, kurduğunun delilleri tarihin her aşamasında mevcut.

Kağıtlarda arşivli, hafızalarda kayıtlı.

Hükümetin bu psikolojik baskısına boyun eğmek için hiçbir neden olmadığı gibi, buna boyun eğmek CHP’yi güçsüz kılıyor.

CHP’yi iktidar partisi karşısında öne çıkarmadığı gibi, onun arkasına itiyor.

Kaldı ki, CHP’nin AKP’nin bu yalan propagandasından etkilenmesi muhtemel seçmen kesimleri, CHP istediği kadar Hükümet’e uygun tepki versin, oylarını yine AKP’ye verecek.

Hatta CHP bu söylemi ile ikdidar partisinin akıl almaz ve ülkemizin bütünlüğüne ve güvenliğine zarar veren tutumuna meşruiyet sağlamış oluyor.

Kanımca doğru olan şu ki, ana muhalafet partisinin doğruları söylemesi ve kamuoyuna gördüğünü, bildiğini ve hakiki kanaatini bıkmadan usanmadan ve çekinmeden aktarması.

Mesela…

Hükümet şu anda kimyasal saldırı uyarıları yayınlatıyor okullarda, valilik sitelerinde.

Oysa kimyasal silah hain ve mukabelesi hemen hemen imkansız bir silah ve bizi kimyasal silah tehdidine maruz bırakan bu Hükümet cevabını en açık biçimde almalı, ki, halk, en azından önemli bir kesimi, ana muhalafet partisinden duydukları ile kendi gözlemlerini birleştirip, olayı anlayabilsin.

Hayatta ve her ülkede en iyi muhalefet yolu doğruları ve gördüklerini en açık biçimde halka anlatmak ve açıklamak ve zamana yatırım yapmaktır.

Bu arada..

Suriye’de düşen helikopter konusunda hem Rusya hem Suriye çok sessiz.

Suriye ordusu, “Teknik arızaydı” gibi bir açıklama yapmakla beraber rejim temsilcileri hiç konuşmadı, Rusya ise, şu ana kadar en küçük bir söz etmedi.

Bu sessizlik tedirgin edici geliyor bana.

Durup, durup ilerde bir yerden patlamaz inşallah.

ABD’nin açıklaması da öyle çok destek verici bir açıklama değildi.

Belli ki, birşeyler dönüyor ama ne döndüğü henüz belli değil.