‘Cezaevinde öldüren dayak’a keşif kararı

‘Cezaevinde öldüren dayak’a keşif kararı
9 Ekim 2015 17:28

Maltepe Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu’nda geçtiğimiz yıl Ağustos ayında tutuklu Onur Önal’ın dövülerek öldürülmesi olayında ihmali olduğu gerekçesiyle 6 infaz koruma memurunun yargılanmasına başlandı.

 

 

 

“TÜM KAMERALARA HAKİM OLMAM MÜMKÜN DEĞİL”

 

 

Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ilk celsesi görülen duruşmaya “Görevi İhmal” suçundan 1’er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan 6 tutuksuz infaz koruma memuru, Onur Önal’ın ağabeyi Özkan Önal ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada savunma yapan memurlardan H.K. olay tarihinde merkez kontrol odasında görevli olduğunu belirterek, “Bizim merkez kontrol odasında 331 adet kamera vardır. Cezaevi 4 bloktan oluşuyor. 36 koğuş ve her koğuşta 6’şar tane kamera bulunuyor. Yaptığım görevde 2-3 kişi olması gerekirken ben tektim. Tüm kameralara hakim olmam mümkün değildir” dedi.

 

Kameraları inceleme dışında başka görevleri olduğunu da ifade eden H.K., “Her an odada bulunamıyoruz. Kavga olayını kamerada görmedim. Hepsini takip etmemiz mümkün değil” diye konuştu.

 

“PERSONEL ARTIRILSIN TALEBİNDE BULUNDUK”

 

Personel yetersizliğine vurgu yapan sanığın ifadesi üzerine söz alan müşteki avukatı Gülizar Tuncer ise bu durumun idareye bildirilip bildirilmediğini sordu. Bunun üzerine sanık H.K., “Personelin yeterli olmadığını, zaman zaman tek kaldığımızı idare biliyor. Personelin artırılması konusunda idareye talepte bulunduk” dedi.

 

“HER KOĞUŞUN MEMURU VAR AMA YETERSİZ”

 

Olay günü infaz koruma memuru olarak görev yaptığını belirten sanık F.A., “Mescidin ön kısmına baktım. M.Ö. isimli tutuklu, maktulün kollarından tutmuştu. Bana ‘Abi dua ediyorduk bayıldı’ dedi. Yukarı çıkıp, aşağı indirdik. Gerekli tedbirleri aldık. Kafasına yastık falan koyduk. Kriz durumundaydı. Hemen vardiya baş memuruna bilgi verdik. Sürekli koğuşların içinde durmuyoruz. Her koğuşun görevli bir memuru vardır ancak bu konuda da yetersizlik vardır. Kendi baktığım koğuşta televizyon sıkıntısı var diye tesadüf o koğuşa geçtim” diye konuştu. Avukat Tuncer de, “Personel yetersizliği var nasıl oluyor da televizyon izlemeye vakit bulabiliyorsunuz” diye sordu. Sanık F.A., “Televizyon izlemeye gitmedim. Yayın var mı diye kontrol etmeye gittim” dedi.

 

“4 KOĞUŞA 2 MEMUR BAKIYOR”

 

Sanıklardan M.Ü. ise çocuk cezaevlerinde her koğuşun 2 memur gözetiminde olması gerektiğini belirterek, “Ancak personel eksikliğinden dolayı 4 koğuşa 8 memur gerekirken çoğu zaman 2 memur bakmaktadır. Biz kamerada şiddet gördüğümüzde müdahalede bulunuruz” diye konuştu. Sanıklardan N.U. ise olayın kör noktada mescit bölümünde meydana geldiğini kaydetti.

 

“ÇOCUĞUM GÜNLERCE İŞKENCEYE MARUZ KALMIŞ”

 

Sanıkların avukatı Mutlu Erkaya memurların hiçbirinin görevlerini ihmal etmediğini belirterek, olay yerinde keşif yapılmasını talep etti. Onur Önal’ın annesi SEGBİS ile duruşmaya bağlanarak, “Çocuğum günlerce haftalarca işkenceye maruz kalmış hiçbir şekilde ilgilenmemişler. Kendileri de çocuklar kadar suçlular” diyerek güçlükle konuştu.

 

“DEVLETİN GÖZETİMİ ALTINDA BİR CEZAEVİNDE ÖLDÜ”

 

Müşteki avukatlarından Selmin Cansu Demir de olay yerinde keşif yapılması talebinde bulunarak, olaya ilişkin 2 çocuğun “Kasten öldürme” suçundan yargılandığını hatırlattı. Olaya ilişkin kamera kayıtlarının duruşmada izlenmesini isteyen avukat Demir, “Bu çocuk devletin gözetimi altında bulunan bir ceza evinde öldü” dedi.

 

OLAY YERİNDE KEŞİF KARARI

 

Mahkeme hakimi, Adalet Bakanlığı’na yazı yazarak çocuk cezaevine ilişkin düzenlemenin mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Cezaevi Müdürlüğü’ne de yazı yazan mahkeme olay günü ve ertesi gün koğuşlardan sorumlu infaz koruma memurlarının isimlerinin bildirilmesini istedi. Gelecek celse kamera kayıtlarının duruşmada izlenmesine karar veren mahkeme, cezaevinin yapısının belirlenmesi açısından olay yerinde keşif yapılmasına hükmetti. Duruşma ertelendi.

 

OLAYIN GEÇMİŞİ

 

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Onur Önal(15) cezaevinin bahçe kısmında arkadaşları M.Ö.(17) ve C.B.(16) ile ‘simit’ olarak tabir edilen oyunu oynadığı sırada darp edildi ve bu darp cezaevi kameralarına da yansıdı. Önal, olaydan 1 ay sonra kafa travmasına bağlı beyin kanamasından yaşamını yitirdi.Olayın ardından 2 çocuk hakkında “Çocuğa yada beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme” suçundan 18’er yıldan 24’er yıla kadar hapis cezası istemiyle Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açıldı.

 

Savcılık 6 infaz koruma memurunun da ihmali oldukları gerekçesiyle “Görevi İhmal” suçundan 3’er aydan 1’er yıla kadar hapis cezası istemiyle Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi’ne dava açtı. Her iki dava dosyasına da olaya ilişkin cezaevi kamerası görüntüleri sunuldu.

 

Kaynak: Arzu KAYA, İstanbul DHA