Bu raundu Erdoğan alır ama…

Bu raundu Erdoğan alır ama…
5 Mayıs 2016 17:30

Erdoğan’a harfiyen bağlı olmadığı için ceza kesme günü geldi ve Davutoğlu gidiyor.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Gitme şeklinin kendi o özenti tabirleri ile, “şık” olması için de düzmece kongre yapıyorlar.

 

 
Davutoğlu ilk kez yaptığı 28 dakikalık sesli bir isyanı salı günkü grup toplantısında sergiledi ama o kadar..

 
O artık yok ve Erdoğan onu ezdi.

 
Ki, haydan gelen huya gider…

 
Davutoğlu’nun hayıflanmasını gerektiren bir durum da yok bu nedenle.

 
O Erdoğan’ın 2 danışmanından biriydi 2004 senesinde.

 
O zamanlar Erdoğan’a yakın olanlar (ben Vatan gazetesindeyken) Davutoğlu’nu pek sevmezdi.

 
Davutoğlu o zamanlar çok sessiz ve iddiasız birydi.

 
Davutoğlu ile konuşmalarımda ona dair dikkatimi çeken şu olmuştu…

 
Çok ketum ve çok ciddiyetli biriydi.

 
Kendi kişiliğine çok önem veriyordu.

 
Avrupa Konseyi’ndeki görüşmelerde filan gerçi siyasi olarak çok yeteneksiz ve olaylardan bi’haberdi ama kişiliği belirgin ve yalaka olmayan bir tipti.

 
Ve, Davutoğlu AKP’nin başına atamayla bir bürokrat olarak geldi ve bir bürokrat gibi de alındı görevden.

 
Eksiği patrona sınırsız itaat sağlamaması ve onun hapse tıktırdıklarının tutuksuz yargılanması gerektiği gibi şeyleri söylemesiydi.

 
Mayıs’daki kongrede Davutoğlu gidecek ve yerine Erdoğan’a ipinin her tarafıyla bağlı biri, muhtemelen de ekonomik icraatçi olarak Binali Yıldırım gelecek.

 
Şimdi şuna çok dikkat etmek lazım…

 
Bu süreçte asıl ne oluyor biliyor musunuz…

 
Erdoğan’ın çevresinde kişilik sahibi olan herkes adım adım tasviye ediliyor…

 
Kalanlar sadece Bekir Bozdağ, Efkan Ala gibi fazla düşünmeden itaat eden ve her denileni yapan, hayatta bundan başka da bir şansı ve kabiliyeti olmayan tipler.

 
Dolayısıyla Erdoğan’ın çevresine sadece ona tam itaat sağlayan yeteneksiz ve akılsızlar kalıyor.

 
Öte tarafta ise, karşı cephe genişliyor.

 
Abdüllatif Şener ile başlayan süreç Abdullah Gül, Bülent Arınç, Davutoğlu ile devam ediyor.

 
Şu anda gelinen nokta ise, spesifik olarak Erdoğan’ın çevresinde kişilikli ve aklı başında kimsenin artık kalmadığı nokta.

 
Yani, cepheler artık tamamen belli oldu.

 
Erdoğan ve emrine giren kabiliyetsizler ile kişilik iddiası taşıyan ve belli değerlere daha çok sahip olanlar.

 
AKP’nin kaderini işte bu iki cephenin varacağı nihai nokta belirleyecek.

 
AKP gerçekten sonuna kadar gidip, seküler-liberal bir parti olabilecek mi, bunu görmek için bir seçime daha ihtiyaç var ama şurası kesin Erdoğan çevresinde kalan küçük grupla birlikte daha büyük hatalar yapacak, fiili başkanlık uygulayarak demokrasiyi daha da fena ezmeye devam edecek ve gitgide siyasi olarak fonksiyon sahibi olabilme gücünü yitirecek.

 
En azgın ve tüm gücü elinde topladığını sandığın dönem, gidişe en yakın dönemdir aynı zamanda.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan