CHP! sen önce kendi mağdurlarına bak

CHP! sen önce kendi mağdurlarına bak
29 Eylül 2016 09:36

Macit Toz kardeşimiz Beşiktaş’ta yaşayan ve Beşiktaş Belediyesi’yle çalışan bir mimar kardeşimiz.

 

 

 

 

Nihat GENÇ / AYDINLIK

 

 

 

Aşağıda Macit Toz’un isyan mektubunu tek bir noktasını çıkartmadan aynen yayınlıyorum.

 

CHP’li vekillere ibreti alem olsun diye…

 

Murat Hazinedar’ın şaibelerine susanlara ‘ders olsun’ diye.

 

İyi kalpli ve iyi eğitimli insanların Murat Hazinedar’ın karşısında nasıl çaresizl kaldığını ve şikayetleri için müracaat ettikleri CHP’den ve hukuk kurumlarından da aynı ‘red’ ‘sümenaltı’ cevaplarını alıp ellerinin kollarının nasıl bağlanıp, bertaraf edildiklerini okuyacaksınız.

 

Ey CHP ey Kemal Kılıçdaroğlu, mağdurlar için büro kurmuşsun, sen önce kendi mağdurlarına bak.

 

Partinin başına musallat olmuş bir belediye başkanını partiden söküp atmaya gücün yetmiyor, bir de kalkmış ‘mağdur’ edebiyatı yapıyorsun.

 

Murat Hazinedar’ı niçin atamıyorsun, çünkü, Murat Hazinedar’ın FETÖ sevdası ve bağlantıları partide dal budak salmış, kökleşmiş…

 

Murat Hazinedar CHP’nin alameti farikası olmuş, sevgiliniz olmuş, yolsuzluk-şaibe ruhunuz olmuş, FETÖ şeytanları dostunuz, adamlarınız olmuş.

 

Artık Murat Hazinedar partinizin kaderi olmuş, susun susun, bu rezillikler İSKİ dosyaları gibi CHP’yi bir daha mahvedecek, Murat Hazinedar felaketiniz olacak.

 

Murat Hazinedar ve onun FETÖ’cü dostlarıyla birlik beraberliğiniz yeni CHP’nin sonu olacak.

 

Yeni CHP’ye çöreklenen Murat Hazinedar çetesi ve onun beslediği vekiller, şimdi arkanıza yaslanın, bir mimarın tabii ki öncelikle bir yurttaşın, sırf hakkını aradı diye sırf yolsuzluklardan şikayetçi oldu diye, belediyeye girmesinin dahi yasaklanmasının, su katılmamış gerçeklerin, hikayesini okuyun!

 

‘1975’te Beşiktaş’a geldim. İTÜ mimarlık fakültesinden 1980 yılında mezun oldum. O tarihten beri Beşiktaş’ta yaşamakta ve serbest mimarlık hizmeti vermekteyim.

 

Beşiktaş’ta en fazla proje yapan mimarlar arasında ilk üçe girerim.

 

Yerel seçim öncesi başkanı olduğum bir STK’da, kendisini misafir ettiğimiz toplantıda; “Kendisinin özel görevlendirildiğini söylediğinde” ne demek istediğini şimdi daha iyi anlıyoruz.

 

“Beşiktaş’a dokunan herkes bedelini ödeyecek. Eğer buraya bir müteahhit dokunuyor, ya da buradaki malikler, belediyenin uygulamaları, verdiği imkanlar ya da hukukun verdiği imkanlarla zenginleşiyorsa kusura bakmayın çok açık söylüyorum: O rantı, o değeri belediyeyle paylaşacak” dediğinde;

 

İmar mevzuatına uygun olmasına rağmen her projeden daire başına 10-20.000$ almadan ruhsat vermeyeceğini hiç düşünmemiştik.

 

Bir projenin tasdik süresinin bir yıl, iki yıl olacağını da hiç düşünmemiştik.

 

Daire başına 2.000-3 000 TL kira ödeme mükellefiyeti altına girmiş bir müteahhidin 10-15 daireli bir bina ruhsatı için, bir iki yıl bekleyemeyeceğini “kucağa oturmak” zorunda kalacağını hesap etmişlerdi.

 

Bunun için ilk zamanlarda “plan yapıyoruz, plan notlarını değiştiriyoruz ve sizlere avantaj sağlayacağız” havucuyla milleti oyaladılar ve bir yılı böyle yediler.

 

Bu “tezgah”karşısında mağdur olanları örgütlemeye başladım.

 

BEŞİKTAŞ KENTSEL DÖNÜŞÜM MAĞDURLARI adında bir platform oluşturduk. Belediye önünde, belediye meclisinde, CHP ilçe binası önünde defalarca eylem yaptık. Hakkımızı aradık.

 

Yüze yakın, binaları yıkılmış daire sahibi ve maalesef bir mimar ve bir müteahhit arkadaş dışında (o da bir süreliğine) eylemlerimize destek bulamadık. Ama yılmadan mücadelemizi sürdürdük.

 

Herkesi acımasızca fişliyor ve tehdit ediyorlardı.

 

Şimdilerde bir kaç kişi dışında herkes yıldı ve pes etti. Ortak savaşımız birkaç kahraman savaşçının sırtında kaldı.

 

Bu mücadele sürecinde boyun eğmediğimizden, 9 Şubat 2015’ten beri Beşiktaş Belediyesi’ne “hiçbir hukuki gerekçe olmaksızın” giremiyor, ilgili birimlere ulaşarak projelerimi takip edemiyorum.

 

Murat Hazinedar, bu uygulamalarını “marifetmiş gibi” meclis kürsüsünden defalarca dillendirerek;

 

“Onları belediyeye almıyorum, dua etsinler ana kapıdan giriş bankosuna kadar gelebiliyorlar, oraya da giremeyecekler, Beşiktaş’tan da gidecekler, mallarını da satmak zorunda kalacaklar” diye tehditler savurmaktan da çekinmemiştir.

 

“Ben onların belediye başkanı değilim, gitsinler kendilerine başka bir belediye başkanı bulsunlar” diyerek kendisini bulunmaz hint kumaşı yerine de koymuştur.

 

Yaşadığımız bunca haksızlık ve hukuksuzlar üzerine 22/4/2015 tarihinde Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundum. Aynı tarihlerde BİMER’e başvurdum.

 

CHP yetkililerine defalarca anlattım. “Murat Hazinedar’ın bir ‘truva atı ‘olduğunu, bununla CHP’ye PUSU KURULDUĞUNU dikkatlerine sundum.

 

Çabalarımız üzerine geçen martta belediyeye mülkiye müfettişleri geldi, ifadelerimizi verdik.

 

Sonuç: “Soruşturmaya gerek görülmemiştir”

 

Müfettişlere sunduğum bilgi ve belgelerin hiçbirisi dikkate alınmadılar. Müfettişlerin belediyede olduğu dönemde 15 gün belediye kapılarını bize açtılar. Sanki böyle bir sorun yokmuş gibi bir algı yarattılar.

 

Kaymakama üç dört kez gittim.

 

Mağduriyetimizi anlattım. Yirmi gün önceki son gidişimde bana “Bir şey yapamayacağını, onun seçilmiş bir kişi olduğunu ancak ricacı olabileceklerini “söyledi.

 

Bir Cumhuriyet Savcısı, ‘kovuşturmaya gerek olmadığına’ dair verdiği kararda:

 

“…ayrıca binaya alınmama şeklindeki eylemin, herhangi bir suça vücut vermeyip olsa olsa taraflar arasında çözülmesi gereken özel bir hukuki ihtilaf olduğu anlaşılmakla suç teşkil etmeyen ve soruşturulması gerekmeyen eylem…” diyebilmiştir.

 

Görüldüğü gibi ciddi bir kuşatma altındayız.

 

Murat Hazinedar’ı “görünmez bir güç” korumaktadır.

 

O GÜCÜN FETÖ YAPILANMASI ve/veya BİR ORGANİZE SOYGUN ÇETESİ olduğu kanaatindeyim.

Selam ve sevgilerimle’
Macit Toz