Şizofrenik ve narsist bir şahıs kendini her fırsatta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile kıyaslayıp hem o yüce zatı aşağılamak hem de rol çalmak için zırvalarsa siz olsanız ikisi arasında bir karşılaştırma yapmaz mısınız?

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Amacım Büyük Atatürk ile onu kıyas etmek değildir.

 

Böyle bir kıyas Gazi’ye hakaret olur.

 

Sadece Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yüce kişiliğinden af dileyerek işaret sıfatı olarak ”o” diye nitelendirdiğim alçağa sınırlarını anımsatmak ve okuyucularımla bir bellek yenilemesi yapmaktır.

 

Büyük Atatürk, Türk Milleti’ni kenetlenmiş bir tunç halinde toplayarak kurtuluş savaşını yapıp ülkeyi kurtardı, o ise birlik halindeki milletini onlarca etnik gruba ayırarak vatanını bölünme noktasına getirdi.

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk güç ve kuvvetini hep Türk Milleti’nden aldı, o gücünü maddi ve manevi değerlerini teslim edip rehin olduğu ABD’den aldı.

 

Mustafa Kemal Atatürk Batılı emperyal çetelerin palikaryalarını Türk Milleti ile birlikte mağlup edip yepyeni bir devlet kurarak cumhurbaşkanı oldu, o milletinin maddi ve manevi değerlerini satarak Pentagon’a yalvarıp rehin olduğu ABD conilerinin postallarını yalayarak devlet başkanlığı makamına geldi.

 

Mustafa Kemal, düşmanlarını yenip kahretmek için gözlerini, düşüncelerini , gönlünü Türk Milleti’nin üzerinden hiç çekmezdi, o ise milleti ve onun değerleri ile savaşmak için ‘’Beyaz Saray’’ı kendine kıble edinmiş.

 

Büyük Atatürk’ün yaşamının büyük bir bölümü Türk Milleti’ni kurtarmak için savaşlarda geçmiş, o ise sahtekarca yaşamış.

 

Mustafa Kemal şehit ve gazileri şükranla anmış, o ise hakaret etmiş bu kutsallara.

 

Mustafa Kemal, Türk yurdunu işgal eden düşmanla savaşırken bir taraftan da içteki hain çetelerle mücadele etti, o ise kendi ülkesinin içinden çıkan terörist çetelerle ülkesini bölüp parçalamak için anlaşma masasına oturdu.

 

Mustafa Kemal ortaçağ gerici Arap paradigmasının ürünü olan halifeliği lağvedip Türk Milleti’nin ufkunu aydınlatırken, o dogmatik hurafe masallarla tekrar din devleti kurup milletinin geleceğini karartmak istiyor.

 

Atatürk ‘’Yurtta sulh, cihanda sulh’’ diyerek Ortadoğu bölgesinde bir barış ve mutluluk coğrafyası oluşturdu, o ise kendi ülkesini hiçbir sorun yokken komşu ülkelerle kavgalı hale getirdi.

 

Ulu Önder Atatürk, Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşamına kasteden tüm isyan hareket lider ve kadrolarının hepsini idam edip hak ettikleri cezaları verip devletini kurtarırken, o zavallı kendi ülkesindeki terör lideri ve kadrosundan ‘’imdat!’’ deyip yalvararak yardım istiyor.

 

Büyük Atatürk, Batı uygarlık seviyesine ulaşmak için bilim, sanat ve kültür de radikal atılımlar yapmış, bunlarla ilgili kurumlar kurmuş, o zavallı ise bilim, sanat ve kültür düşmanlığı yaparak kendi ülkesindeki kurumları yok etmiştir.

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kendi milletine Türklük bilinç ve gururunu aşılamak için bilim kurulları ve kurumları oluşturarak Türk tarihini araştırma etkinliklerinde bulunup, bu hususta da önemli mesafeler almış ama o zavallı kendi milletinin bilincini, gururunu yok etmek için milliyetini ayaklarının altına alıp çiğnemiştir.

 

Büyük dahi Atatürk, Türk Milleti’nin ekonomik seviyesini yükseltmek için karma ekonomi yöntemi ile bir taraftan özel girişimci desteklenirken diğer taraftan da devlet eliyle çok sayıda fabrikalar yapılarak KİT’ler oluşturulup işsizlik ve yoksullukla savaşmış, o bedbaht ise kendi ülkesinin devlet eliyle yapılmış tüm fabrikalarını, barajlarını, göllerini, nehirlerini, bankalarını, arazilerini vs, aklınıza gelebilecek her şeyini rehin olduğu küresel çeteye satmış, kendisi de yüzdeli payını alarak milletinin emdiği kanıyla dünyanın en zengin devlet başkanlarından olmuştur; tıpkı Karun gibi.

 

Büyük Atatürk tüm dünyada dahi bir kahraman, devlet kurucusu olarak anılırken o vatan bölücüsü ve küresel çapta bir hırsız olarak bilinmektedir.

 

Yine Atatürk tüm dünyada yepyeni çağdaş bir cumhuriyet yönetimi kurucusu olarak anılırken, o despot ülkesinde belli seviyeye gelmiş demokrasiyi yıkan bir diktatör olarak anılmaya başlanmıştır.

 

Gazi, aklı ve bilimi öne çıkararak Türk Milleti’nin din perdesi altında sahtekar din baronları tarafından dogmatik, hurafe inançlar kullanılarak sömürülmesini önleyip mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmelerini amaçlamış, bunu önemli ölçüde başarmış; o ise akıl ve bilimi sümenaltı ederek tasarladığı okullarla dogmatizmin, hurafenin öne çıkarılmasını sağlamaya çalışarak milletini sahte inançlar üzerinden sürekli başta kalmak için sömürmeye çalışmıştır.

 

Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk, vatanın ve milletin namusunun, haysiyetinin bekçisi olan Türk subay ve generallerinin gururunu her şeyin üstünde tutmuş ama o kendi milletinin yurtsever subay ve generallerini rehin olduğu küresel çetenin emirleriyle uyduruk suçlarla kodese tıktırmıştır.

 

Atatürk elinde avucunda olan malının tümünü ki, Atatürk Orman Çiftliği’de buna dahildir; Türk Milleti’ne bağışlamıştır, o ise aile boyu, evlad-ı iyali ile birlikte kendi milletinin malını dalavere ile gaspetmek için yapmadıkları hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, ihale yüzdeciliği kalmadı ve yedi sülalesine yetecek malı da götürdüler.

 

Atatürk, bir erdem yönetimi olan cumhuriyeti kurmak için yurdunu kurtardıktan sonra içteki dogmatizm bataklığındaki gericilerle savaştı, o ise kendi ülkesinde ömür boyu krallığını ilan etmek için aydınlarla ve cumhuriyet yönetimi ile savaşıyor.

 

Gazi Mustafa Kemal, ‘’Ben Türküm’’ diyerek asaletini belirlemişti o ise kendi ülkesinde neidüğü belirsiz bir soysuz.

 

Atatürk hep Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni çağdaş verilere göre sürekli düzenleme yapmış ama o ise kendi ülkesinin komşularının devlet yapısını düzenlemek için teröristlerle işbirliği yaparak onlara silah ve mühimmat yardımında bulunmuştur.

 

Atatürk bir kültür adamı olarak sürekli kitap okurdu, o ise ülkesinde büyük hırsızlarla gece yatıncaya kadar ihale yüzdelerinden kazanacağı parayı konuşur.

 

Atatürk sorunlara çözüm üreten bir dahiydi, o ise eli kalem tutanların hazırladığı metinleri halkın karşısında kendisi konuşuyormuş gibi okuyarak yutturan spiker rolündeki azgın sahtekar.

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk vakarla yürüyen gerçek büyük bir devlet adamı, o ise ‘’bak ben ne oldum’’ edası ile sokak kabadayısı gibi sağa sola sallanarak yandan çarklı yürüyen basit cahil bir zırto.

 

Büyük dahi Atatürk milleti ile rastladığı her yerde samimice sohbet eden beyefendi bir şahsiyet, o ise kendi milletini her ortamda azarlayan, hakaret ve küfür eden psikopat bir zavallı.

 

Atatürk, ülkesindeki biliminsanları, sanatçılar, edebiyatçılar, şairler ile hasbıhal olup her gün onlarla Çankaya sofralarında buluşarak fikir alış verişlinde bulunurdu, o ise ‘’milletin a.ına koyan’’ hırsız ihale soysuzları ile sıfırlayacağı büyük paralar karşılığı hasbıhal oluyor.

 

Gazi Mustafa Kemal sade bir hayat yaşadı ama o, yoksul milletinin parası ile firavunlardan daha debdebeli bir yaşamı sürüyor.

 

Gazi bir kanun adamı idi ve her muamelenin kanunlara uygun olmasını isterdi ama o bir çöl bedevisi gibi pervasızca kanunlardan uzak, çıkarlarına uygun olarak işlem yapıyor hep.

 

Büyük lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk bir millet ve vatan dostu yüce zat, o ise milletinin ve vatanının düşmanı bölücü bir çukur.

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ayakkabısının üzerindeki toz zerresi bile olamaz o.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!