CHP tabanı yeni bir yol arıyor

CHP tabanı yeni bir yol arıyor
7 Eylül 2014 15:44

Doksan küsür yıllık Atatürk’ün Cumhuriyet Halk Partisi küresel güçlerin taşeronu ve işbirlikçisi Kemal Kılıçdaroğlu’nun marifetiyle kendine verilen görev nedeni ile ilk defa rotasından çıkarılmış, Türkiye’yi federatif yapıya dönüştürecek yerel yönetimlere özerklik sağlayacak bir konuma getirilmiştir.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk tarafından Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurumlarını üniter ulusal devlet bazında kurmak üzere kurulmuş bir köklü partidir.

 

 

Ve partinin ilkeleri Altıok ile net bir şekilde yine Atatürk tarafından ortaya konulmuştur.

 

 

Cumhuriyetçilik.

Devletçilik.

İnkilapçılık.

Milliyetçilik.

Laiklik.

Halkçılık.

 

 

Bugün gelinen hazin nokta itibariyle Cumhuriyet Halk Partisi’nin üniter ulusal devlet anlayışından ve Altıok ilkelerinden zerre kadar bir eser kaldı mı?

 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini bir uyduruk kaset oyunu ile CHP’nin başına getiren küresel güçler ondan partiyi rotasından uzaklaştırma yol haritasını eline vermişlerdir.

Dersimli Kemal’de kendine verilen görev ve yol haritası ile etkili bir şekilde Türkiye’yi bölme uğrunda CHP’yi dönüştürme işini çok başarılı olarak sürdürmektedir

.

En son yapılan 18.olağanüstü kurultayda niyetini çok açık bir şekilde ‘’Yerel yönetimlere özerklik getireceğiz’’ diyerek AKP gibi PKK politikalarına nasıl destek verdiğini belirtmiştir.

 

Dört yıldır Atatürk’ün partisinin başında oturan ama onun felsefe ve ilkelerine aykırı söylemlerde bulunan, aykırı kararlar alan ve Atatürk karşıtlarını oraya dolduran Dersimli Kemal daha öncede Altıok’u yeniden yorumlayacağız diyerek CHP’yi dönüştürmekle görevli olduğunu çok net olarak açıklamıştır.

 

En son çıkarılan PKK yasasının mucidi de Kılıçdaroğlu’dur.

 

1930 ve 1940’ların CHP’sini eleştirende Kılıçdaroğlu’dur.

 

1920’li yılarlıda eleştirecek ama burada şark kurnazlığı yaparak Atatürk düşmanlığını çok açık belli etmek istemiyor.

 

Halbuki, 1930’lu yıllarda Atatürklü yıllardır ve en köklü, en modern devrimlerin yapıldığı altın zaman dilimidir.

 

Dersimli Kemal gerçek CHP’lilerle Atatürkçüleri partiden temizleyip yerlerine onun düşmanlarını getirip partide dönüşümü tamamlamak istiyor.

 

Aynı zamanda Türk ve Türklük düşmanlarını da Cumhuriyet Halk Partisi’ne doldurmakla görevli bir eleman Dersimli Kemal.

 

Bakın, yukarıda bahsettiğim iki hususta bir prototip örnek vereceğim.

 

Bu isim Mehmet Bekaroğlu.

 

Kimdir Mehmet Bekaroğlu?

 

Eski Fazilet Partisi milletvekili.

 

Fazilet Partili olmasında bir sorun yok.

 

Sorun nedir?

 

Zihniyetinin esasını Atatürk ve Türk milletine olan düşmanlığı teşkil etmesidir.

 

Geçmişte Atatürk’e kefere diyen Mehmet Bekaroğlu’dur.

 

‘’Laz Enstitüsü’’nü kurarak ayrılıkçı söylem ve isteklerin başlangıcı olan anaokulundan yüksek lisans eğitimine kadar Lazca eğitimin verilmesini PKK Kürtçüleri gibi isteyen odur.

 

Mehmet Bekaroğlu’nun bu ayrılıkçı görüşlerine karşı Türkiye’deki sayısı çok az olan Laz kökenli yurttaşların tamamı milliyetçidir, vatanseverdir ve kendini tam anlamı ile Türk oğlu Türk hissetmektedir.

 

Ve bu adamla birlikte onun zihniyetinde olan onlarca insan CHP Parti Meclisi’nde.

 

Şimdi bu duruma baktığımız zaman CHP tabanının tamamı Kılıçdaroğlu ve ekibine karşı.

 

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Dersimli Kemal tarafından seçilen delegesi tabanı asla temsil etmiyor.

 

Delegenin çoğu çıkarlarını ve milletvekilleri de koltuklarını korumak için Dersimli Kemal’e destek vermişlerdir.

 

Bu destek neyi feda ederek olmuştur?

 

Türkiye’nin ve Türk milletinin çıkarlarını feda ederek olmuştur.

 

Dersimli Kemal’in genel başkanlığı ve üst yönetimince 2015 genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi ağır bir yenilgi alacaktır.

 

Bu da AKP’nin ve dolayısı ile BOP Eşbaşkanı RTE’nin ekmeğine yağ sürmektir.

 

Çünkü bu şekilde 2015 seçimlerinde AKP çok rahatlıkla 330’un üzerinde milletvekili çıkararak en azından halkoylaması ile anayasayı değiştirerek Türkiye’yi bölme işlemini tamamlayıp küresel güçlerin verdikleri görev gereği PKK ile yaptıkları anlaşmayı yerine getirmiş olurlar ki, zaten Dersimli Kemal’in de çalışması bu amaca yönelik.

 

Dolayısı ile CHP’nin başındaki Dersimli Kemal ve küreselci üst yönetimi nedeniyle Türkiye ve Türk milleti çok ağır bir risk altında bulunmaktadır.

 

Dersimli Kemal’in Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü ile ilgili ağır defolarına karşı Cumhuriyet Halk Partisi’nin tabanı Atatürkçü’dür, vatanseverdir, milliyetçidir, üniter-ulusçu devlet yapısını savunmaktadır.

 

Şimdi CHP tabanı Türkiye’nin böyle bölünme gibi felaketle burun buruna geldiği bir durumda elikolu bağlı mı oturacaktır?

 

Cumhuriyet Halk Partisi’nin tabanı çok bilinçli ve aydın insanlardan oluşmaktadır.

 

Mutlaka ortak bir anlayışla bu vahim duruma bir çözüm bulurlar.

 

Rahmetli Bülent Ecevit’in kurduğu Demokratik Sol Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin tabanı yüzde yüz aynı düşünce ve inançtadır.

 

Konjonktürel duruma göre DSP ve CHP’nin tabanları belirli süreçler içinde birbirlerine geçiş yaparak en azından birini TBMM’ye sokarlar.

 

1999’da DSP’nin iktidar oluşunu ve CHP’nin parlamento dışında kalışını anımsayalım.

 

2002’de CHP’nin TBMM’e girişini ve DSP’nin yüzde bire inerek parlamento dışına itildiğini de anımsayalım.

 

Bu öncelikle nasıl olur?

 

Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi’nin içindeki Dersimli Kemal tarafından dışlanan ve bir daha asla aday gösterilmeyecek Atatürkçü, vatansever, bölücülüğe zerre kadar ödün vermeyecek PKK karşıtı milletvekilleri Demokratik Sol Parti’ye geçiş yaparak bir grup kurup Cumhuriyet Halk Partisi tabanı ile tüm seçmene yönelik çalışmalara başlarlar.

 

Zaten CHP tabanının önemli bir kısmı eski Demokratik Sol Parti’lilerden oluşuyor.

 

Şuna kesinlikle inanıyorum ki, bu yurtsever Atatürkçü milletvekilleri Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki tüm bu olumsuz koşullar nedeniyle yukarıda anlattığım siyasal aktivasyonla Demokratik Sol Parti’yi en azından büyük bir güçle parlamentoya taşır.

 

Fakat Atatürkçülüğü’nden ve vatanseverliğinden nokta kadar kuşku duymadığım DSP genel başkanı Sayın Masum Türker’in bir fedakarlıkta bulunması gerekiyor.

 

Demokratik Sol Parti genel başkanlığını partiye geçen etkili milletvekillerinden birine vermesi gerekiyor.

 

Sayın Masum Türker’i yetersiz gördüğümden değil, bir siyasi partinin genel başkanının milletvekili olması o partiyi her zaman güçlü gösterir.

 

CHP’nin vatansever Atatürkçü milletvekilleri siz de biliyorsunuz ki, Dersimli Kemal sizi bir daha asla aday göstermeyecek.

 

Bu nedenle o sizi harcamadan siz onu harcayın ki, Türkiye ve Türk milleti bölünmekten kurtulsun.

 

Söz konusu vatansa gerisi tefarruattır.

 

 

[email protected]

 

İbrahim ÖZDOĞAN twitter

 

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!