CANLI YAYIN-Ekrem İmamoğlu Halk Arenası’nda

CANLI YAYIN-Ekrem İmamoğlu Halk Arenası’nda
23 Mayıs 2019 21:10

Uğur Dündar ile Halk Arenası SÖZCÜ TV ile sevenleriyle buluştu.

 

Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılan programın ilk konuğu 31 Mart seçimlerinde İBB Başkanlığını kazanan ancak mazbatası elinden alınan Ekrem İmamoğlu oldu.

Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

 

Bugün sayenizde uzun zamandır Beylikdüzü’nde vakit geçiremiyordum sayenizde burada vakit geçirdim. Sözcü’nün bu ilk yayınında size eşlik etmenin keyfini yaşıyorum. Evimizde sizi ağırlamış gibiyim. Annem babam da burada. Tam ev gibi oldu.

UĞUR DÜNDAR - Siz İstanbul’un ilk seçilmiş belediye başkanıyken elinden mazbatası alınan siyasetçi oldunuz. YSK, dün İstanbul seçimlerini yenileme kararının, iptal kararının gerekçeli uzun açıklamasını yaptı. Bu gerekçeli açıklama 250 sayfayı buldu. Benim çok değerli kardeşim, Sözcü gazetesinin yıkılmaz kalemlerinden sevgili Yılmaz Özdil, bu kararı değerlendirirken Twitter’dan şöyle bir mesaj paylaştı. “YSK, 250 sayfalık gerekçeli kararını açıkladı. Ancak ilk 250 sayfada gerekçe yok”

Şimdi ben sayın başkan rica ediyorum şöyle koltuklarımızın altına bakalım, belki buradadır gerekçeli karar. Unutulmuştıur. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

EKREM İMAMOĞLU – Birkaç düşüncem var. Birincisi, biz tabii gerekçeli karar beklerken gerekçesiz karar geldi. Hiçbir gerekçe yok. Bana bu uzun sayfalar dolusu kararın hatırlattığı şey şu, edebiyat dersine bazen hazırlanmadığım zaman kompozisyondan imtihana tabiysek edebiyat öğretmenimizin gözüne girmek için bir konuyu yazar dururduk, konuyu da bilmiyorsak. Tabii kocaman bir zayıf not alırdık öğretmenimizden. Eğer konuya hazırsak bir paragraf yazardık. Saygıdeğer edebiyat öğretmenlerimiz bize 10 verirdi. Dolayısıyla bu rapora hem halkımız tarafından hem vicdanlar, hem içinde hukukun minnacık kırıntısı olan insanlar tarafından kocaman bir sıfır.

 

 

Tabii, beklentilerimizi büyütmüş değildik. Biz bu arkadaşlardan, o bir avuç insandan, o insanların katlettiği demokrasi sürecimizden, yarattıkları travmadan dolayı edindiğimiz tecrübe dolayısıyla kendilerinden ekstra bir fayda beklemiyordum. Bu bir şaşkınlık yaratmadı. Toplumun hiçbir kesiminde yaratmadı, doğalmış gibi karşıladık. bu insanlardan böylesi beklenirdi.

Çokça söylenecek şey var bu raporla ilgili. Genel Başkan yard. açıklamalarda bulundu. Ben bazı kısımlarıyla ilgili notlar aldım. Paylaşmak isterim.
250 sayfalık raporun ilk 12 sayfası sadece AKP’nin itiraz dilekçesinin özeti, devam eden 84 sayfa YSK’nın yazışmaları, -az önce dedim ya tembel öğrencinin edebiyat dersinde yazdığı sayfa- daha sonra ilçe seçim kuruluna yazılan yazılar, daha sonraki sayfalar yine tespitler. Bu şekilde sayfalar dolduruluyor. Geriye sadece 12 sayfa kalıyor. 7 üye, 17 gün boyunca sadece 12 sayfalık bir rapor düzenlemiş aslında. Ve içi bomboş. İçinde hiçbir şey yok. Yani 7 üyenin ne bulduğuna bakmayın, hukuk adına hiçbir şey göremeyeceksiniz. Demiş ki 108 sandıkça sayım döküm cetvellerinde eksikler var. 18 sandıkça sayım döküm cetvelleri boş, çok büyük mesele. YSK, sayım döküm cetvelleriyle ilgilenmez, YSK’nın tarihinde böyle bir şey yok, bununla ilgilenmez.

Burada ilginç bir hatırlatma yapacağım, Sayın cumhurbaşkanı, Sayın Yıldırım, “çetelelerle büyük oyun ve tezgah var” dediler. “Çok oy çaldılar” dediler. Çetelelerdeki eksikliklerden bahsedilen 108 sandıkta, daha sonra kamu görevlisi olmayan 754 sandıktan bahsediliyor ya, ne olması lazım? O 108 sandıktan sadece 9’u bu 754 sandığın içinde. 108 sandıkça büyük tezgah var diyorlar. Bir de 754 sandıkta seçimin iptal sebebi diyorlar. Kamu görevlileri yokmuş. Sadece bu çetelelerde eksik olan 9 sandık, 754 sandıkla örtüşüyor.

Komedi, ayıp, yazık, günah. Büyük tezgaha bak. Kime oy çıktığı belli. Bence bunun skeçleri yazılacak.

 

Bir şey daha. Bugün Yaşam Vadisi’nde dolaşırken bu kamu görevlileri konusu, bir genç arkadaş yanıma yaklaştı kucağında bebeği var. Dedi ki “senden özür diliyorum sayın başkan”, “niçin” dedim. Bizim yüzümüzden seçiminiz iptal olmuş dedi. “Ben sözleşmeli öğretmenlerden birisiyim kamu görevlisi değilim” dedi.

“Yürekten de inanıyorum ki kazanacaksınız” dedi. Ben de, dedim ki “hep birlikte kazanacağız, hiç kimse dışarıda değil”

Şu tarifi önemsiyorum, kesinlikle 16 milyon İstanbullu demokrasi adına 82 milyon Türkiye insanı, milletimiz. Kaybedecek olan o bir avuç insan.

Sayıları çok küçük ama kafanızda o avucun içine kim sığacaksa onu koyabilirsiniz sorun yok. Kim varsa. Ama inanın bir avuç. Sakın gözünüz korkmasın.

Niye diyorum bunu, konuştukça konuşun kardeşim. Herkes konuşsun.

Bu ülkenin insanları, bazen konuşmazsa anlayın ki ağırlığındandır. Mağrurdur, ağırlığındandır. Günü gelir öyle konuşur ki. Herkes konuşsun. Bu ülkenin her daim konuşan insanları var onu biliyorum. Ben toplumun her kesimi konuşsun istiyorum.