Bu CHP farkıdır

Bu CHP farkıdır
19 Temmuz 2020 13:51

Bundan yaklaşık birkaç hafta önce, Google’dan baktım 20 Haziran’da yansımış basına, İBB İstanbul’un hangi sokaklarında ne kadar hasar olur hususuna dair bir kitapçık yayınladı.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Ben haberini gazetelerden okumuştum.

 

 

Bu kitapçıkta yer alan bilgiler bir ilk idi.

 

 

Zira İstanbul depremi konusunda yapılan ve yapılmayan her şeyi çok uzun yılladır çok yakından takip ettiğim için İBB’nin yayınladığı kitabın içeriğine dair haberlerde derhal gördüm ki, burda bir CHP farkı var.

 

 

İçimi açan bir fark. Bu farkı ben çok seviyorum. Bu fark benim için çok önemli.

 

 

Tabii, seçmen birgün anlarsa İstanbul ve Türkiye için de.

 

 

Kitapçıkta ilk kez İstanbul’un hangi sokağında, hangi binalar yıkılma tehlikesi taşıyor, sıralanmış.

 

 

Bakın, bu çok zor bir çalışma.

 

 

Çalışmayı çok ehil mühendis ve proflar yapmış, belli.

 

 

İstanbul’un her sokağına bakıp, ordan numune alıp, isabetli biçimde incelemek lazım.

 

 

Muhtemeldir ki, elde bazı hazır bilgiler de vardı ham olarak ama şu ana kadar hiç kimse bu tür bir çalışma yapmadı.

 

 

Önümüze full detay harita koymadı.

 

 

İBB’nin bu çalışmasında her sokak apartman adı ve no’suna kadar belli.

 

 

Çok ciddi çalışmışlar, e bir de genlerinde bilim var. İkisi bir araya gelince böyle olmuş.

 

 

Tabii, İBB bunu yaptı ve deprem sorununu çözecek kapasite ve kalibresi var ama daha ilerleyemeyecek zira elleri kolları bağlı.

 

 

Fakat yaptıkları teorik çalışma herşeye rağmen çok önemli ve aynı zamanda tarihsel bir belge.

 

 

Bu çalışma o kadar güzel ve etkileyici ve siyasi olarak da güçlü ki, bunun haberi basında yer aldıktan iki gün sonra kadar Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum bir basın toplantısı yaptı ve İBB’nin bu hayati çalışmasına hiç ama hiç değinmeden, İstanbul’daki deprem tehlikesi, hasarlı binaların dönüştürülmesi içerikli bir konuşma yaptı.

 

 

Bu açıklamasının sebebi İBB’nin yayınladığı kitapçığa karşı siyasi olarak ön almaktı ve bu çok belliydi.

 

 

Hülasası, ben de bunları yazarak, not düşeyim dedim.

 

 

Deprem düdüğü çalarken, okuruz.

 

 

DEVAMLI TELEFON EDİP, ALTTAN ALIYORLAR

 

 

Ayasofya konusunda içerde gürleyip, duruyorlar ya…

 

 

Sakın inanmayın.

 

 

Ellerinde telefon devamlı Avrupa’yı, ABD’yi, Rusya’yı vs. arayıp, “Değişen bir şey olmayacak, Ayasofya aynı Ayasofya” diyorlar.

 

 

O nedenle de mesela AB Dışişleri Bakanları kınama filan yayınlamadı.

 

 

Neyi kınasın zaten.

 

 

Eski tas eski hamam. Ayasofya’da değişen bir şey yok ki.

 

 

Bize biraz iç fırtına yaptılar o kadar. Biz vatandaşlar nasıl olsa, ne bulursak onu yiyoruz.

 

 

Peki, Ayasofya’da değişen bir şey neden yok…

 

 

Ayasofya’da eskiden beri namaz kılınıyordu.

 

 

Ayasofya ama resmen müze idi.

 

 

Yani, gelen geçen turist içeri girip, seyrediyordu tepedeki freskleri vs. Bir de bir duvar vardı, oraya parmağını sokuyordu.

 

 

Ben de hatta küçükken gittiğimde o duvardaki deliğe parmaklarını neden sokuyorlar diye merak ediyordum. Hatta galiba merak edip, ben de sokmuştum parmağımı ama hiçbir şey olmamıştı.

 

 

Neyse işte, turistler ve biz Türk okul çocukları filan geziyorduk Ayasofya’yı.

 

 

Fakat namaz da kılınıyordu belli bölümlerde ve Ezan da okunuyordu.

 

 

Bugün de aynısı. Bana inanın.

 

 

Yine turistler aynen gidecek, gezecek. Parmağını o duvar deliğine sokacak. Duvarlardaki her şey aynı. Eskiden ne görüyorsa aynısını görecek.

 

 

Yine ezan okunacak, bir bölümde yine namaz kılınacak.

 

 

Tek fark şu, namaz kılınan alan biraz büyüyecek.

 

 

Bir de Ayasofya Müzesi değil, Ayasofya Camii denecek.

 

 

Ki, benim çocukluğumdan beri de Ayasofya camii denirdi. Benim ailemde de Ayasofya Camii denirdi.

 

 

Biz burda büyüdük daaa, bize de mi lo lo lo.

 

 

Peki tüm bunlar neden oldu?

 

 

Meyvenin kilosunu 10-15’e alan/alamayan halkın duygusu şahlansın, meyve yiyemediğinde aklına meyve gelmesin diye.

 

 

Not: bir de UNESCO’ya, gelin Ayasofya’yı beraber düzenleyelim dediler iki hafta kadar önce, yani UNESCO’ya Ayasofya’da hiçbirşeyin değişmediğini bizzat gösterecekler. Sadece ama oy aldıkları seçmen kitlesi İstanbul tarihini bilmediği için onlar sanacak ki, burası kiliseydi, hükümet cami yaptı

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz