Antalya’da “Altı Ok Grubu” adı altında biraraya gelen CHP’nin farklı kademelerinde görev yapmış isimlerin yayımladığı bildiride, parti yönetimi sert ifadelerle eleştirildi…

 

 

 

 

Antalya’da aralarında eski ilçe başkanları, il ve ilçe yöneticileri, gençlik kolları başkanları ve belediye meclis üyelerinin bulunduğu “Altı Ok Grubu” CHP’li, partilerinin iktidar olması gereken bir ortamda yüzde 25 oy oranına sıkıştığını savunarak bildiri yayımladı.
Bildiride CHP’nin iktidar alternatifi olamadığı belirtildi.

 

CHP’nin art arda girdiği tüm seçimleri kaybettiği, buna rağmen oy oranındaki göreceli artışların başarı gibi gösterilmesinin kabul edilemeyeceğinin belirtildiği bildiride, “Kaybedilen her seçimden sonra Parti Meclisi’nde, yönetim kademelerinde ve danışmanlarda değişiklik yapılması ne gerçeği değiştirebilmiş, ne de sorunun görülmesine engel olabilmiştir” denildi.

 

Parti sistemi yıpratıldı. Bununla birlikte Atatürk’ün kurduğu CHP’de cumhuriyet ve kurucu ilkelerin tartışmaya açıldığını ve partililerin sistemli yıpratmaya tabi tutulduğu belirtilen bildiride, şu ifadelere yer verildi:

 

“Farklı düşüncelere sahip insanların oyuna talip olunması gerekirken birbirine zıt ve her şeyden önce parti ilkelerimize aykırı seslere üst yönetimlerde yer verilmesi partimize güveni sarsmıştır. Cumhuriyetle, Atatürk’le ve Altı Ok’la sorunu olan partimizde bulunan Truva atlarını, ahlaki ve hukuki olmayan işgallerini son vermeye davet ediyoruz. Partimizin iktidarını değil, başka partilerde vücut bulan fikri hakim kılmaya çalışan Truva atlarından partimiz bir an önce kurtulmalıdır.”

 

Parti içinde iktidar son süreçte CHP’nin ilke, amaç ve değerlerini benimsemeyen, üye olabilme şartına bile haiz olamayacak isimlerin belediye başkan adayı, milletvekili adayı ve cumhurbaşkanı adayı yapıldığı savunulan bildiride, parti ilkelerini benimsemeyenlerin etnisite, mezhep, rant, belediyelerde iş silahlarını kullanarak kendi iktidarını kurduğu iddia edildi. Benzer şekilde belediye meclis üyeliği aday adaylığı sürecinde ilkesiz ve kişisel oluşumlar içine girildiğinin savunulduğu bildiride şöyle denildi:

 

“Partimiz oyları ile seçilen meclis üyelerimiz arka arkaya AKP’ye geçmektedir. Sorulmayan hesap ve yasak savar açıklamalar, geçmek isteyenlere cesaret vermiştir. Gideceği belli olanları kişisel hesaplarla destekleyenler, grubu birarada tutacak siyasal heyecanı yaratamayanlar, birilerinin kaygıları nedeniyle Antalya’da yerel siyasete karşı ilkeli bir muhalefet görevi yapamayanlar, en az gidenler kadar suçludur.”