15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişimi sonrası “acaba” demiştim. CHP herhalde şapkayı önüne koyar, “Ben hangi hataları yaptım?” diye düşünür umuduna kapılmıştım.

 

 

 

 

Aydınlık Gazetesi’den İsmet Özçelik’in bugünkü köşe yazsı;
Yanılmışım!
Aynı şey Cumhurbaşkanı Erdoğan için de geçerli. Darbe girişimi sonrası, “Artık eski Erdoğan olmayacağım” mesajı vermişti.
Herkes umutlanmıştı. Ama kısa sürdü.

 

FETÖ

 

CHP ilk başta sakindi. Durumu anlamaya çalışıyor gibiydi. Olumlu mesajlar da veriyordu. Sonra birdenbire değişti. İşi gücü bıraktı, FETÖ soruşturmalarına kafayı taktı.
FETÖ de bu durumdan yararlanmak için adamlarını CHP’ye yöneltti.
Gerçek mağdurlara sahip çıkmak tamam da FETÖ’nün suçları ne olacak? Bu konuda bir dengesizlik olduğunu artık CHP’liler bile dillendirmeye başladı.

 

YA PKK/HDP’LİLER!

 

Bölgede HDP’li belediyelerin PKK’ya çalıştığını bilmeyen yok. Belediye’nin araçları onlara silah, mühimmat, bomba taşıyor. Belediye kaynakları halka değil, PKK’ya aktarılıyor.
HDP’li belediyelere operasyon yapılınca HDP’den önce CHP’deki bazı isimler itiraz ediyor.
Bu işte bir gariplik yok mu?

 

HDP MİLLETVEKİLLERİNE OPERASYON

 

Yargı HDP milletvekillerine davet yaptı.
Ama onlar gitmedi.
“Açılım” sürecinde AKP’nin sağladığı “özgüvenleri” devam ediyordu. Hükümetle “sırları” vardı.
Zaman zaman bunu şantaj olarak da kullanmayı ihmal etmediler.
ABD’den rol talep etmişlerdi. Verilen rolü oynuyorlardı. Türkiye’yi Irak, Suriye gibi “iç kargaşaya” sokmak için harekete geçtiler.
Ama unuttukları bir şey vardı. Türkiye Cumhuriyeti on binlerce şehit verilen Kurtuluş Savaşı ile kurulmuştu. Sabrın da bir sonu vardı. Sözkonusu olan Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğiydi. Gereken yapıldı.
Sırtını “Rojava’ya, Kobani’ye YPG’ye, PYJ’ye, PYD’ye, PKK’ya” yaslayanlar gözaltına alınıp tutuklandı. İtiraz yine CHP’den geldi.

 

CHP’NİN HASSASİYETLERİ

 

CHP ana muhalefet partisi. Elbette Türkiye’nin sorunlarına karşı duyarlı olması ve müdahale etmesi gerekir. Ama CHP’nin “hassasiyetleri” kafa karıştırıyor. FETÖ mağdurlarına gösterilen hassasiyetin FETÖ’nün yaptıklarına gösterildiğini söylemek zor.
PKK/HDP’li belediye başkanlarına ve milletvekillerine gösterilen hassasiyetin PKK terörüne ve PKK/HDP’lilerin yaptıklarına gösterildiğini iddia etmek pek mümkün değil.
“Açılım” sürecinin sona ermesi ve devletin yeniden sahneye çıkması ile bölge halkı PKK/HDP’ye başkaldırmaya başladı. PKK’ya, “Artık yakamızdan düşün” diye tepki gösterdiler. PKK/HDP’nin çağrılarına kulak tıkadılar.
Bölge halkının kulak tıkadığı çağrılara ana muhalefetin kulak vermesi tartışılıyor.
Tartışma CHP içinde de sürüyor.
“Bu kafayla referandumda Tayyip Erdoğan’ı başkan yaparız” diyenler var.

 

ABD BÜYÜKELÇİSİ GELDİ BÖYLE OLDU

 

Milletvekili olmayan bir Parti Meclisi üyesiyle konuştum. Sıkıntılıydı.
“Yaptıklarımız doğru” demedi. Uzun uzun düşündükten sonra ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ın CHP’ye yaptığı ziyareti anımsattı. “Bass’ın sürpriz ziyaretinden sonra bir şeyler oldu. Politikalarımız garipleşti” dedi.
Ayrıldıktan sonra ilk işim dediklerini araştırmak oldu. ABD Büyükelçisi CHP’ye sürpriz ziyareti Eylül başında yapmış. Gerçektende CHP yöneticilerinin söylemleri bu ziyaretten sonra değişmiş. İlginç..!

 

SİNA HOCA

 

Prof. Dr. Sina Akşin. Türkiye’nin en önemli değerlerinden biri. 29 Ekim’de “Atatürkçü düşünceye emekleri” nedeniyle ADD’den ödül aldı. Yaptığı kısa konuşmada “Altı Ok”vurgusu yaptı.
“Altı Ok’la oynamak kimsenin haddi değildir. Buna Altı Ok’un başında olanlar da dahil” dedi.
O törende CHP’liler de vardı. Umarım ne demek istediğini anlamışlar.