CHP Bursa kurultay delegesi Sinan Çiftçi 6 Ağustos 2018 tarihinde sosyal medya hesabından kurultay ile ilgili paylaştığı mesajından dolayı disipline sevk edildi.

 

 

 

İşte Çiftçi’nun  disipline sevk edilmesine neden olan mesajı:

 

 

 

Sinan Çiftçi’nin savunması şu şekilde;

 

CUMHURİYET HALK PARTİSİ BURSA İL DİSİPLİN KURULU BAŞKANLIĞI’NA

 

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Disiplin Kurulu’nun değerli üyeleri, öncelikle huzurunuza gelip savunma yapamadığım ve yazılı savunma hakkıma başvurmak zorunda kaldığımı üzülerek belirtmek isterim. Halk Tv’de sunuculuğunu yapacağım ve önümüzdeki hafta başlayacak olan Sinan Çiftçi Genç Gündem programının hazırlıklarını ve çekimlerini yapmaktayız. Cuma günü için sizin belirttiğiniz saatte üniversite öğrencisi arkadaşlar ile bir tanıtım filmi çekimimiz var. Yoksa karşınızda sözlü olarak savunmamı yapmayı çok isterdim. Bu nedenle sizlerden özür diliyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 24 yaşında Türkiye’nin en genç kurultay delegelerinden birisiyim. Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi mezunuyum. Henüz 24 yaşındayım ancak geriye dönüp baktığımda görmekteyim ki, hep üzerine koyarak ilerliyorum. Genç yaşta kendime büyük siyasi hedefler koymuş ve parti tüzüğümüz çerçevesinde bu hedeflerime emin adımlarla ilerliyorum.

Sırf değişim istediği için genç bir kurultay delegesinin, İl Başkanı tarafından cezalandırılmak istenmesi doğru değildir. Ben değişimi sadece 24 Haziran sonrası istemedim ki. Şubat’ta yapılan Olağan Kurultayda Sayın Muharrem İnce’ye Bursa’dan ilk ve tek imzayı veren benim. 24 Haziran sonrası, Olağanüstü Kurultay için imza veren 600 küsür delege gibi bende tüzüğümüzün verdiği demokratik hakkı kullandım. Bursa’da 24 delegemiz imza verdi. Bu çok önemlidir. İlk günlerde 7-8 delege imza vermişken, İl Başkanımızın tehditkar sözleri nedeniyle bu sayı 24’e ulaşmıştır. Kurultay delegesi olarak, sosyal medyada yaptığım paylaşımlar açıkça ortadadır. İmza sayılarını ve değişim taleplerimizi paylaştım. Genel Başkanımıza, Genel Başkan Yardımcılarımıza, İl Başkanımıza ve değişime karşı çıkan hiçbir milletvekilimize asla hakaret etmedim. Partimizi kamuoyu önünde ve sosyal medyada asla yıpratmadım.

Disiplin dosyama baktığımda ise, disipline gönderilme gerekçelerimi kahkahalar atarak okudum. Suçlandığım tweete bakar mısınız? “Önce CHP’de değişim sonra Türkiye’de değişim, parti tabanı ile inatlaşılmaz. Kurultay mutlaka toplanacaktır”
Ne büyük suç değil mi?

İkinci konu ise, Yeni Marmara Gazetesi Yazarı Özlem Buğday’ın köşe yazısında kaleme aldığı cümleler. Bu teyamüllere aykırıdır. Özlem Buğday, benim disipline verildiğimi duyup İl Başkanı’nı arıyor. İl Başkanı da “Evet, Sinan’ı disipline verdik” diyor. Bundan bir gün sonra Özlem hanım beni arayıp düşüncelerimi sordu.
Yani bu röportaj, ben disipline verildikten sonra yayınlanıyor. Peki, ben disipline verildikten sonra yayınlanan bu yazıyı, nasıl olur da gerekçe olarak gösterebilirsiniz? Şaka gibi.

Yazar Özlem Buğday’a, partide değişim istediğim için cezalandırılmayacağımı, asla pes etmeyeceğimi söyledim. Ben 24 yaşındayım daha çok gencim, uzun yıllar siyaset yapacağım ancak bir genci tehdit eden ve intikam havası ile hareket eden Hüseyin Akkuş bunun bedelini ödemeyecek mi? Dedim.

Olağanüstü kurultay için imza toplama sürecinde, Bursa Kurultay Delegeleri whatsapp grubunda, İl Başkanı Hüseyin Akkuş şahsımı açıkça tehdit etmiştir. Bu mesajların ekran görüntüsünü hiçbir yerde paylaşmadım. Çünkü ben parti terbiyesi ile 24 yaşına kadar alnı ak, yüzü pak, başı dik siyaset yapmış bir gencim. Gücümü Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlığından, fikirlerinden, ilkelerinden ve Cumhuriyet’in ışığından alıyorum. Bedeli ne olursa olsun kimseye biat etmem.

Hüseyin Akkuş’un beni tehdit ettiği mesajların görüntüsünü bu dosyaya ekliyorum ve sizlere gönderiyorum. “Bursa değişim istiyor” şeklindekli mesajıma, “Sinan sabrımı zorlama. Bu hayatta hiçkimsenin yaptığını yanına bırakmadım, senin de bırakmayacağım” yazdı Hüseyin Akkuş. Ben ise bu açık tehdite karşı soğukkanlı bir şekilde, “Gençlere çok güzel örnek oluyorsunuz teşekkür ederim başkanım” yazarak sonlandırdım.

Hüseyin Akkuş’un değişim isteyen genç bir kurultay delegesini tehdit ettiği mesajlar dosyamdadır. Disipline verilmemin tek sebebi Akkuş’un benden intikam alma isteğidir. “Hayatta hiçkimsenin yanına hiçbirşeyi bırakmadım, senin de bırakmayacağım” dedikten sonra şahsımı sudan sebepler ve sonradan dosyama eklenen uydurma gerekçeler ile disipline vermiştir.

Bunun dışında ise, Pelin Çırpan isimli bir parti üyesi ile sosyal medyada yazışmalarımız dosyama eklenmiştir. Pelin Çırpan, bana ve Karacabey İlçe Başkanı olan annem Ayfer Çiftçi’ye ağza alınmayacak hakaretler etmiştir. Biz bu yorumların tamamını sildik ve ekran görüntüsünü almadık. Çünkü, Pelin Çırpan isimli bir ruh hastası ile muhattap olmak bizim için zuldür.

Şunu da oldukça merak etmekteyim, Pelin Çırpan partimizin bir üyesidir. Pelin Çırpan ile benim kişisel bir sorunum olabilir, kişisel yazışmalarım, tartışmalarım olabilir. Nasıl olur da bunlar benim partiden ihraç edilmem için gerekçe olarak kullanılabilir? Pelin Çırpan kimdir? Genel Başkan mıdır, İl Başkanı mıdır, partinin kurumsal kimliğini mi temsil etmektedir? Böyle bir saçmalık olabilir mi?