Charlie Hebdo saldırısı ve İslamcıların 11 Eylül’ü

Charlie Hebdo saldırısı ve İslamcıların 11 Eylül’ü
14 Ocak 2015 09:24

Çoğu kişi 11 Eylül 2001 tarihinde ikiz kulelere yapılan saldırıyı ABD dış politikasının İslamcı oluşumlara bakış açısında bir dönüm noktası oluşturduğunu düşünür.

 

Çağların IŞIK H&H YORUM

 

Oysa ABD’nin 11 Eylül’ü İslamcı dış politikada değil ama Ortadoğu dış politikasında bir dönüm noktası oluşturmuştur.

 

ABD bu bahaneyle şekillendirmek istediği Ortadoğu sayesinde, sadece bütün enerji kaynaklarını kontrol etmek bir yana, aynı zamanda bu enerji kaynaklarına sahip olmayı amaçladı.

 

Bunun sebebi Çin ve Hindistan ekonomilerinin olağanüstü hızlı büyümelerinin yarattığı enerji açığı ve petrol ve türevlerinin fiyatının da buna bağlı olarak aşırı yükselmesiydi.

 

Amerika’da ve Avrupa’da yaşayan yüz milyonlarca insanın refahı, dünyanın geri kalanının sömürülmesinden elde ediliyordu.

 

Bu refahı oluşturan kaynaklar ise artık tükenmeye ve özellikle Amerika’da gelirleri azalmaya başlayan vatandaşların seslerini yükseltmelerine sebep olmuştu.

 

2008 yılındaki büyük ekonomik krizin ardından Amerikan Kıtasından yükselen “Wall Srtet’i İşgal Et” sloganı tam da küresel finans piyasalarının yarattığı ekonomik enkazın halkın sırtına yüklenmesine duyulan öfkenin sesiydi.

 

Amerika’nın geleceği –fazla iddialı bulunabilir olsa da- bu sömürü düzeninden elde edilen refahın devamına bağlıydı.

 

Ortadoğu petrollerine tam hakimiyet işte bu sebeple çok önemliydi.

 

Büyük Ortadoğu Projesi bu ortamda doğmuştu ve hayata geçirilmesi için gerekli bahane 11 Eylül saldırılarıyla elde edilmişti.

 

İlk adımı Irak’ın işgaliyle atılan planın kusursuz başarısı ise, bazı ülkelerin istikrarsızlaştırılarak bölünmesi ve bazı ülkelerde Amerikan yanlısı iktidarların iş başına gelmesiyle sağlanacaktı.

 

Saddam sonrası Irak petrollerinin savaş tazmini için Amerikan ekonomisi emrine verilmesi bu projenin ilk ayağıydı.

 

Libya’ya girişi yasaklanan batılı petrol şirketlerinin Kaddafi sonrasında Libya petrollerini paylaşmaları ise planın son evresi olarak sahneye çıkan Arap Baharı ile mümkün olmuştu.

 

Büyük Ortadoğu Projesi’nin medeniyet çatışmalarını sonlandırma ve şiddete eğilimli İslami hareketlerin ılımlaştırılması olarak takdim edilmesi koca bir yalandı ve bölgenin ağırlıklı olarak Müslüman ülkelerden oluşması bu yalanı perdeleyen yegâne şeydi.

 

Asıl istenen petroldü ve ele geçirilmişti.

 

Amerika’nın çıkarının bulunmadığı dünyanın her yerindeki insanlık trajedilerine karşı duyarsız kalması ve çıkarlarını ilgilendiren her konuda ve coğrafyada ise dünyanın jandarmalığına soyunmasının altında yatan neden budur.

 

Fransa’da yaşanan ve tüm dünyada infial yaratan Charlie Hebdo saldırısına karşı Paris’te yapılan liderler yürüyüşüne katılmaması Amerika’yı fena halde yakalatmıştır.

 

Yaptığı yanlışın farkına varması ve resmi bir açıklama yaparak pişmanlığını dile getirmesi de Amerika’yı kurtaramamıştır.
Fakat bu saldırılar çok daha farklı sonuçlar ortaya çıkaracaktır.

 

Avrupa’da Müslümanları soyutlayan bir izolasyon dönemine girilebileceği gibi, İslamiyet karşıtı cephenin anayasal düzeyde destek bulabileceği bir ortama da girilmiştir.

 

Nitekim daha şimdiden özellikle Müslüman vatandaşlara ve sığınmacılara karşı yeni ve katı önlemler alınması konuşulmaya başlandı bile.

 

Avrupa’da doğmuş ikinci ve hatta üçüncü kuşak Müslüman vatandaşların dahi hala Avrupa demokrasisi ve değerleriyle barışık yaşamaya direnç göstermesinin, artık anlayışla karşılanmayacağı bir dönem başlamıştır.

 

Demokrasi ve insan haklarını özgür dünyanın vazgeçilmezi olarak benimsemiş Avrupa’nın, inanç değerlerine doğrudan bir saldırı olarak gördüğü Charlie Hebdo saldırısı, siyasal İslam’ın 11 Eylül’ü olmuştur

 

Avrupa demokrasisinin artık farklı kültür ve inançlara empatiyle yaklaşmasını zorlaştırmış ve Batının İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar hareketi (PEGIDA) ve benzeri İslam karşıtı grupların kitlesel birer güç olarak ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.

 

Siyasal İslam, Avrupa demokrasi çıtasını zirvesinden aşağıya çeken bu saldırıyla aslında kendisini vurmuştur.

 

 

Çağların IŞIK Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Seni başkan yaptıracağız
Yarının gülüşleri bugünün gözyaşlarında boğuldu
Dağlıca saldırısının Cizre’yle ilgisi var mı?