CHP ekonomiyi nasıl değiştirecek?

CHP ekonomiyi nasıl değiştirecek?
28 Kasım 2014 10:00

Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı yazdı: CHP ekonomiyi nasıl değiştirecek?

 

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gazetemiz yazarlarıyla ve yöneticileriyle buluşmasında yöneltilen sorulardan biri de “ekonomiyi nasıl değiştireceksiniz” idi. Evet, bilinen temel gerçek: Türkiye ekonomisi dışa aşırı bağımlı yapıya sahip; ülkemizdeki iç parasal kaynaklar çok yetersiz olduğu için, 100 milyarlarca dolarlık dış kaynak girmek zorunda… Ayrıca, hammaddeler, yarı mamul maddeler, yüksek teknolojili makine, elektronik araç gereç satın almadan da ekonomi yarım dönüyor…

 

 
Biz hep bu açılardan tüm geçmiş iktidarları eleştiriyoruz… Kılıçdaroğlu’na soruyoruz: Peki CHP iktidara gelirse, Türkiye’yi bu şeytan çemberinden nasıl kurtaracak?

 
Kemal Bey, yüksek katma değerli üretime geçilmesi gerektiğini söylüyor. Aslında hükümetin pek çok bakanı da bunu söylüyor, ama değiştirebildikleri bir şey yok. Kemal Bey, teşvik sistemini değiştireceğiz, dedi. Bu önemli… Hükümetin ağırlıklı teşvik sistemi, çeşitli yatırımların batıdan doğuya kaldırılmasını öngörüyor. Adam da makarna ve tekstil vb. fabrikasını sırtlayıp öteye taşıyor. Tabii, teknolojik şirketlere de Ar-Ge yap teşvikleri var. Ama değişen bir şey yok.

 
Kılıçdaroğlu bir örnek verdi, bir teknoloji şirketi, bilgisayarlarda vb. kullanılan CHIP (çip) üretmek için 1 milyarlık teşvik istemiş. Hükümet de vermemiş, “Ben olsam verirdim” diyor. Tabii, Türkiye yüksek teknolojiye geçmek için CHIP üretimine mi geçmeli, bu akıllıca mı, yoksa başka alanlarda mı yoğunlaşmalı… Bu, tartışma konusudur ama bunu iyi niyet beyanı olarak almak gerek.
Ama yine de, CHP’nin, ekonomiyi orta ve yüksek teknolojik ürün ve hizmetlere yöneltmek, ağırlıkta hafif-pahada ağır bir üretime geçişi başlatmak için temel bir “stratejik ekonomik vizyonu” gözükmüyor. Mesela önceki gün Kılıçdaroğlu’nun ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı, IMF ve Dünya Bankası’nda çalışmış akademisyen Selin Sayek Böke, bir gazetede yayımlanan röportajda, RTE’nin Kaçak Saray ve uçağına yapılan 2 milyarlık fuzuli harcaması için (bütçe açığının yüzde 7’si), “okul yapılabilirdi, işsizlik fonuna aktarılabilirdi” diyor. Tabii, bunlar ayaküstü magazin sohbetler. İş ciddeyi bindiğinde bu paranın ekonomide daha iyi değerlendirilebileceği açık.

 

 
Acaba böyle bir fonu örneğin, Türkiye’nin diyelim ki 20 milyar dolarla çok ciddi bir cari açık kalemi yaratan petro kimya ürünleri ithalatı yerine, bu ürünlerin kısmen burada üretilmesi için geniş bir destekleme–teşvik sistemine kaydırmak için projeler gerekli… Türkiye’de ekonomiyi değiştirecek ve yeni nitelikli iş sahaları yaratacak “Burada Üreteceğiz…” projeleri gerekli CHP’ye… Bunu görmüyorum. Çok temel bir bakış eksikliği var partide…

 
Kılıçdaroğlu bizim Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji dergisinin iyi bir okuru. İran’ın bilim üretme hızında Türkiye’yi geride bıraktığı haberini anımsatıyor… Bilimsel gelişmeleri ve üretimini, ağırlıklı olarak ekonomi içinde gerçekleştirmek gerek. Bizim dergimizin örneğin Aykut Göker, Müfit Akyos, Ali Akurgal ve daha pek çok “bilim-politika” yazarı bu konularda kafa yoruyor. CHP, ithal edilen bazı ekonomik alanlarda “Burada Üretelim Çalıştayı” düzenlerse, (sektörün seçkinlerinin de katılımıyla) ayağı yere basan bir program oluşturabilir.

 
Bunun dışında, Kılıçdaroğlu’nun önemli siyasal mesajları da vardı. Bazı Kürt çevrelerinden vb. gelen HDP ile işbirliği gibi, AKP iktidarının Kürt meselesinin tüm açmazlarını tamamen CHP’nin sırtına yüklemek için büyük bir fırsat bulacağı ve CHP’yi diskalifiye edeceği önerilere kapalı olduğu görüldü. Bu siyasi uyanık durum olumlu. Meclis’e gelmeli ve orada çözüm aranmalı önerisinde ısrarcı Kılıçdaroğlu.