CHP’nin Trabzon il kongresine 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri damgasını vurdu. Kamuyounda adı “CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı” olarak da geçen CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, aday olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu işaret etti.

 

 

 

Zeynep Gürcanlı / SÖZCÜ

 

Konuşması sırasında Kılıçdaroğlu’ndan bahsederken bir ara “Sayın Cumhurbaşkanı” diyen Kesici, ardından “Allah söyletiyor” ifadesini kullandı. Kesici, 2019 seçiminin “eli sopalı, tek adamcılar ile, hak-hukuk-adalet, demokrasi diyenler arasında olacağını söyledi., “demokrasi destanı yazacağız ve biz kazanacağız” dedi.

 

 

Divan Başkanlığına İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in yaptığı Kongrede, konuk olarak Kesici’nin dışında, CHP Giresun Milletvekili Bülent Bektaşoğlu, Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Umut Oran yer aldı. CHP’nin Trabzon milletvekili Haluk Pekşen’in de evsahipliği rolünü üstlendiği kongrede iki aday, listeleriyle birlikte, il başkanlığı için yarıştı.

 
KESİCİ : AKP GENEL BAŞKANI’NIN ELİNDEN CUMHURBAŞKANLIĞI’NI ALACAĞIZ

 

 

Kesici konuşmasına, 2019 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin önemini anlatarak başladı. AKP’nin getirdiği sistem ile, Cumhurbaşkanlığı makamının Cumhuriyetin ilk yıllarında dört büyük insanın yaptığı görevlerin tümünü kendisinde barındıran bir hale getirildiğini söyleyen Kesici, “hiçbir fani bunu taşıyamaz. Hiçbir devlet böyle bir rejimi taşıyamaz” dedi.

 
Kesici şöyle konuştu;

 

 

“Seçilecek kişi hem Cumhurbaşkanı, hem TSK’nın fiili başkanı, hem başbakan, hem ekonomiyi belirleyen tek adam olacak. 1923’te Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Paşa idi. Başbakanımız İsmet Paşa idi. Ekonomi ile bakanımız Celal Bayar’dı. Genelkurmay Başkanımız Mareşal Fevzi Çakmak’tı. Şimdi yeni seçlecek olan Cumhrubaşkanı’nın aynı zamanda Cumhurbaşkanı sıfatıyla Atatürk’ün makamını, Başbakan olarak İsmet Paşa’nın makamını, ekonomi bakanı olarak Celal Bayar’ın makamı, aynı zamanda fiili genelkurmay başkanı olması nedeniyle Mareşal Fevzi Çakmak’ın makamını üstlenecek. Dört tane Türk tarihinin önemli isminin görevini tek başına üstlenecek. Bu çok yanlış bir şeydir. Hiçbir fani bunu taşımayaz. Hİçbir devlet, böyle bir rejimi taşımayaz”.

 

 

Cumhurbaşkanlığı makamının tek başına devleti, milleti, vatanı ve bayrağı temsil ettiğini anlatan Kesici, “oysa şimdi bu böyle değil. Cumhurbaşkanı, aynı zamanda AKP Genel Başkanı. Eğer o AKP genel başkanıysa, bize de ancak ikii yol düşer.

Ya her parti kendi cumhurbaşkanını da seçebilir olmalıdır. Böyle birşey olur mu? OLmaz.

O zaman geriye tek bir yol kalıyor: AKP Genel Başkanının elinden Cumhurbaşkanlığını almak. Bunu yaptığımız zaman, AKP’nin elinden Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığını almış olabileceğiz” dedi.

 

 

Cumhurbaşkanlığını almak için yüzde 51 oya ihtiyaç olduğunu da kaydeden Kesici, şöyle konuştu;

“CHP’nin oyu ne kadar? Yüzde 25. Biz bunuyüzde 30 yaptık, yüzde 40 yaptık, yüzde 49 yaptık. Yeter mi? Yetmez. Sivas’ta bir söz vardır, “harman yer ile, düğün el ile olur”. O zaman demek ki, el lazım. 25 burada var. Bir de bu işin hilesi hurdası olacak. bu 25’e 30 eklemek gerekir. O yüzden en az yüzde 55 gekerir. Bu da bizi nereye getirir?

2019 Cumhurbaşkanlığı seçimi bir partiler seçimi değildir. Aynı zamanda bu seçim, her ne ad ve nam altında olursa olsun, bir partiler ittifakı seçimi de olmayacaktır. Bu seçim, eli sopalı, astığı astık, kestiği kestik, mutlak tek adam idaresi ile mi, yoksa Türkiye Cumhuriyeti Devleti hak, hukuk, adalet, insan hakları, ekonomik kalkınma, kalkınmadan milletin nemalandırılması, gelir dağılımının düzeltilmesi ile mi yönetilecektir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir demokrasi destanı yazacağız. Biz kazanacağız.”

 
OHAL VE KHK’LARI FIKRA İLE ANLATTI

 

 

İlhan Kesici, Türkiye’nin yaşadığı OHAL ve KHK rejimini ise, bir fıkra ile anlattı.

 

 

“Bir orman varmış. Ormanda da tellallar varmış. Bunlar bağırarak duyuru yapıyorlarmış “Develer, filan gün, filan saatte, meydanda toplanacaklar” diye. Ormanda bir hareketlilik başlamış. Develer meydana toplantı için gitmeye başlamışlar. Tellal bir bakmış, bir tilki de göçü toplamış, vurmuş sırtına gidiyor. Sormuş tellal: “Develer toplanacak. Sen nereye gidiyorsun?” Tilki yanıt vermiş : “Biz deve olmadığımızı anlatana kadar, post elden gider”. İşte bu OHAL içinde de biz ne olmadığımızı anlatana kadar, post elden gidebilir. İşin ciddiyetini çok daha yüksek seviyede algılamamız gerekir. Hem OHAL altında hem de bu KHK’lar altında seçime gidiyoruz.”

 
TEKİN : “KANUN DEĞİL, KARUN HÜKMÜNDE KARARNAME…”

 

 

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin konumasında, Türkiye’de çok tartışılan, sivillere yargı muafiyeti getiren KHK’ye değinerek, bunun “kanun hükmünde kararname değil, karun hükmünde kararname” olduğunu söyledi. CHP’nin bu “Karun hükmünde kararnamelerle” iktidara yanlış yaptığını sürekli söylediğini vurgulayan Tekin, “Ancak mülayim denilen Sayın Başbakan bile en ufak eleştiri yaptığımızda, çıktı herkesi terörize etti. İktidar tüm Türkiye’ye “ya benim olacaksınız, ya kara toprağın” diyor. Sayın Başbakan, biz ne sizin olacağınız, ne da kara toprağın. Bunu bilmenizi istiyoruz” diye konuştu.

 

 

AKP hükümetinin son dönemde FETÖ İle CHP’yi ilişkilendirmeye çalıştığını kaydeden Tekin, Trabzon özelinde örnekler vererek, “siyaset, yalan ve iftira üzerine inşa ediliyor” dedi.

 
Tekin şöyle konuştu : “AKP, FETÖ ile tavuk yumurta ilişkisindedir” dedi. Tekin, AKP iktidarında FETÖ’ye sadece Trabzon’da 18 kamu arazisi tahsis edildiğini, terör örgütünün aslında halka ait olan bu arsalara okullar, yurtlar, AVM’ler yaptığını da belirterek, “Asıl suçluyu tespit etmenin tek yolu paradır. Para hareketlerine baktığınızda, FETÖ’yle AKP’nin tavuk yumurta ilişkisinde olduğu ortada”.

 

 

Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Umut Oran da CHP’nin Trabzon kongresinde yaptığı konuşmada, partisine kritik bir öneride bulundu. Oran, CHP’nin tek adamlığa karşı mücadele ettiğini vurgulayarak, bu mücadelenin cumhurbaşkanı adayı seçimine de yansıması gerektiğini söyledi. Oran, “Neden Cumhurbaşkanı adayımızı, tek adamlığa karşı, CHP’nin tüm üyeleri ile birlikte seçmiyoruz? “ önerisini getirdi.

 

 

Türkiye’nin önündeki iki tehditten bahseden Umut Oran, bunlardan ilkinin “iç tehdit olduğunu” söyledi. Oran, “Laik, demokratk ve sosyal hukuk devletinin, bir ortaçağ rejimine, tek adam rejimine evrilme tehdidi var” dedi.

Dışarda ise dünyanın gündeminin çok farklı olduğunu, dünyanın teknolojiyi, çevreyi korumayı, uzayı konuştuğunu anlatan Oran, “Biz ortaçağa sürüklerlerken, karanlığa sürüklerlerken, elalem Mars’a gidiyor. 2024 yılında insanlar Mars’a doğru yola çıkacak. Dünyada başka gündem, başka bir hız var. 2100 yılında dünya nüfusu 11.5 milyara çıkacak. Artacak olan nüfusun yüzde 70’i Afrika ve ortadoğu’dan. Yani ekonomik ve eğitim olarak daha gerideki ülkelerden olacak” dedi. Hızla gelişen dünyada Türkiye’nin ileri itmesi için, öncelikle eğitime ağırlık vermesi gerektiğini kaydeden Umut Oran, “Eğitim dört sıfır olması gerekiyor. Ancak bakıyorsunuz, Türkiye’de eğitim sadece sıfır” dedi.

 

 

Oran, tüm bu tehditlerle başa çıkabilmek için CHP’nin “ezber bozması”, “ya iktidar, ya iktidar” demesi ve aslı olan “sola dönmesi” gerektiğini vurguladı.

 
CHP’de genç ve kadınların daha etkin olması gerektiğini de söyleyen Oran, “neden kadınlara tam eşitlik vermiyoruz? Neden kadın kotasını yüzde 50 vermiyoruz? Sosyalist enternasyonalin tüm heyetlerde cinsiyet oranının yüzde 50 yüzde 50 olmasını kabul etti. Nerede devrimci CHP? Neden biz de bunu yapmıyoruz?” Dedi.

 
CHP GİRESUN VEKİLİ BEKTAŞOĞLU: “BİZİ KURU OTA MUHTAÇ ETTİLER”

 

 

CHP Giresun Milletvekili Bülent Bektaşoğlu ise, hükümetin iç, dış politika ve özellikle de tarım politikasını eleştirdi. Hükümetin herşeyi ithaletmeye başladığını, Türkiye’nin fasulyeyi, mercimeği bile dışardan satın almaya başladığını anlatan Bektaşoğlu, “Türkiye 15 yıldır hiç iyi yönetilmedi. Bizi kuru ota mecbur ettiler. Allah onların belasını verecek” dedi. Bektaşoğlu, AKP’den ise “aldatılmış ve kandırılmışların partisi” olarak bahsetti.

 
CHP TRABZON MİLLETVEKİLİ PEKŞEN: “HAMASET VE YAYGARAYA PRİM VERMEYECEĞİZ”

 

 

Kongereye ev sahipliği yapan CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen ise, Türkiye’nin önündeki üç seçime yönelik “hamasetle değil, bilgi ve proje ile siyaset yapılmasını” istedi.

 
Pekşen, konuşmasında Türkiye’den Fransa’ya yapılan iki üst düzey ziyareti karşılaştırdı. Hasan Saka’nın tarihte Fransa’ya yaptığı ziyaret ile, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen haftaki Paris ziyaretini karşılaştıran Pekşen, “Erdoğan’ın geleceğini öğrenince Fransızlar ayağa kalktı. Bu ülkeye Erdoğan gelmesin dediler. Macron ise, Erdoğan buraya gelecek, ben ona Airbus satacağım ve Fransız Yurttaşlık Bildirgesini anlatacağım dedi. Erdoğan Paris’e gitti, Macron ona Airbus sattı. Yetmedi, füze sattı. Bir de üzerine et sattı. Üstüne Yurttaşlık Bildirgesini anlatıp gönderdi. İki ziyaretin farkı ortada, biri devlet adamının yaptığı ziyaret, diğeri ise hamaset ve yaygara adamının yaptığı ziyaret. Hamaset ve yaygayara, hameset ve yaygara adamına prim vermeyeceğiz” dedi.

 

 

CHP’nin siyaset modelinin “bilgi ve proje ile siyaset” olduğunu kaydeden Pekşen,” Karadeniz’in sorunlarını hamasetin ötesinde proje ve bilgi ile kamuoyunun önüne koyduğunuz zaman karşılıkları geliyor. Trabzon’u geriye almak önemli. Trabzon’u geriye almak, Atatürkçülüğü, devrimciliği, solu geriye almaktır” diye konuştu.