Sevgili Okuyucu! Beşiktaş, Türkiye’nin okumuş oranı en yüksek bir semtimiz.

 

 

 

 

Nihat Genç / Aydınlık

 

Her biri Tarık Akan gibi binlerce coşkulu heyecanlı hayat dolu kızlı erkekli Türkiye’nin en neşeli kalabalıkları bu semtte yaşıyor.

 

Her bir günlerini festival gibi yaşayan, çok zeki ve idealist ve ince ruhlu, ve ülkenin her derdi karşısında sorumluluk üstlenen insanlar, Beşiktaş’ta yaşıyor.

 

Beşiktaş semtinin her sloganı direniş, her şarkısı marşı direniş.

 

Futbol taraftarlığını ‘sanat’a dönüştürmüş, sanatlarının büyüsüyle yaşayan bir semt.

 

Toplumsal eleştirilerini bazen nükteli, bazen seksi, bazen çok öfkeli sloganlaştıran, marşlaştıran bir semt…

 

Ortak bir dilleri, ortak bir romantik aşkları, ortak bir manifestoları olan ve bu ortak sevgi ve tepkilerini her hafta cumhur cemaat kimseye eyvallahı olmadan gösteriye dönüştüren bir semt.

 

Neşesini ve korkusuzluğunu karnavallaştıran bir semt.

 

Hepsini geçtim, Beşiktaş, artık gençleri kalabalıkları, renkleriyle popüler kültürümüzün en büyük parçası, bu ülkede ‘çarşı’ gibi ‘kara kartal’ gibi, ülkenin her sokağına duvarına kahvesine işlenmiş çok şamatalı ve onurlu bir markası var.

 

Beşiktaş taraftarının büyüsü şurdadır; onur, gurur, saygınlık gibi kavramlar ağır ciddiyet ister.

 

Eğlenceli ve şamatacı bir insanın onurlu ve saygın bir resim vermesi, çok zordur.

 

Sanatının büyüsü buradadır, Beşiktaş, şamata ve onur kelimesini kaynaştırmayı başarmış, bu ülkenin en nadide en gözde semtinin adıdır.

 

İşte, bu semtin CHP’li belediye başkanı, FETÖ’cü gazete cemiyetinin iftar yemeğinde konuşuyor, videoyu dinlemeyen milyonlar kalmadı, FETÖ’ye şöyle sesleniyor:

 

‘Abdurrahim Karakoç’un mısralarıyla…

 

‘Sırat’tan incedir sevda köprüsü

 

Beraber geçelim tut ellerimden…’

 

Ve FETÖ’yle sırattan geçmek arzularıyla, destekte yalakalıkta hızını alamıyor, yalama övgülerinin ardından şöyle bağlıyor sözü: O hizmet yapanlara el uzatacağız.

 

Bu semte bu başkan yakıştı mı CHP!

 

Hemen her hafta ODA TV’de bir haber, Beşiktaş Belediyesi işçilerini dövüyor, bir başka haber, Beşiktaş Belediyesi Beşiktaş halkıyla tekme tokat kavga içinde…

 

Oysa tam tersi, CHP için Beşiktaş semti bütün ülkeye örnek olacak en büyük fırsattı.

 

CHP’nin Beşiktaş’da sergileyeceği projeler CHP’nin en büyük seçim yatırımı, iktidarın önünü açan en büyük siyasi ve sosyal gösterilerinin merkezi olabilirdi.

 

Bu yüz binlerce neşesi ülkeye sığmayan genç CHP’nin motoru olabilirdi!

 

Olmadı, CHP, Beşiktaş’a FETÖ’yle sırat köprüsünden el ele geçme arzusuyla yanıp tutuşan ve yolsuzluk şaibeleri dosyalanmış ve halkını döven Murat Hazinedar’ı başkan yaptı.

 

CHP, Beşiktaş’ta, bütün dünya coğrafyasını gezse bulamayacağı bu coşkun halkla beraber demokrasinin uygulamalı keyfini pekala çıkartabilirdi.

 

CHP, tam tersini yaptı, sadece ülkemize değil, gizli işgal örgütüyle tüm uygarlığı tehdit eden bu vahşi cemaatle Sırat Köprüsü’nden el ele geçmek için çırpınan bir şaibeli adamı başkan yaptı.

 

Murat Hazinedar, FETÖ’yle el ele Sırat Köprüsü’nden geçerken, diğer elini CHP’den kimler tuttu?

 

Ve başarısız olmuş ve suçüstü yakalanmış ve el uzattığı dostları FETÖ’cüler vatana ihanetten yargılanan Murat Hazinedar’ın, bugüne kadar da kalkıp, halkından bir özür dilediği, pişmanlık ifade etmişliği de yok.

 

FETÖ’yle Sırat Köprüsü’nden geçme hayaliyle dolup taşan bu cahil adamın hadi yeni CHP’de anlarım da Beşiktaş’ta ne işi var?

 

Soran var mı söyleyen var mı, Beşiktaş halkına zulmü karşısında, dur diyen bir CHP’li var mı?

 

Bugün Beşiktaş, CHP’nin rezil olduğu semtin adı.

 

Bugün Beşiktaş, CHP’nin insan içine çıkacak yüz bulamadığı semtin adı.

 

Oysa Beşiktaş, reklamlarına yüz milyonlarca dolar harcasan, imkan bulamayacağın Türkiye’nin en büyük en dev sahnesi.

 

Ve CHP, Beşiktaş’ta, okumuş gün görmüş vatansever solcu milyonlarca seçmenini her gün utandırıyor, iradelerini, neşelerini, şamatalarını paramparça hale getiriyor.

 

CHP sayesinde meşalelerin sloganların karnavalın rutinleştiği bu semtin heyecanları çürüyor, bu muhteşem insanlar dahi suskunlaşıp çaresizleşiyor.

 

Cemaatçi, dinci, dolandırıcı, soyguncu, şaibeli, ne kadar kirli tezgah var her şey konuşuluyor, bu dünyaları arasan bulamayacağın güzel insanların yüzleri düşüyor.

 

Ve sonunda, bütün Türkiye’ye örnek olabilecek bir semt.

 

CHP sayesinde bütün ülkeye ‘rezil’ olacak hale geliyor!

 

Oysa, tam tersi, CHP’yi bütün ülkede yasaklayıp sustursalar, sadece Beşiktaş’ın sesi gümbür gümbür CHP’ye fazlasıyla yeterdi.

 

Cahil, işbirlikçi, kokuşmuş ve boş inançlı insanları bu güzeller güzeli semte başkan yaptırmak hangi cinlerin fikriydi?

 

FETÖ’yle Sırat Köprüsü’nden el ele geçen konuşmalar yapan bu başkanı CHP içinde hangi cinler peydahladı, bugün bu şaibeyi hala kimler Beşiktaş’ta başkan diye tutuyor?

 

Bu sorumuza cevap verebilecek yüzü onuru dürüstlüğü olan tek bir vekil var mı CHP’de…

 

CHP!

 

Sana bu ülkenin en neşeli en dürüst en okumuş en idealist milyonları Beşiktaş’ta oy verdi.

 

Söyle bu dünyalar güzeli muhteşem insanların semtine ne yaptın?

 

Söyle Kılıçdaroğlu, direnişi mutluluğa çeviren Beşiktaş’a ne yaptın?

 

Bütün ülkenin ruhunu sevinçle kaynatan hepimizi Beşiktaş’la kaynaştıran, Beşiktaş semtinin bu mükemmel coşkusuna ne yaptınız, söyleyin, ey CHP’li suskun vekiller!

 

Beşiktaş semtinden yükselen şarkılara marşlara ne yaptınız?

 

Ülkemizin bu en güzel mahallesi siz suskun vekillerle ne hale geldi?

 

Söyleyin, bu dev kanatlı parlak bakışlı milyonlarca genç insanın coşkuları nerde?

 

Ey CHP, oy olarak, ruh olarak, direniş olarak, mutluluk olarak, proje olarak Beşiktaş nerde?

 

Bu coşkuyu hangi canavarlara yedirdin?

 

Bu neşeyi hangi vahşilere peşkeş çektin?

 

Bu karnaval coşkusunun üstüne hangi yiyici ısırıcı yarasa sürülerini sürdün?