Cami ve din adamları haftası

Cami ve din adamları haftası
3 Ekim 2013 09:00

Ey Yüce Türk İslam alemi! Bugünkü yazımızın konusu din adamları ve cami.

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

Hatip kime denir?

Özel olarak camilerimizde, beş vakit namaz, Cuma namazları ile bayram namazları sırasında cemaate karşı hitabette bulunan, onlara günün iyi ve kötü olaylarını aksettirerek nasıl hareket edeceklerini ve sorunlara nasıl çare bulacaklarını bildiren ve sanayi ötesi toplum ülkelerinin perde arkasında, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü bozma oyunlarını engellemeyi ve geleceğimizi teminat altına almak için uyarıp, geleceğe hazırlayan din adamlarına HATİP adı verilir. Hatiplik (din adamı) mesleği gerçekten çok önemli, maddi, manevi sorumluluğu çok büyük ve bir o kadar da şerefli bir meslektir. Hatip olan din adamları, ALLAH, Kur’an, Hz. Muhammed ve hadislerini esas alarak hatipliğini yapmalıdır. Samimi olan bir hatip, siyasilerin hegemonyasına girmez ve yalnız yukarıda yazdığımız dört maddenin dışına çıkmaz. Hatip bağımsız olmalıdır. Dini siyasete alet eden ülkelerin gelecekte ALLAH korusun büyük sıkıntılarla karşılaşması kaçınılmazdır. Sanayi ötesi toplum ülkeleri, İslam ülkelerindeki bütünlüğü, o ülkelerde reklam yaparak ve halkın sevgisini kazanmak için lobiler kurarak, o kişilere maddi ve manevi destekler verip piyon olarak kullanmaktadırlar. Ve böylece din adamlarının huzurunu da kaçırmış oluyorlar. Herkes haddini ve görevini bilmelidir. Rahat bırakın ki, din adamları hatipliğini (din adamlığını) yapsın. Din: Yaşamın dışına itilip bir fantezi, ara sıra başvurulması gereken bir teselli olmamalı…

 

Din kültürüne sahip olmayan toplumlarda, para ve mevkiler elde edenler ne kadar kuvvetli olurlarsa olsunlar, müeyyidesiz bir nizam, name değerinden öteye geçemez.

 

İslam dinini; iman, ibadet ve ahlak olmak üzere üç ana bölümde toplamak mümkündür. Bu bölümlerden her birinin diğerleri ile de yakın münasebetleri vardır. İman; ibadet ve ahlakın da temelidir. İbadet ve ahlak, İmanın dışa yansıyan alametleridir. İbadetlerle ahlak arasında da imanın dışa akseden görünüşleri ve sonuçları olmak açısından kuvvetli bağlantılar vardır. Dinimizdeki bütün ibadetler, kişiyi ve toplumu güzel ahlaka yöneltir.

 

Ey samimiyetle, Müslümanım-Türküm diyenler!

 

Kişi ve toplum yaşantısında her türlü ahlaksızlık, ALLAH’ı unutup, cüzdan muhasebesine odaklanmakla başlar. ALLAH’ı unutan, O’nu tanımayan, ALLAH’tan korkmayan insandan her türlü haram faaliyetler ve ahlaksızlıklar beklenir. Çünkü her hikmetin başı ALLAH’tan korkup, cüzdan muhasebesinden uzak durmaktır. Türk İslam kültüründen bizlere miras kalan ”Kork ALLAH’tan korkmayandan” sözüdür. Samimiyetle yaptığımız ibadetlerimiz, Yüce yaratıcımızı hatırlatarak bizi çeşitli fenalıklardan korur. Yaşam yolculuğu insana ALLAH’ı unutturacak, kişiyi Rabbinden uzaklaştıracak, şeytanın tuzağına düşürecek bir çok vakıalarla doludur. Yaşamın istek ve arzularına, geçici dünya zevklerine (cüzdan muhasebesine) odaklanan insanları, bu faaliyetlerinden uzaklaştırıp Yüce ALLAH’a yöneltmek; ALLAH’a, Kur’an-ı Kerim’e, Hz. Muhammed ve hadislerine inanan, samimi din adamları ile gerçekleşir. Din adamı, ALLAH, Kur’an, Hz. Muhammed ve hadislerinin çemberinden çıkmamalıdır ki, İslam alemi o önderlerin sadakat ve samimiyetine inansın. 1970’li yıllardan itibaren, bazı bakanlık mensuplarının, “şu ihaleyi şu kardeşimize verelim, şu kardeşimiz bizim kulüptedir şu göreve onu getirelim” düşüncesi, her gün daha da artmaya başladı ve ne yazık ki, halen de bu tür faaliyetler fanatik spor taraftarları gibi devam etmektedir. İslamiyet, spor kulüpleri gibi kamplara bölünmekle yaşanmaz…

 

“Şu bizim kulüpte, bu bizim kulüpte” diye maddi imkanlar ve makamlar elde etmek için, firmalar ve spor kulüpleri gibi rekabete yönelmektedirler. Zikir yapılacaksa evlerinde sessiz sedasız yapılmalıdır. Şu din adamı bizim kulüptedir gibi, din adamlarımızın huzurunu kaçırıp görevlerini yapma zorlukları çıkarmayalım.

 

Bazı insanlar, büyüklerinin verdiği dini nasihatleri dikkate almıyor. Camiye gidince, din adamlarının vaaz ve diğer dini hitabetlerini dinlediği zaman, hele imam hatip’in sesi güzelse ondan da etkilenip, 180 derece değişip kendisini ALLAH yoluna adıyor. Bazı inatçı kişiler ise vardır ki, hiç bir dini kulübe odaklanmayan, ALLAH, Kur’an, Hz.Muhammed ve hadislerine odaklanan din adamlarının mesleki psikolojik faaliyetlerinden etkilenmektedirler. Dünya İslam ülkelerinde, Türk hatiplerinin psikolojik etkinliği tartışılamaz. Türk hatipleri Kur’an okuduğu zaman, insanlar üzerinde etkisi çoktur. Buna bir çok ülkede defalarca şahit oldum.

 

Hayatta her şeyin bir teknik yönünün, öğrenme safhasının olduğu şüphesizdir. İslamiyet’in de teknik önderleri, din adamlarıdır. Din ve ahlak duygularının zayıflaması, zekanın zayıflaması kadar tehlikelidir. İslamiyet, Türk İslam kültüründe, insanlık tarihine hakim olan en büyük kuvvettir. Dini duygular insanın bitmeyen bir samimiyetidir.

 

Tüm din adamlarını “cami ve din adamları” haftası münasebetiyle kutluyorum. Cenab-ı ALLAH, hatiplerimizi ALLAH, Kur’an, Hz. Muhammed ve Hadis-i Şeriflerin çemberinden çıkarmayan önderlerden eylesin. AMİN

 

Vatan uğruna Şehit olan din adamlarını, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜK’ü rahmetle, gazileri minnetle anıyor ve hastalara acil şifalar dileriz.

 

Kaynakça:

Dini hitabet ve mesleki uygulama. Ahmet Yüzendağ 03- Ağustos- 1961

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun