Çanakkale Zaferi Ve Türk Milleti
19 Mart 2013 13:55
Ey Yüce Türk İslam alemi! Yazımıza bir Hadis-i Şerif ile başlamak istiyoruz:
Numan ALADAĞ H&H YORUM
HADİS-İ ŞERİF: İyilik güzel huydur, suçsa vicdanına ağır gelen ve halkın duymasını istemediğin şeydir.
Dünya hiçbir zaman kusursuz ve saadet dolu olmamıştır, fakat zevkli zamanlarımızda böyle bir dünyanın mevcut olduğunu hisseder gibi oluruz. Böyle anlarda muazzam bir saadet hissi duymayız; sadece geçici memnuniyetliliklerimizin bize verdiği mutlu anlar zarfında saadetin mevcudiyetini hissederiz. Libya’nın başkenti Tripoli’de ki, balık tezgahlarının önünde geçerken, canlı canlı balıkların zıplamalarını seyrederken, dünya okyanuslarının enginliğini, kudretini ve içlerindeki hayatı düşünmeye dalmıştım. Sulh isteyen dünya bugün, hislerinin tesirine kapılıp kurban olmak tehlikesi ile karşı karşıyadır. Biz Yüce Türk İslam alemi olarak bunun bilincinde miyiz?
Yaşamımızın baharı, ümit ve karışıklılıklarla dolu bir devreydi. O zamanlar dünya bizim için, gölge ve ışık, gülümsemeler ve gözyaşları ile dolu bir alemdi. Her geçen yıl bizi baharımızdan daha fazla uzaklaştırıyor; geçen günlerimizi hasretle anarak yavaş yavaş yaşam yolunda ilerliyoruz. Uzun yıllardan sonra hayatımızın baharını, sakin, mutlu bir devre olarak hatılıyoruz. Zaman bize bu devrin üzüntülerini unutturmuş ve ümitsizliklerini örtmüştür. Bu devrenin ancak efsanevi güzelliği hatırımızda kalmıştır.
Bu rüya dolu mazimiz, hakikatte uzak bir hayaldir. Bir zamanlar, Yüce Türk İslam alemi de bu hayal aleminde yaşadı, sonra bu alem tarihe karıştı. Büyük Türk Milleti olarak, hep alıştığımız tarihi Türk kültürünün değişmeyen ananelerine bağlı kalırız. Adetlerimiz, ananelerimiz yaşamımıza hakimiyetinin kanıtıdir.
Şanlıurfalı bir kardeşimin, meşhur sözü: ”Türk her yerde Türktür”. Yıl 2006 Mart Libya-Tripoli: Tripoli’nin batısında ikamet eden ve ataları’nın Türkiye’den buraya göç ettiklerini söyleyen Abdulbahri beye misafir oldum ve yangın çıkan bir çiftliğin yeniden inşaası için çalıştıklarını gördüm. Bir çiftlikten yangın çıkmış ve çiftlik çalışanları kendilerini zor kurtarmış, yangın kısa bir zamanda bütün lojman ve depoları sarmış ve her yer kül olmuş. Fakat hayvanların yarısı ölmüş. Çiftlik sahibi Tripoliden gelip yangını kederli bakışlarıyla son alevleri seyrediyormuş. Eşi ve çocukları heyecandan titreyerek ağlamışlar. Köy halkı da üzüntülerine ortak olup, paylaşmışlardır.
Köylünün birisi: ‘‘Köyümüzde bir aile maddi afata uğradı. Bu çok acı bir şey” dedi.
Bir başkası: ”Buna bir çare bulmalıyız, yoksa sefalete düşmüş bir aile seyretmekten azap duyacağız” dedi.
Köyün en yaşlısı: ”Üzülmeyin. ALLAH bir afat vermişse, karşılığını da verecektir. Her şeye bir çare bulunur.”
Ertesi gün bütün köylüler işlerini bırakarak, traktör vs. gibi iş makinalarını alıp yangın yerine gelip, yangın bölgesini temizlemişler. Hepisi elbirliği ile sekiz gün sonra çiftliğin tüm eksikliklerini tamamlayıp eski haline dönüştürmüşler. Depoları samanlık ve yem ile doldurup yanan hayvanların miktarını da tamamlayıp çiftlik sahibinin iradesini kuvvetlendirerek teslim etmişler. Çiftlik sahibinin ailesi ve çocukları gözyaşları ile bütün köy halkına teşekkür ve minnetlerini bildirmişler. Köyün en yaşlısı:
Atalarımızın bize miras olarak bıraktığı Türk kültürünün ananalerini devam ettirebilmemiz için, ”Kalbimizde sizin düştüğünüz sefaletin acısını taşımaktansa, bir iyiliğin sevincini taşımak daha hayırlıdır…’‘ dedi. Ve bakın yaşlı, daha sonra ne söylüyor? Türk Milleti’nin yüzü kırışsın ama, hiç bir zaman, kalbi asla. Ruhumuzun daima genç kalması ve maneviyatçı olmamız daha hayırlıdır.
Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun