Bugün seçim olsa

Bugün seçim olsa
22 Haziran 2020 14:28

Hiçbir fikrim yok, yani bugün seçim olsa ne olurdu. Hiç bilmiyorum.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Neden yazıyorum o halde bu konuyu.

 

 

Beni çok rahatsız eden bir şey var, ondan.

 

 

Türkiye’ye şu anda dünyada kötü muamele ediliyor.

 

 

Mesela dün bir tanıdığımla konuştum, Avrupa’da yaşıyor.

 

 

Bana dedi ki, “Türkiye’de salgın çok kötüymüş, gitgide de daha kötü olacakmış”

 

 

Yooo, dedim, nerden duydun bunu.

 

 

Öyle deniyor dedi.

 

 

Oysa Türkiye’de Corona salgını Avrupa ülkelerine benzer bir dalga ve durumda seyrediyor.

 

 

Önlemler çok iyi değil, bazen özellikle lokal olarak büyük hatalar yapılıyor, mesela düğünler, taziyeler vs. ama o kadar kötü de değil.

 

 

Sokağa çıkma yasaklarının kalkmasına rağmen, hiçbir zaman aşırı bir artış olmadı yeni vaka sayısında.

 

 

Avrupa ülkelerinde de artışlar oldu son zamanlarda.

 

 

Bizde nüfus çok fazla ve toplu taşıma sorunu var ama buna rağmen aşırı bir yeni vaka artışından söz etmek mümkün değil.

 

 

O zaman bu algı neden? Yani neden Türkiye’de durum çok kötü diye konuşuluyor.

 

 

Çünkü Türkiye siyasi olarak iyi bir kategoride değil dünyada.

 

 

Siyasi olarak iyi bir kategoride olmamak, siyasi olarak makbul görülmemek her alandaki algıyı da olumsuz etkiler.

 

 

Bizde şu anda bir demokrasi ve hukuk devleti hükümeti olsaydı ve buna uygun dış politikalar olsaydı, Corona konusundaki algı da bu denli haksızca olmazdı.

 

 

O OLAYDAKİ EN ÖNEMLİ HUSUS

 

 

İçişleri Bakanı Soylu gazeteci Saygı Öztürk’e, “namussuz gazeteci” dedi.

 

 

Bu söylemdeki asıl sorun şu…

 

 

Devletin yaptırım gücüne sahip, güvenlik kurumlarını yöneten kişiler tek tak vatandaşlarla bu şekilde konuşamazlar.

 

 

Onlara bu şekilde doğrudan hitaplarda bulunamazlar.

 

 

Emrinde bilmem kaç yüz binlik polis, jandarma olan bir bakan sivil bir vatandaşla bu şekilde konuşamaz.

 

 

Hiçbir şekilde bu tür hitaplarda bulunamaz.

 

 

Bu bir devlet ve demokrasi bilinci ve terbiyesi sorunudur.

 

 

Darbe dönemlerini eleştiren hükümet, silahlı askerin siviller üzerindeki baskısından söz ediyor ama kendi elemanları, tek başına olan, sivil vatandaşlara kamuoyu üzerinden bağırarak, neler yapıyor, neler.

 

 

Bu hükümet 12 Eylül 80 şartlarında, hergün onlarca öğrenci ve sivilin öldürüldüğü Türkiye’de hükümet etseydi, bana inanın 52 idamda kalmaz sıra sıra darağaçları kurardı.

 

 

Edirne’den Kars’a kadar da yeni hapishane örerdi.

 

 

Bu arada ben olsam Saygı Öztürk’ün yerinde, Süleyman Soylu’ya dava açar, ardından da AİHM’e giderdim.

 

 

En azından adı konurdu bu durumun.

 

 

Devlet gücü kullanan siyasiler, sivil vatandaşlara bu şekilde mobing uygulayamazlar.

 

 

Süleyman Soylu’nun Saygı Öztürk için kullandığı, “Bugünden sonra bu namus düşmanını kim muhatap alırsa, gözümde aynı namussuzluğun ortağıdır, haysiyet celladıdır” sözleri çok açık bir mobingdir ve devlet gücünün kötüye kullanımıdır…

 

 

 

Ayrıca Saygı Öztürk yazısında birini rencide ettiyse o kişiler kendi kendini savunsun, dava açsın vs.

 

 

Süleyman Soylu’ya ne oluyor.

 

 

Ki, Selahattin Demirtaş’ın eşi için, “Adam hapiste, karısı şimdi ne biçim yanıyordur” diyene hiçbir lafını duymadık.

 

 

Asıl namussuzluk bu değil mi?

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
AKP seçmeninden oy alacak
Mütekabiliyet
Kuyruğundan iyi tutuyor