Bu güzel işte
21 Kasım 2017 17:30

Haberin doğruluğu kendisini hissettirir benim için.

Safile USUL H&H YORUM

Dün basında yer alan bir haber de öyleydi.

Habere göre, Erdoğan’ın yaptırdığı anketler kendisini mutlu etmiyormuş zira müftü nikanından tutun, TEOG’a kadar seçmenden pek destek almamış son atraksiyonları.

Haberin içinde ama beni çok mutlu eden başkaca bir öge vardı.

Şöyle ki…

Seçilme yaşını 18’e düşüren Erdoğan’a her nedense???))) genç seçmenden destek yokmuş.

Muhtemeldir ki, 18 yaş çocukları içinden, “ulan her şey bitti de, benim 18 yaşında milletvekili olmam mı kaldı” diyordur.

Üstelik dar gelirli halkın 18 yaşındaki evlatlarına mı kaldı milletvekili olmak.

Fakat bunun ötesinde de mutlu etti haber beni.

Zira şekerim, 18 ila 24 yaş arası gençlerin sadece yüzde 25’i Erdoğan’ı/hükümet partisini destekliyormuş.

Tevekkeli değilmiş demek ki canlar…

Bundan 2 ay kadar önce 19 yaşında genç bir kız onu okula kaydetmem için benden yardım istedi.

Kızcağız çocuk gelişimi diye bir meslek lisesini aile ortamı nedeniyle bırakmak zorunda kalmış.

Şimdi devam etmek istiyor ama kaydını yapacak kimse yok.

Sordum soruşturdum, bunu AKP’nin en yoğun oy aldığı semtlerden birinde Anadolu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi diye bir yerde okula kaydettik.

Kayıt için 30 artı 40 lira lazımdı, bunları tabii ödedim zira zaten ailesi ödemezdi. (hükümet beyleri, bu parayı bu yoksul ailelerden neden alıyorsunuz, bu ailelerde 70 lira büyük para, saraya elektrik parası mı lazım?)

Kız kayıt oldu, çok sevindi.

Hayatımda ilk kez böyle bir okula gittim.

Yani mesleki bir okuldu, farklıydı.

Bir defa öğretmenleri farklıydı.

Yani daha farklı idi, örneğin iyi okulların öğretmenlerinden.

Kendileri de daha az iddialı okullardan geliyorlardı sanırım.

Ama çok iyilerdi.

Çok yardımcılardı.

Kızı kaydettim, okulun önünden arabayla caddeden aşağıya doğru inmeye başladım. (kız hemen derse girdi, ders yeni başlamıştı)

Bir baktım karşıdan yakınlardaki bir başka Mesleki ve Tekniki Anadolu Lisesi’nin öğrencileri dağılmış, oluk oluk yürüyorlardı caddede.

Zaten bu arada anlamıştım ki, Mesleki ve Teknik Anadolu liseleri AKP’nin oy deposu olan dar gelirli halkın yaşadığı semtlerde çok yaygındı.
Arabanın hızını yürüme hızına düşürdüm ve merakla bakmaya başladım.

Gençler nasıldı?

16-17-18 yaşlarında.

Baktım iyice böyle.

Bir defa sosyalizasyonları tipik bir şehirli okul sosyalizasyonu.

Aynı bizim zamanımız gibi.

Kızlı erkekli, şakalı, esprili, nazlı, kaprisli, flörtlü, aşklı, kişilik savaşımlı, heyecanlı, dünyalı, liberal, serbest olmaya istekli, canlı kanlı vs. vs.

Ha, sanmayın ki başı örtülü kızlarla açık kızlar arasında fark var.

Başı kapalı olanlar da açık olanlar gibi tıpkı, nazlı, kaprisli, flörtlü, aşklı idi.

(bu arada o kayıt arayışı esnasında görmüştüm ki AKP seçmeninin çok yoğun olduğu o bölgede başı kapalı kız oranı en fazla yüzde 20 kadardı)

Onu diyordum, ben gençlere bakıcam diye gözüm çıkarak onları epey bir izledim.

Bunlar modern Türkiye gençliği ya dedim sevinçle.

Çok mutluydum, hem kızı okula kaydetmiş ve kızı okula yollamış, hem de gençlerin ne kadar tatlı olduğunu görüp rahatlamıştım.

İşte şimdi dün bu haberi okuyunca basında ve 18-24 arası gençeleirn sadece yüzde 25’inin Erdoğan’ı veya hükümeti desteklediğini okuyunca kendime, “Kızım sen bu gerçeği sokakta görmüştün zaten” dedim.

Çok sevindim gerçekten.

Bu arada…

Bu, AKP’nin oy deposu semtlerde mesleki ve teknik anadolu liseleri çok yaygın ya…

Şimdi dikkat edin, bu okulların adını betimleyen cümle yanlış dil bilgisi olarak…

Bunun doğrusu, Meslek ve Teknik Anadolu Lisesidir. (bu, ismin kendisine atıf yapan kelimeler dekline edilmeden, yalın halde kullanılırlar zira)

İşte bu nedenle sayın Milli Eğitim Bakanı İsmet Bey…

Siz ders saatlerini bence gerçekten de dün dediğiniz gibi düşürün.

Okul tabelallarınızdan da görüldüğü üzere, size yakışan da bu zaten.

Hani dediniz ya, 40 dakka çok, 10-15 dakka daha az olsun ders saatler, size uygun olanı hak’katen bu.

20 dakikalık bir gramer dersi örneğin size yeter de artar bile.

Cümleleriniz böyle nasıl olsa, bu tür cümlelere 20 dakka çok bile hatta.

15 dakka yapın, gitsin.

15 dakkada gramer, yabancı dil, Türk edebiyatı, soyut matematik düşüncesinin öğrencinin kafasına girmesi gibi şeyleri kendinize göre çok iyi öğretirsiniz.

Ne gerek var zaten bu kadar lüzumsuz bilgiye.

Çocuk kitabını bilsin yeter.

Sonra da hiçbir kaliteli firma onu işe almazmış, alm’iiiversin.

Şehirli beyaz Türkler’in çocukları yeter.

Valla sınıf ayrımına tabii değilim ama yeğenlerimi izliyorum, bir Türkçe ve gramer bilgileri var, dinleyince zevkten dört köşe oluyorum, ama bunlar uzun uzun ders görüyor)

Bu işler 15 dakkada olmuyor beyfendi.

Olmadığı için de nitekim, örneğin AB ülkelerinde de dersler 40-45 dakika.

Ama beyfendi sizin amacınız zaten iyi eğitimli çocuklar değil ki…

Kitabını, Cumhurbaşkanı’nı bilsin yeter.

Safile USUL Twitter