CHP; Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasıyla birlikte bir üst akıl tarafından yönetilerek, altı-ok ilkelerinden uzaklaştırılarak klasik bir sağ partiye dönüştürüldü. Bu üst akılın planlamasını ise partiyi ele geçiren 10 Aralık hareketi üstlenmiş durumda.

 

 

Sol Medya’dan Ertuğrul Şenoğlu’nun haberine göre CHP 10 yıldır adım adım işleyen sayın Kılıçdaroğlu ve kadrolarının yürüttüğü merkez sağ dönüşüm projesi tarafından işgal altındadır. Bu aynı zamanda kadroları, üyeleri ve daha da önemlisi seçmeni sağcılaştırma projesidir. Bu proje mevcut yönetimin iradesini aşan bir üst akıl projesidir. Hal böyle ilken CHP’de artık ön seçim ve parti içi demokrasi gibi beklentiler karşılıksız ham hayallerdir. Zaten üyede böyle bir direnç de yoktur, var olan ise yıkılmıştır. İradesi rehin alınmış delege yapısı ile bir yönetim değişikliği de yakın gelecekte mümkün görünmemektedir.

 

 

Belediyelerden iş ve aş beklentisinde buna eklendiğinde durum daha çirkin ve vahim bir hal almaktadır.

 

Bu görüşleri sosyal medyada ifade ettiğimizde üyeler tedirgin oluyor, partimizi yıpratmayın tepkisi oluyor. Oysa partiyi yıpratanlar siyasal İslamcıları önümüze Cumhurbaşkanı adayı olarak koyan bizzat parti yöneticileri olduklarını bildikleri halde. Sayın Kılıçdaroğlu’nun 37. Kurultayda ifade ettiği dostlar siyasal İslamcı Gül, Babacan ve Davutoğlu, Cumhuriyet Devrimi’nin savunucuları bizlerin dostları olamaz. Sonuç: parti içindeki tüm muhalefeti yurt genelinde bir araya getirecek bir hareket kurulmalıdır. İl il gezerek toplantı ve panellerle aydınlanma konferansları düzenlenmeli, öncelikle üye ve seçmene bu CHP’de yaşanan bu oyun anlatılmalıdır. Büyük bir cephe ve direnme hattı oluşturulmalıdır.