CHP Bursa’da önde! İşe her gün metro ile giden gerçek sosyal demokrat Bozbey

CHP Bursa’da önde! İşe her gün metro ile giden gerçek sosyal demokrat Bozbey
13 Mart 2019 08:22

Projelerini anlatan CHP’nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Bozbey, başlıktaki gibi dedi ve ekledi: Kentsel dönüşüm insan için şehir planlaması ile yapılırsa doğrudur. Biz de bunu yapacağız. Bursa, 31 Mart akşamı gülümseyen yıllara başlamış olacak.

Özlem Gürses/ Sözcü

 

 

‘HALKA GÜVENİYORUM’

 

– Anketlerde durum ne?

Önde gözüküyoruz. Ama ben anketlerden daha fazla halka güveniyorum. Bursa sokaklarında büyük bir ilgi ve sevgiyle karşılanıyoruz. Halkın bu kararının sandığa da yansıyacağını düşünüyorum. Tüm arkadaşlarımızla sandık başında olacağız. Hem demokrasiyi hem de oylarımızı güvenceye alacağız.

– Bu sizin 5’inci seçim kampanyanız, bu sefer seçim çok heyecansız geçiyor sanki…

Eskiden adaylar TV’ye çıkar, her konuyu konuşurlardı. Şimdi adaylar karşılıklı çıkamıyor. Biz de kişisel polemiklerden uzak, kendimizi ve projelerimizi anlatmaya çalışıyoruz.

 

‘ÖNCELİĞİMİZ İNSAN’

 

– Rakibiniz sizin seçmeninizin değerlerine hakaret etti…

Haklısınız, doğru bulmadığım sözler. Biz, provokasyonlara rağmen “insan” önceliğimizi unutmuyoruz. Bir seçimdir bu, demokratik süreçtir. Tüm adayların konuşurken karşıdakinin yüzüne bakabilecek, selam verebilecek bir sınırı koruması gerekir. Benim kırmızıçizgim budur, kimsenin kışkırtmasıyla da bunun altına düşmem…

– Gergin bir seçim mi bu?

Bence değil, germeye çalışanlar olsa da insanlar ayrışmaktan bıktı. Yetti artık, toplumu ötekileştirmeyin Allah aşkına. ‘

– Bursa’da hızlı bir betonlaşma oldu, yeşil Bursa gitti, havası kirli, trafiği akmayan bir Bursa geldi…

1970’li yıllardan itibaren betonlaşma süreci başladı. Vatandaş da biliyor bunu. Bursa tam bir kentsel dönüşüm faciası yaşadı. Kentsel dönüşüm “insan için şehir” planlaması ile yapılırsa doğrudur. Biz hikayenin devamını sağlama amacındayız, “insan için şehir”den yanayız.

 

‘HERKESE MODEL OLDU’

 

– 20 yıl önce Nilüfer nasıl bir yerdi? Bugün nasıl bir yer?

 

Nilüfer “otel kent”ti. Yani insanlar başka yerlerde çalışıp, eğlenip, buraya sadece evine yatmaya geliyordu. Bugün ise her açıdan Bursa’nın merkezi Nilüfer oldu, zenginleşti. Çünkü biz burada “değişimi yönetiyoruz”. Türkiye’ye bir yerel yönetim modeli sunuyoruz.

 

‘KENT KONSEYİMİZ VAR’

 

– Nesi farklı bu modelin?

 

Bir kere katılımcı. Kent Konseyimiz var. Muhtarın başkanlığında Mahalle Komitelerimiz var. Baştan sona demokratik bir yapı var ve her projemizi bu komitelere sunarak ilerliyoruz.

– 400 bin nüfuslu bir ilçede bu mümkün, peki 2.5 milyonluk Bursa’da bu yapılabilir mi?

Çok rahat yapılır. Demokrasi ve katılımcılık için çok model var. Yeter ki siz kararlı olun.

– Adaylığınız şaşkınlık yaratmadı. Ama yine de insanlar şunu düşündü: “Muharrem İnce’nin kurultay talebine imza vermiş biri aday yapıldı.”

Evet, imza verdim. Ama Genel Başkan “Biz başarılı insanlarla yol yürürüz, imza vermiş, vermemiş sormaksızın, bizim belediye başkanımızdır” dedi.

 

 

‘BURSA KONUŞULACAK’

 

– Kazanamazsanız ne olur?

 

Kazanamayacağımı düşünmüyorum. Halk, “Mustafa Bozbey 31 Mart’tan itibaren Büyükşehir Belediye Başkanı” diye inanmış. 31 Mart akşamı Türkiye şaşıracak. İddia ediyorum, herkes İstanbul’u, Ankara’yı bırakacak. Bursa’ya ne oluyor diye bakacak! Bursa, 31 Mart’ta gülümseyen yıllara başlamış olacak.
Belediye değil ‘Halk evi’ diyoruz

 

– Peki kazanırsanız var olan belediye personeli ne olacak?

 

Bizimle çalışmaya devam edecek. Çünkü ben insanların kime oy verdiği ile değil, kurumu için ürettiği değerle ilgileniyorum. Kurumunu koruyan ve insanlarımızı gülümseten hizmeti sunacak her çalışan benim baş tacımdır.

 

– Belediye binasının üzerinde neden “halk evi” yazıyor?

 

O, katılımcı yönetim anlayışımızın yansıması. Burası bizim için belediye değil, halk evi. Buna referandumla Nilüferliler karar verdi. Dört kapısı var bu binanın. Demokrasi, eşitlik, özgürlük ve vicdan kapısı. Bursa Büyükşehir’i kazanırsak bu dört ilke orada da hüküm sürecek. Katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik. Bizim yerel yönetim anlayışımız bu. Şeffaflık Derneği’ne üyeyiz, mal beyanım da kamuya açık bir bilgi. Avrupa Kalite Yönetim Vakfı’nın yönetim modelini uyguluyoruz biz.

 

İstihdamı tarım ve turizmle artırıp işsizliği çözeceğiz

 

– Bir başka mesele de şu; Diyorlar ki, “CHP gelirse sosyal yardımları keser.” Bunun için ne diyeceksiniz?

 

Olur mu hiç öyle şey. Tam tersine, gerçek ihtiyaç sahiplerini daha fazla destekleyeceğiz. Ayrıca yardım kelimesini de doğru bulmuyorum. Dezavantajlı gruplara destektir bunun yakışık alan söylemi. Bu da zaten görevimizdir.

 

– Bursa da ekonomi ve istihdam açısından zor günlerden geçiyor… Çözüm önerileriniz neler?

 

Kırsaldaki sıkıntılar için kooperatifçilik ve üretim birliklerinin ön planda olduğu projeler hazırlıyoruz. Bunu Nilüfer’de yaptık. Hatta sadece tarım ürünü değil, temiz enerji dediğimiz sistemler için de kooperatifler var, güneş ve rüzgar enerjileri için.

 

– Bursa tarım toprakları açısından büyük bir değer…

 

Gerçekten öyle. Bursa aynı anda hem sanayi, hem turizm, hem de tarım kenti. Ne yazık ki bunların hiçbirinde kendi potansiyelini gerçekleştiremiyor Bursa. Örneğin turizmde, geceleme ortalaması 1.7 civarında, bunu 3’e çıkartacağız.

 

 

‘YATIRIM YAPACAĞIZ’

 

– Bir başka sıkıntı ise genç istihdamı…

 

Maalesef. Özellikle üniversite mezunlarımız evde oturuyor. Üniversitelerimiz, gelecek ile ilgili iş ve meslek çeşitliliğini takip edemiyor. Devletin bir istihdam politikası yok. Tarım ve turizm alanında yapacağımız desteklerle, yapacağımız yatırımlarla Bursa’da çok önemli bir istihdam yaratacağız. Amacımız bu.

 

 

https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/bursa-tam-bir-kentsel-donusum-faciasi-yasadi-3840297/