Büyük kaosa doğru

Büyük kaosa doğru
6 Haziran 2015 10:40

Öncelikle hemen bir tahminde bulunarak yazıma başlamak istiyorum ki o da, hiçbir nezaket sözcüğüyle ifade etmeden yalın haliyle belirteyim; seçime herhangi bir hile ve oy hırsızlığı karışmadığı taktirde çıkacak sonuç, AKP’nin kaç seçimdir şımarıkça alıştığı büyük çoğunlukla tek başına iktidarlığının sona ermiş olacağıdır.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Bu öngörümü ortaya koyduktan sonra, hemen seçimle ilgili başka bir durumu daha ortaya koymak gerekiyor.

 

Bu durum nedir?

 

AKP tek başına iktidar olsun veya olmasın, her iki durumda da Türkiye’nin büyük kaosa gireceği kesindir.

 

Tek başına bir iktidarın çıkmayacağını ortaya koymamız nedeniyle önce hemen farzedelim AKP yine iki yüz yetmiş altıyı kazara aşar da hükümet olursa ne olur?

 

RTE, üzerinde birikmiş olan cürümlerden yargılanma yapılmadan ve bu konuda kendini garantiye almak için derhal Başkan olma manevralarına başlayarak Türk milleti ve devletinin birliğinin dağılması pahasına da olsa Kürdistan federasyonunun kurulması yolunda gerek HDP(eğer barajı aşarsa) gerekse bu konuda ödün verecek her parti ile-daha önceki Kürtçü söylemleri nedeniyle, Dersimli Kemal’den fevkalede kuşkulanıyorum-her tür ödünü vermekten geri durmayacağını hemen belirteyim.

 

Çünkü RTE’nin özetapar(narsist) ruhsal yapısı kendisini evrenin merkezinde görmektedir.

 

Tüm evren onun uğrunda eski betimleme ile künfeyekün(tamamen yok olması, toz-buz olması) olsa yine onun için azdır bile!

 

İşte Anayasal ve yasal suç buzullarının altında kalan evrenin merkezindeki korunması gereken bir adamla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni korumakla görevli devlet kurumlarının karşı karşıya kalacak olması Türkiye’yi, her nasıl düşünüyorsanız o şekilde kaosa götürecektir ki bundan kurtuluş yoktur.

 

Diyarbakır’da meydana gelen ve hafife alınmayacak patlamanın sebebini de çok iyi analiz etmek gerekir.

 

‘’Birleşmiş Milletler’’in hiç de üstü örtülü olmayan şekilde MİT tırları ile ilgili suçlama yaparak hedefteki kişiyi göstermesi yabana atılacak bir pozisyon değildir.

 

Cahilce, akılsızca, ihtirasça yönetim ve büyük bir ıstırapla son buluş.

 

Seçimden koalisyon sonucu çıktığı taktirde zaten şimdiden korku sarmalında olan RTE, elindeki Cumhurbaşkanlığı yetkilerine dayanarak bir hükümet kurdurmamak için her türlü manevrayı yapacaktır.

 

Bunun tek nedeni öncelikle kendisinin ve sonra avenesinin yargı önüne çıkma korkusudur.

 

Bu durumda elbette Hükümeti kurmakla birini görevlendirecektir ama onun önüne gerek elaltından gerekse doğrudan engeller çıkartarak ve koalisyonu kurdurmayacaktır.

 

Çünkü RTE, böyle koalisyona dayalı bir Meclis yapısının eninde sonunda kendisini kaçak sarayda rahat oturtmayacağını çok iyi bilmektedir.

 

RTE, tüm koalisyon modellerini ıskartaya çıkardıktan sonra, dönüp halka ‘’Tek başına iktidar vermediğiniz taktirde istikrar işte gördüğünüz gibi bozulur’’ diyecek ve ardından yine Anayasa’nın kendine verdiği yetkiye dayanarak TBMM’ni feshedip, erken seçim kararı alacaktır.

 

Ve ardından seçmenden istikrar isteyerek tek başına iktidar için AKP’yi işaret edecektir.

 

Hiç çekinmeden Anayasa ve yasaları çiğneyen bir RTE, Anayasal yetkisini zevkle kullanmayacağını zannedebilir misiniz?

 

İşte bu durumda da Türkiye büyük bir kaosa girer ama sonu ferahlıktır.

 

Bakın neden?

 

7 Haziran’da AKP büyük bir yara alırsa, halkın gözünde güç algısını tamamen yitireceği için bir erken seçimde tamamen bitecektir.

 

Tabi ardından RTE ve güruhu tamamen siyaseten bitecektir, yargılamalar başlarken nereye konuk olacaklarına Türk yargısı karar verecektir.

 

Bu durumda yeni siyasal dengeler oluşacaktır.

 

Tıpkı 28 Şubat’tan sonra olduğu gibi.

 

Siyaset yeniden kendi kendini fiili olarak dizayn edecektir.

 

Kitle psikolojisinden şunu çok iyi biliyoruz ki normal sosyal ve siyasal düzenler büyük kaoslardan sonra oluşur.

 

Hatta devletler bile büyük kaosların akabinde kurulur.

 

Bu nedenle tüm siyasal partiler büyük kaostan sonraki Türkiye yönetimine hazırlıklı olmalıdırlar.

 

Çünkü, RTE’nin gidişinden sonra, yine AKP benzeri bir yapının Abdullah Gül etrafında oluşması için şimdiden hareketlenmelerin olduğunu bilmekteyiz.

 

Bu durumda Türk toplumuna şunu iyi anlatmak gerekir ki Gül yedi sene RTE’nin gönderdiği yasaları bir noter marifetiyle önüne geleni onaylamıştır.

 

Bu iki kafadar Türkiye’yi bu duruma getirmediler mi?

 

Türkiye’yi uçurumun kenarına getiren ve ihtirası daima aklının önünde olan RTE, kurtulmak için son hamlelerle Türkiye’yi büyük kaosa götürecek ama Türk milleti büyük bir kurtuluşa erecektir.

 

7 Haziran 2015 seçiminin, RTE’nin krallığı için Başkanlık isteği ile Kürtçü ırkçıların Kürdistan federasyonu isteği arasına sıkışmış aslında bir ‘’Türkiye bölünsün mü, bölünmesin mi?’’ halk oylaması olduğunu anımsatarak, büyük kaostan sonra, büyük kurtuluşa giden yolda dikkat edilmesi gereken ise kaçak sarayın altından geçtiği söylenen tünele dikkat edilmesidir; gelecek kuşaklara ibret olması adına.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!