Bunu artık söyleyemiyorum

Bunu artık söyleyemiyorum
27 Ocak 2015 22:20

2007’den beri bu Hükümet Türk Anayasası’nı değiştirmek, daha doğrusu ortadan kaldırmak istiyor.

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Ben de 2007 yılından beri bu konuda defalarca yazdım.

 

Ve, bu döneme, yani 2015 Haziran seçimi dönemine kadar, bu konu ne zaman gündeme geldiyse, Tayyip Erdoğan’ın Anayasa’yı değiştiremeyeceğini yazdım hep.

 

Ancak artık bu dönem için bunu yazamıyorum.

 

Bunun 2 sebebi var…

 

Şu ana kadarki seçimlerde AKP’nin 330’u geçemeyeceğini öngörüyordum ve AKP 330’u geçemedi 2007’den sonra hiç.

 

330’u geçemedikleri ve de demokrat anayasacılar olarak görünmek için şu ana kadar Anayasa uzlaşma komisyonları kurdular, tabii ki bu komisyonlardan bir sonuç çıkmadı ve AKP Anayasa’yı yok edemedi.

 

Ama bu sefer öyle değil.

 

Birincisi bu seçimde olay AKP ne kadar alacak, CHP, MHP ne kadar alacak değil.

 

Örneğin Anadolu Partisi ne kadar alacak, bu çok önemli çünkü Anadolu Partisi örneğin yüzde 3 alırsa, barajı geçemeyecek ve aldığı oylar AKP’ye geçecek.

 

Bu durum AKP’nin 330’u geçmesine sebep olabilir ki, HDP’nin hangi bulanık suda ne içtiğini hali hazırda bilmiyoruz.

 

Anadolu Partisi barajı geçerse AKP değil 330’u, 276’yı da bulamaz ama bu gerçekten az bir ihtimal.

 

İkincisi de, AKP artık uzlaşma işlerine girmeyecek.

 

Mehmet Ali Şahin bugün açıkladı zaten bu sefer uzlaşma ile uğraşmayacaklarını, doğrudan tek başlarına yeni bir anayasa yazıp, bunu referanduma götüreceklerini.

 

Mehmet Ali Şahin’in bu açıklaması patronu Tayyip Erdoğan ile senkronize…

 

Tayyip Erdoğan da dün uçakta yandan gazetecilerine, bu seçimde başkanlık konusunun olacağını, bunun için de anayasa değişikliği lazım olduğunu vs. anlattı.

 

Hiçbir iş yapamıyormuş, başkan olursa vakit kaybetmeden ve hızla yapacakmış herşeyi.

 

Parlamenter sistem çok vakit kaybına yol açıyormuş, yetkilerini kullanamıyormuş.

 

Durum vallahi de ciddi, billahi de ciddi.

 

Bu sefer eğer 330’u bulurlarsa, Tayyip Erdoğan öldürücü darbe için basacak düğmeye.

 

Şu ana kadar sallama, sarsma yapıyordu, bu sefer bıçağı sokacak hançereye.

 

BÜLENT ARINÇ BU İŞLERDEN ANLAMAZ

 

Belki kafası karışan olabilir, o yüzden yazayım, yoksa Bülent Arınç’ın sözlerini ciddiye alıp, fikir muamelesi yapmam.

 

Arınç dün Yunanistan’da yeni seçilen Tsirbas’ın kilise yemin töreninde yemin etmemesine atıfta bulunarak, “Türkiye’deki laiklere sesleniyorum, laiklik diyen tutturuyorlar, bakın Yunanistan’da seçilen başbakanlar kilise önünde yemin etmek zorunda” dedi.

 

Oysa Yunanistan tamamen seküler bir ülke ve yeni seçilen Başbakan Tsirbas da bir ateist.

 

Seçilen başbakanların kilise önünde yemin meselesine gelince…

 

Avrupa’da asırlar boyu süren ve ilk nüvesi 8. yüzyılda, bilhassa da Frank kavmi içinde görülen siyasi laiklik savaşlarında 19. yüzyılın başına gelindiğinde istisnasız tüm Avrupa ülkelerinde laiklik nihai olarak kazanmış ve bu Avrupa’da kurulan tüm Cumhuriyetlerin anayasalarına şu veya bu tarifle girmişti. (bizim de aslan Atatürkümüz Türkiye’yi geri bırakmayarak, laikliği 1937’de Anayasamıza koymuştu)

 

Ancak İngiltere gibi, Kuzey Avrupa ülkeleri gibi monarşi tarihi ve kurumları çok çok güçlü ülkelerde şekilsel bazı kalıntıların kalmasına müsaade edilmişti.

 

Örneğin, İngiltere, Hollanda, İsveç’te kalan Monarşik temsiliyet siyasi hiçbir içerik taşımayan, sadece nostaljik ve sembolik bir özellik taşıyor.

 

Yunanistan’da da tarihin en ortodoks toplumlarınndan birisi olarak, kilisenin bazı sembolik ve şekilsel özellikleri kaldı.

 

Ancak bu hiçbir şekilde reel toplumsal ve siyasal anlam taşımıyor.

 

Yunanistan tam seküler bir ülke ve dinin kamuda ve siyasette yeri yok.

 

Bülent Arınç umutlanmasın o nedenle.

 

Yunanistan’daki kilise yemin töreninden ona birşey çıkmaz.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
AKP seçmeninden oy alacak
Mütekabiliyet
Kuyruğundan iyi tutuyor