Bu ne biçim soru önergesi

Bu ne biçim soru önergesi
2 Eylül 2018 17:30

“CHP’li vekil doktor-hasta ilişkileri konusunda soru önergesi verdi” şeklindeki bir haber başlığını görünce içimden aferin dedim.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM
Herhalde doktor ile hasta arasına para girince neler oluyor, bunları filan sormuştur diye düşündüm.
Bir de Giresun milletvekili imiş ki, bundan da mutluluk duydum.
Fakat haberin içini okuyunca…
Nato mermer, nato kafa, geniş seçmen kitlelerini AKP’ya kaptıran bir beyaz Türk hastalığı ile karşı karşıya olduğumu anladım.
Bu vekil bu soru önergesini hemen geri çeksin, zira bu soru önergesini duyan AKP’ye oy veren seçmen, AKP’de kalmaya bir kez daha yemin eder.
CHP Giresun milletvekili Necati Tığlı’nın soru önergesi şu….
“Bir hastaya muayene edilmeden ilaç yazılmasını ve elektronik olarak reçetelendirilmesini doğru buluyor musunuz? Yazılan ilaçların SGK tarafından ödendiği düşünüldüğünde bunun art niyetli kişiler tarafından menfaatleri için kullanılabileceğini ve hekimleri de zan altında bırakacağını bilmiyor musunuz?”
Ve bu soru önergesinde örnek olarak verilen konu ne biliyor musunuz…
24 Temmuz’da yatalak eşi Fatma Topal’a ilaç yazdırmak için Aile Sağlık Merkezi’ne gelen 82 yaşındaki Yusuf Topal’ın ölümü.
Hani doktor ilacı yazmamıştı, “karın kendisi gelsin” diye ve ardından polis çağırıp 82 yaşındaki adamı darp ettirip, kalp krizi geçirerek ölmesine vesile olmuştu.
Ya, kafayı yiyorum.
CHP’nin vekili kalkıyor, böyle bir durumda ölen hastanın haklarını değil, ona tepeden muamele eden, bürokrat kafalı, ukala doktoru savunuyor.
Kardeşim bu halk size bu önergelerle oy vermez.
Anlamıyorsunuz.
Bırakın gidin Allah aşkına.
Bırakın bu parti sosyal demokrat, ezilenden, zayıftan yana, hasta haklarını koruyan, hükümete hasta hakları konusunda soru önergesi veren vekiller gelsin.
Burda CHP’nin mevcut hali bana hergün kafa yedirirken, bir de bu tip soru önergelerini okuyunca kafayı daha da yiyorum.
not: soru önergesine dikkat ederseniz CHP’li vekilin hükümeti, vatandaşa karşı daha çok bürokrasi ve zorluğa davet ettiğini görürsünüz
ŞARBONSUZ OLMAZDI
istanbul’un göbeğindeki iki ana akım hastanesinde yüzlerce vatandaş şarbon şüphesi ile tedavi görüyor.
Bunu bugün sağlık bakanlığı açıkladı.
Bu kadar çok ithal ette şarbon çıkmaması imkansızdı.
Bakın, şimdi baktım AB içine.
Çok kısaca….
Alman Tarım Bakanlığı’nın internet sitesinde şarbon şu şekilde anlatılıyor….
“Şarbon hayvanın dalağını yakar, dalak yanmış gibidir otopside……. Şarbona yakalanan hayvanlar eskiden beri toprağın altına gömülür. Ancak şarbona yol açan ve dalakta biriken bakteriler (Bacillus anthracis) 150 seneye kadar toprağın altında yaşama kabiliyetini haizdir. Bu nedenle otlayan hayvanlar otlama esnasında bu bakteriyi içeren otları yiyerek şarbona yakalanırlar…….Şarbon en çok yabancı ülkelerden gelen, ithal hayvanlarda görülür…. Şarbon en çok Latin Amerika, Afrika, Güney Asya’da bulunur”
Bingo….
Bize ithal hayvan nerden geliyor, tam da buralardan, Latin Amerika’dan.
Alman tabii, halkını korur ve ithal hayvana karşı şerhini internet sitesinde bile koyar.
Bizde ise, sahipsiz bir halk olarak, millet yer şarbonlu hayvanın etini, Ankara’nın göbeğinde, Gölbaşı’nın otlaklarında şarbonlu hayvanlar yayılır.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz