Bütün mesele Mustafa Kemal olabilmekte

Bütün mesele Mustafa Kemal olabilmekte
10 Kasım 2018 08:45

Dostlar merhaba, Haddime midir köşe yazısı yazmak doğrusu bilemedim. Ancak bir pencere buldum. Söylenecek sözüm, verilecek emeğim var… Özgürlüklere dair, özlenen insanca yaşama dair; biraz da meslek mühendislik olunca teknik şeyler işte… Eğer kabahat ise şimdiden affola…

 

 

Ali ULUŞAHİN H&H YORUM

 

 

Tabir yerinde ise, denize atacağım söylemleri, balık mı bilecek halik mi kızacak elbet zaman gösterecek…

Vira merhaba öyleyse…

 

Bütün Mesele Mustafa Kemal Olabilmekte

 

“Tükenir elbet gökte yıldız, denizde kum tükenir 
Bu vatan bu topraklar cömert 
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez 
İnanın Mustafa Kemal’ler tükenmez…”

 

 

Halim Yağcıoğlu şiirinde ne güzel söylemiş. O’nun fikirleri ve devrimleri bu vatan topraklarında tükenmesin istemiş belli ki. Cumhuriyetimiz sonsuza dek yaşasın, millet egemenliğini kimseye devretmesin, medeni kanun hiç yıpranmasın, kılık kıyafet devriminin yaşamımızdaki karşılığı daim olsun, ülkemiz gerçekten güçlü ve çağdaş bir toplum olsun istemiş…

 

İstemiş istemesine de gerçekte Cumhuriyet yerini başkanlığa bırakmış, millet egemenliği diktatöre devredilmiş, kadına şiddet günden güne artmış, modern giyim mahalle baskısına uğramış, ülkemiz ekonomisi yerle yeksan olmuş, çağdaşlık değil yobazlık egemen olmuş.

 

Ülkemizde kendisini Atatürkçü olarak tanımlayanlar hala milli bayramları coşkuyla kutlasa da, sosyal medyada Ata’mızı anmaya devam etse de maalesef tüm bunlara seyirci kalmaktan öte bir şey yapmayı başaramamış.

 

Peki nedir Mustafa Kemal olmak, nedir O’nu ve fikirlerini savunmak?

 

Hemen belirtmeliyim ki iktidarın trolleri Ata’mıza saldırdıklarında sosyal medyayı Ata’mızın resimleriyle donatarak olmuyor. Ya da bayramlarda bayrağımızı kapıp meydanlara koşmak da yetmiyor.

 

Bulunduğumuz konumlarda hepimiz Atatürk olabildik mi, işte bütün mesele bu.

Hiçbir baskıdan korkmadan anlatabiliyor mu öğretmenlerimiz devrimleri ve gerekliliğini örneğin? Ya da mühendis iş yerinde adil davranabiliyor mu emekçiye, sömürmeden, insan onuruna yakışırcasına? Yargıç, savcı, avukat gerçekten adil mi duruşma salonunda? Üniversitelerde akademisyenler internetten kopyala yapıştır tez yazmak yerine gerçekten bilim üretebiliyor mu, dogmatizmden uzak bir şekilde? Çiftçi tarlayı ekmeden, sulamadan teşvik almıyor mu mesela? Ve siyasetçi gerçekten ülkesinin çıkarlarını düşünüyor mu bireysel menfaatlerinden önce? Bu listeyi uzatmak elbette mümkün. Aslında bu soruların cevapları da belli. Haydi, her birimiz kendi konumumuzda uygun soruyu soralım kendimize, Mustafa Kemal olsaydı ne yapardı diye?

 

O zaman yapılacak iş belli, önce Mustafa Kemal olabilmek gerekiyor bulunduğumuz her yerde. Önce onu anlamak ve uygulamak gerekiyor yaşamın her alanında.

 

Eğer yapabilirsek işte o zaman tarih asla 10 Kasım 1938 olmaz ve asla o saat 09:05’i göstermez.

 

Atamızı minnetle ve özlemle anıyorum… Ne mutlu Mustafa Kemal olmayı hedefleyenlere…

 

 

Ali ULUŞAHİN Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Çıkamıyorum
CHP’den CHP’yi ihraç ettiler
Suağacı nedir bilir misiniz? Cumhuriyetin öğretmenlerine saygılarımla..